"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; borçlu abone Albayrakyapı Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd. aleyhine kullanılan suyun bedelinin ödenmemesine dayanılarak icra takibi başlattıklarını, yapılan araştırma sonucunda abonesi olan şirketin ... Çevre Konut Müh. İnş San Tic AŞ olarak ticari faaliyetlerine devam ettiğinin görüldüğünü ve ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığını, ödeme emrine süresinde davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, davalı şirketin abone şirketin borcundan sorumlu olduğunu, şirketler arasında organik bağ ve muvazaalı bir ticari ilişki bulunduğunu, gerek yönetimsel gerekse mal varlığı açısından iktisadi bütünlük olup birbirinin devamı mahiyetinde olduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili şirket hakkında usule uygun olarak başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunmadığını, müvekkilinin abone şirketle organik bağının olmadığını savunarak, davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan davalardan bulunduğu, bu takibe sıkı sıkıya bağlılığın bir dava şartı olduğu, davalının takip talebinde borçlu olarak gösterilmediği, bu durumda davalının takipte ve itirazın iptali davasında husumet ehliyetinin olmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle; davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı şirketin, abonesi olan ... Yapı Müh. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin borcundan sorumlu olduğunu, abone şirketin aktif olarak kullanılmayan bir şirket olup aynı iş kolunda davalı şirket olarak devam ettiğini, şirketler arasında organik bağ olduğunu, bu şekilde hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğundan şirketler arası tüzelkişilik perdesinin aralanması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı vekili; davacının kötüniyetli olmasına rağmen Mahkemece bu yöndeki tazminat talepleri hakkında karar verilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; abonelik sözleşmesinin Albayrakyapı Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile akdedildiği ve su kullanım bedelinin ödenmediğinden bahisle bu şirket hakkında dava konusu icra takibinin başlatıldığı, ödeme emri ve yenileme emrinde bu şirketin unvanının yer aldığı, icra takip aşamasında taraf değişikliğinde bulunulduğuna dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı ancak yenileme sonrası ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği, AlbayrakYapı Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı şirketin farklı şirketler olduğu, itirazın iptali davalarının icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı davalar olup geçerli bir icra takibi bulunmasının ise bu davaya özgü bir dava şartı olduğu, somut olayda davacı tarafça, davalı şirket ile takip borçlusu şirket arasında organik bağ bulunduğu iddiasıyla davalının da takip borcundan sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de; bu iddianın ancak davalı hakkında başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunması halinde dinlenilebilecek bir iddia olduğu davalı hakkında başlatılan veya davalının sonradan taraf olarak eklendiği bir icra takibinin bulunmadığı, Mahkemenin bu yöndeki tespitlerinin yerinde olduğu, bu durumda Mahkemece davalı hakkında geçerli bir icra takibi bulunmaması nedeniyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, öte yandan davacı icra takibinde taraf değişikliği talebinde bulunmadan davalı hakkında icra takip işlemleri yapmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceği gerekçesiyle; davalı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, abonelik sözleşmesine dayanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalı hakkında başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.