"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/466 E., 2022/793 K.
Taraflar arasında görülen kurum işlerinin iptali ve istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, vekil edeninin Diyarbakır merkezde özel hastanesinin bulunduğunu (Özel Veni Vidi Hastanesi) davalı tarafça 04.03.2013 tarihinde vekil edeni hakkında 12.000 TL tutarında sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle para cezası verildiğini, istihkaklarından yargılama aşamasında kesinti yapıldığını, söz konusu cezai işlemin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitine (yargılama aşamasında ödendiğinden ) istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, uygulanan cezai işleme ait dosyanın Kocatepe Sağlık SGK merkezi tarafından fatura incelemeleri sırasındaki tesipitine istinaden uygulandığını, 04.03.2013 tarih ve 3856827 sayılı yazı ile uygulanan cezai işleme sözleşmede belirtilen 15 günlük süre içerisinde itirazda bulunulmadığını, bu kapsamda cezai işleme ilişkin sürecin tamamlandığını ve muhasebeleştirme işlemlerinin yapıldığını, davacının davasının dayanaksız olduğunu, davalı kurumun yönetmeliklere, protokollere uygun hareket ettiğini ve davacıya bildirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.06.2015 tarihli ve 2014/649 E., 2015/443 K. sayılı kararı ile davacının Diyarbakır merkezde Özel Veni Vidi hastanesi adında hastanesinin bulunduğu, sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle 12.000 TL tutarında para cezası kesildiği, davacı vekilinin karar oturumundaki beyanına göre bu bedelin davacı istihkakından kesildiği, dolayısı ile davanın istirdat davasına dönüştüğü, bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacı aleyhinde tesis edilen işlemin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğu, dolayısıyla davacıdan tahsil edilen bedel yönünden sözleşmeye ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2016/14710 E., 2019/8746 K. sayılı ilamında; "... Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 22/10/2013 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK'nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, davanın Asliye Hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." şeklindeki gerekçe ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı kuruma SUT'un 11.1.5 maddesine göre anılan faturaları kuruma ayrı ayrı fatura etmediğinden bahisle her bir fatura için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6 fatura için 12.000,00 TL cezai işlem uygulanmış ise de, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre uygulanan cezai işlemin aynı hastaya düzenlenen faturalardan kaynaklı olması nedeniyle 2.000,00 TL cezai işlemin uygulanması gerektiği, 10.000,00 TL'lik cezai işleminin yasal olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, aynı cezai işlem dosyasını da içerecek şekilde vekil edeni Kurum aleyhine Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/837 E. kaydıyla açılmış davada verilmiş 2019/410 K. sayılı kararın bulunduğu, bu cezai işlemin mahkeme kararının 4. sayfasında yer alan listenin 25 sıra numaralı 12.000,00TL'lik 20133515004142 MOSIP belge numaralı işlem olduğunu, aynı konuyla ilgili vekil edeni Kurum aleyhine mükerrer davaların açılmış olduğu hususunun Mahkemeye yazılı olarak bildirilmesine rağmen Mahkemece bu durumun gözardı edildiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin iptali ve istirdat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Sözleşmenin Cezai Şart ve Fesih Hükümleri başlıklı 11 inci maddesinin 11.1.5. inci fıkrası; “SUT'a göre, Kurumca örneklemeye dahil edilmeksizin tamamı inçelenen fatura konusu işlemlerin Kuruma ayrı ayrı fatura edilmediğinin tespiti halinde, her bir fatura için 2.000 TL cezai şart uygulanır ve tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle SHS (Sağlık Hizmeti Sunucusu)'na tebliğ edilir.”
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.