"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/178 E., 2020/366 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılardan T.C. Ekonomi Bakanlığı ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili idareden sözleşme ile elektrik enerjisi kullanan turizm teşvik belgeli dava dışı şirkete, davalı Hazine Müsteşarlığının yazısı üzerine indirimli tarife yerine normal tarife uygulanması nedeniyle, dava dışı şirketin dava açması sonucunda normal tarife ile indirimli tarife arasındaki farkı ödemek zorunda kaldığını, bu suretle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 48.999,75 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek değişken oranlı avans faizi birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili; davanın süresinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını ve davalı Hazineye husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili; Bakanlık hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.05.2016 tarihli ve 2012/440 E., 2016/122 K. sayılı kararıyla; davacı şirket tarafından icra dosyasına ödenen fatura farkına ilişkin bedellerin bilirkişi tarafından 47.312,50 TL olarak hesaplandığı, 16.07.2009 tarihinden önceki tüketim dönemlerine ilişkin faturalardaki tarife farkı ödemelerinin Hazine Müşteşarlığınca, 16.07.2009 tarihinden sonraki tüketim dönemlerine ilişkin faturalardaki tarife farkı ödemelerinin ise ... tarafından ödenmesi gerektiği, temyiz masraflarının talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ve ... açısından kısmen kabulü ile 47.312,50 TL'nin 19.495,33 TL'sinin Hazine, 27.817,17 TL'sinin Kültür ve Turizm Bakanlığından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dahili davalı ... Bakanlığına ilişkin davanın ise, davacıya karşı sorumluluk açısından zararın teşvik mevzuatı çerçevesinde davalı Hazine Müşteşarlığı tarafından karşılanması gerektiğinden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 19.03.2019 tarihli ve 2016/16757 E., 2019/1577 K. sayılı ilamıyla; davalı ... Bakanlığının tüm, davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Hazine Müsteşarlığının her türlü borç ve alacaklarının hiçbir işleme gerek kalmaksızın Ekonomi Bakanlığına devredilmiş olduğundan, Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmesi gereken elektrik enerjisi desteğinin 16.07.2009 tarihinden önceki faturalar için olan kısmından Ekonomi Bakanlığının sorumlu olduğu gözetilerek, davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın dahili davalı ... ile ... yönünden kısmen kabulü ile 47.312,50 TL'nin 19.495,33 TL'sinin Ekonomi Bakanlığıdan 27.817,17 TL'sinin ...'ndan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden, davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ile dahili davalı .... Ekonomi Bakanlığı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 10.10.2022 tarihli ve 2022/5563 E., 2022/7507 K. sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; davacı şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin ödenmesi talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, rücu davasına konu olan İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/360 E. sayılı dosya kapsamının kesinleşmesi neticesinde müvekkil şirketin mezkûr dava dosyasına 1.642,25 TL temyiz harcı ile 45,00 TL temyiz dosya bedeli olmak üzere toplam 1.687,25 TL mahkeme masrafı yaptığını, davalı idarenin müvekkil kurumun tüm zararından sorumlu olması gerektiğini, temyiz masrafları ve onama harcına ilişkin masraflar nedeniyle oluşan müvekkil şirket zararının da davalı idarelerce karşılanması gerektiğini, alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekteyken hatalı şekilde yasal faize hükmedildiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mahkeme kararları gereceğince ödenen rucüen alacağın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.)
3.Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.