"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili; davalıya ait taşınmazda müvekkillerinin uzun yıllardır kiracı olduklarını, davalı Belediyenin söz konusu yerde 2016 yılında inşa ve imarı gerçekleştireceğini bildirerek davacılardan taşınmazlarını boşaltmaları talep ettiğini, davalı ... tarafından iş yerlerinin yeniden müvekkillerine kiralanacağına dair yazılı taahhütname verilmek sureti ile söz konusu yerlerin boşaltıldığını, dava konusu yerleri tamamlayan davalı Belediyenin müvekkillere teslim ve yeniden kira sözleşmeleri düzenlenmesi gerektiği halde satış ihalesine çıkarttığını, müvekkillerinin sözkonusu taşınmazları iş yeri olarak kullanmakta olduklarını, davalı ... ile karşılıklı uzlaşarak ve yeniden kiralanacağı yönündeki taahhütnameye inanarak ve güvenerek dava konusu iş yerlerini boşalttıklarını, davalının dürüstlük kuralı ilkesine aykırı hareket ederek müvekkillerini zarara uğrattığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kira farkı tazminatı, taşınma gideri, kar yoksunluğu, tadilat giderleri ve diğer tüm zararlarının tazmini için her bir davacı için ayrı ayrı 20.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Aslı ve birleşen davada davalı vekili; kira sözleşmelerinin yenilenmeyeceğinin davacılara ihtar edildiğini, kira sözleşmelerinin sona erdiğini ve davacıların fuzuli şagil olarak ecrimisil ödediklerini, müvekkilinin tahliyeye konu hiç bir taşınmazı yeniden kiraya vermediğini, yatırım maliyetinin yükselmesi sebebiyle taşınmazın satıldığını, satış nedeniyle kiracıya kiralama hususunda teklife bulunma mecburiyetinin ortadan kalktığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazlarda kiracı olan davacıların, davalı tarafından yazılı taahhütname verilmesi üzerine inşa ve imar nedeniyle taşınmazların tahliye edildiği, taşınmazın tahliye edildikten sonra üçüncü kişiye satıldığı, davalı kiraya verenin yeniden inşa ve imar nedeniyle bir tahliye davası açmadığı, davacı kiracıların taşınmazları bir yargı kararı veya icra marifetiyle tahliye etmedikleri, bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca tazminat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili; Mahkemece deliller toplanmadan karar verildiğini, müvekkillerinin davalı ile karşılıklı uzlaşarak ve yeniden kiralanacağı yönündeki taahhütnameye güvenerek iş yerlerini boşalttıklarını, davalının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların davaya konu iş merkezinde ayrı ayrı bağımsız bölümlerde kiracı oldukları, kira sözleşmelerinin taahhütname ve dava tarihi itibariyle sona erdiği, davalının farklı tarihlerde davacılara verdiği taahhütler ile kiracılık sıfatlarının kabul edildiği, taahhüt içeriğinin ve eldeki davanın 6098 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi kapsamında olduğunun anlaşıldığı, inşaatın tamamlanmasından sonra ihale ile taşınmazın üçüncü kişilere satıldığı, davalı kiraya verenin gereksinim, yeniden inşaa ve imar amacıyla bir tahliye davası açmadığı, davacı kiracıların taşınmazları bir yargı kararı veya icra marifetiyle tahliye etmediğini, bu durumda 6098 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluşmadığı, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, davacı sayısı kadar dava bulunduğunun kabulü ile davalı yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak seretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılan kiralananların satıldığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi,
2. Dairemizin 21.02.2019 tarihli ve 2017/4632 E., 2019/1687 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, davacıların herhangi bir yargı kararı veya icra marifeti olmaksızın kiralananı tahliye etmesine, 6098 sayılı Kanun’un 355 inci maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.