Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3238 E. 2024/1361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesi kapsamında vekilin hesap verme yükümlülüğü nedeniyle satışı yapılan araç ve plakaların bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu araç ve plakaların mülkiyetinin davacı şahısta değil, davacı şahsın hissedarı olduğu şirketlerde olması ve davacının dava açma hakkının bulunmaması nedeniyle aktif husumet yokluğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/151 E., 2023/628 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/259 E., 2022/440 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin hissedarı ve yetkilisi olduğu ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.ye ait olan... plakalı ve yine müvekkilinin hissedarı olduğu... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.ye ait olan ... ve ... plakalı toplam 4 adet aracı ve aynı zamanda anılan araçlara ait... plakalı toplam 4 adet servis plakalarını satabileceğini söyleyen davalıya 10.09.2008 tarihinde vekalet verildiğini, davalının vekaleten yaptığı satışlar sonucu aldığı bedelleri müvekkiline vermediğini, vekalet görevini kötü kullanarak müvekkilini mağdur ettiğini, bu husus hakkında davalı aleyhine suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmanın devam ettiğini, bu nedenle başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazının iptalini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; verilen vekaletnamelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin araçların satıcısı olmadığını, bu araçların bizzat davacının yetkilendirdiği vekillere satıldığını, davacının müvekkilinden alacağının olmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacağı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; araçlardan ... plakalı araçların dava dışı ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.ye, ... ve ... plakalı araçların da dava dışı... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.ye ait olduğu, bu araçların davalı tarafa verilen Adana 11. Noterliğinin 10.09.2008 tarihli ve 20513 numaralı vekaletname ile dava dışı şirketlere satıldığı, alınan bilirkişi raporlarında da bu satışların ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti. ve... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.nin muhasebe kayıtları ile de sabit olduğu, dava konusu araçların satış işlemlerinin yapıldığı Adana 11. Noterliğinin 10.09.2008 tarihli ve 20513 yevmiye numaralı vekaletnamesi incelendiğinde, vekil edenlerin ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti. ve... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti. oldukları, vekil edilenin davalı ... olduğu, bu tespitler karşısında dava konusu 01 S 2464, 01 S 1011, 01 S 2010, 01 S 2464 plakalı servis hat plakalarının dava dışı ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti. ve... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.'ne ait oldukları ve davalının da bu plakaların satışını dava dışı şirketler nam ve hesabına yaptığı, bu sebeple de vekil davalının vekil edenleri olan şirkete karşı sorumluluğunun bulunacağı, huzurdaki davayı ...Abla Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti. ve... Özel Eğitim Kurumları Ltd. Şti.nin ortağı ve yetkilisi olan davacının ikame ettiği, her ne kadar davacı taraf şirketlerin ortağı ve yetkilisi ise de, hükmi şahsiyetleri bulunan dava dışı bu şirketlerin ve taraf sıfatına haiz olacakları gözetildiğinde davacının kendi nam ve hesabına dava dışı şirketlerin hakları dolayısıyla takip ikame etme ve dava ikame etmek hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraf vekilleri süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı eğitim kurumunun tek ortağı olduğunu, şirketi tek başına temsile yetkisinin bulunduğunu, Mahkemece aktif husumet nedeniyle ret kararının doğru olmadığını belirterek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; kararın usulden reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek, esastan reddedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının eldeki davayı hissedarı olduğu şirketi adına, onu temsilen değil de kendisi adına açtığı, davacının satışı yapılan araçlar nedeniyle dava açma hakkının bulunmadığı, araçların dava dışı tüzel kişilikler adına kayıtlı olduğu, davacının sermaye şirketi konumundaki tüzel kişiliklerin ortağı veya temsilcisi olmasının bu durumu değiştirmeyeceği gerekçesiyle, tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca davalı tarafın öncelikle bahse konu araç bedelleri ve plaka bedellerini ödemiş gibi müvekkil ...'ın hesabına para gönderdiğini, bilahare bu paraların başkaca sebeple yatırıldığından bahisle tamamen kötüniyetli olarak müvekkilini dava ederek bu bedelleri geri aldığını, müvekkili ile belirtilen şirketlerin birbirlerinden ayrı düşünülmesinin söz konusu olmadığını, şayet Mahkemece aksi kabul edilse dahi bunun maddi bir hata olduğu göz önünde bulundurularak açık kanun hükmü gereğince bu hatanın düzeltilmesi için taraflarına süre verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; vekalet sözleşmesi kapsamında vekilin hesap verme yükümlülüğü uyarınca satışı yapılan araç ve araçlara ait plakaların bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Tarafta iradi değişiklik" başlıklı 124 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişileri davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı, tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.

2. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu araçlar ve plakalar nedeniyle dava açma hakkının maliki bulunan dava dışı şirketlere ait olduğu, bu nedenle dava açma hakkına sahip olmayan davacının taraf değişikliği yapılması yönünde bir talepte bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.