"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/588 E., 2023/73 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilip, davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş olmakla, duruşma istemi miktar ve mahiyeti itibarıyla reddedilerek; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının sahibi olduğu ... Eczanesinin sözleşmeli olarak müvekkili kurumun sigortalılarına hizmet verdiğini, kurumca yapılan denetimler sonucunda, davalının ........,Sağlık Ocağı'nda görevli ağabeyi dava dışı Dr. ...tarafından sağlık karnelerinin boş nüshalarına muayene yapılmaksızın tarih ve protokol numarası yazılarak resmileştirilen 583 adet reçeteyi eczanede ilaçlar yazarak tanzim ettiğini ve böylelikle düzenlenen 583 adet reçeteyi kuruma fatura ederek tahsil ettiğini ve kurumu toplam 47.857,43 TL'lik zarara uğrattığını, düzenlenen müfettiş raporunun "C.Mali Yönden" bölümünde davalı eczacının kurumu bu miktarda zarara uğrattığının tespit edildiğini, reçetelerin ödeme tarihlerinden 29.12.2006 tarihine kadar 21.912,91 TL faiz tahakkuk ettirilerek ve davalının hakedişleri mahsup edilmek suretiyle bakiye alacak için Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2007/100 E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek; 24.301,16 TL asıl alacak ve 24.107,76 TL işlemiş faiz için haksız itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davalının Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/80 E. sayılı dosyasında görülen davada beraat ettiğini, böylece iddiaların doğru olmadığının sabit olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2007/528 E., 2013/90 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Ankara 15 İcra Müdürlüğünün 2007/100 sayılı dosyasında asıl alacağa ve işlemiş faizin 6.780,00 TL’lik kısmına yönelik itirazının iptali ile asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek koşuluyla takibin devamına, fazla talebin reddine, asıl alacak 29.429,11 TL üzerinden %40 inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2014/16885 E., 2015/8636 K. sayılı kararıyla; talepten fazlasına karar verildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 2015/475 E., 2016/95 K. sayılı kararla; bozmaya uyularak 24.301,16 TL asıl alacak, 6.222,42 TL işlemiş faizin üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak 24.301,16 TL nin %40 ı oranında hesaplanan 9.720,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2019/6177 E., 2020/359 K. sayılı kararıyla; Mahkemece davalı yanın aynı olaya ilişkin olarak daha önce verilen kararın kesinleştiği yönündeki iddiaları değerlendirilerek ve Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/339 E. sayılı dosyası ile eldeki dava dosyası arasında bağlantı bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 E. sayılı dosyasındaki kesintinin sebebinin aynı soruşturma raporuna istinaden gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, ancak Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 E. sayılı dosyasındaki kesintinin işbu davadaki alacaktan mahsup edilmiş olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2007/100 E. sayılı dosyasındaki 24.301,16 TL asıl alacak, 6.222,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.523,58 TL'lik takibe yapılan itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarla devamına, 24.301,16 TL'nin %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili, hukuki gerekçe gösterilmeden ve bozmaya uyulmayarak davanın kabul edildiğini, kararın dayanağı olan 29.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda "Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/339 Esas sayılı dosyasındaki kesintinin sebebinin aynı soruşturma raporuna istinaden gerçekleştirildiği.." tespiti nedeniyle Ankara 25 Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/339 E., 2009/364 K. sayılı kararının bu dava için kesin hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hukuki gerekçe gösterilmeden davanın kabulüne karar verildiğini, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 E., 2009/364 K. sayılı kararının iş bu dava için kesin hüküm nedeniyle kesin delil teşkil edip etmediğinin tartışılarak kesin hüküm / kesin delil kabul edilmemesi halinde bunun gerekçesinin belirtilmesi gerektiğini, davada likit bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, dava kısmen kabul edildiğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yanlış hesap edildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili, Mahkeme gerekçesinde yersiz ödemelerin gerçekleştirildiği tarihlerden itibaren faiz işletilmesi gerektiği ve talep edilen faiz tutarının mevzuat hükümlerine uygun olduğunun belirtilmesine rağmen, dava dilekçesindeki 24.107,76 TL işlemiş faize yönelik talebe. dikkat edilmeden sanki 6.222,42 TL işlemiş faize yönelik itirazın iptali talep edilmiş gibi karar verilmesinin gerekçeyi kendi içerisinde tutarsız hale getirdiğini ve talepten noksanına karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı eczacının davacı ... zarara uğrattığı gerekçesiyle zararın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarihli ve 2013/23-131 E., 2013/1681 K. sayılı kararı).
2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2007/100 E. sayılı dosyasındaki 24.301,16 TL asıl alacak, 6.222,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.523,58 TL'lik takibe yapılan itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarla devamına, 24.301,16 TL'nin %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
4. Ancak dava değeri 24.301,16 TL asıl alacak, 24.107,76 TL işlemiş faiz olarak gösterilmiş olduğu halde, hüküm fıkrasında yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kabul ret oranına göre hesaplama yapılmadan buna ilişkin herhangi bir hususun yer almaması doğru görülmemiştir.
5. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının üçüncü, dördüncü ve beşinci bentlerinin hükümden çıkarılarak ikinci bentten sonra gelmek üzere yerine üçüncü bent olarak "3.Davacı tarafından yapılan toplam 2.489,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.458,78 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına,
3. Devamında dördüncü bent olarak "4.Davalı tarafından yapılan toplam 3.089,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.279,16 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına,
4. Beşinci bent olarak "5.AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine" yazılmasına,
5. Altıncı bent olarak "6.AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine" yazılmasına,
6. Yedinci bent olarak "7.Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacı tarafa iadesine" bendinin eklenmesine, bu şekilde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
24.04.2024 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.