"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin tuz sahasında göl tuzu işletme hakkı vermek maksadıyla ihaleyi kazanan ... Tur. Taş. Tuz San. Tic. A.Ş.den devraldığı işletme ruhsatının davalı İdare tarafından gönderilen 21.09.2015 tarihli ihtarname ile iptal edildiğini, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için 28.01.2016 tarihinde Ankara 16. İdare Mahkemesinde açılan 2016/404 E. sayılı davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın görev yönüyle reddedildiğini beyan ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, ihaleye hazırlık için yapılmış 300.000,00 TL masrafın en az 46 yıllık işletme ruhsatı nedeniyle 200.000,00 TL kar mahrumiyetinin ve 500.000,00 TL manevi tazminatın 28.01.2016 tarihinden itibaren Merkez Bankası avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 300.000,00 TL olan masraf talebini 99.714.582,30 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın idari mahkemede görülmesinin gerektiğini, ayrıca davanın süresinde açılmadığını, 8.100,000,00 TL bedelle ihaleyi kazanan ... Tur. Taş. Tuz. Tic. A.Ş.nin talebi üzerine işletme ruhsatının davacı şirkete devredildiğini, 19.10.2011 tarihinden geçerli olmak üzere 10 yıl süreli işletme ruhsatı ve 15.08.2012 tarihinden geçerli işletme izni düzenlendiğini, dava dışı Mutlucan Tuz Madencilik İnş Tur. Ot Pet. Nak. San. Tic. A.Ş. tarafından Bakanlık aleyhine Ankara 5. İdare Mahkemesinde Tuz Gölü Havzasında Maden Kanunu'nun 30 uncu maddesi uyarınca dava açıldığını, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün davacı şirketin 10 yıl süreli olan faaliyeti içinde 3 yıl maden üretimi yapması nedeniyle, 8.100.000,00 TL ihale bedelinden 7 yılı kapsayan 5.670.000,00 TL'nin davacı şirkete iadesinin yapıldığını, söz konusu ihale Mahkeme kararıyla iptal edildiğinden kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiracının faydalı ve zorunlu masraf talepleri bakımından kira sözleşmesinin feshinin haklı ya da haksız olmasının sonuca etkili olmadığı, bu nedenle davacının 99.714.582,30 TL zorunlu ve faydalı masraf talebinde haklı olduğu, sözleşmenin ve işin feshin Mahkeme kararıyla olduğundan davacı firmanın kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, davalı İdarenin tümerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından faizin İdare Mahkemesinde görülen davanın açıldığı tarih ile ıslah tarihinden itibaren yürütülebileceği, davacı şirket tacir olduğundan avans faizi talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 99.714.582,30 TL'nin 300.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 99.414.582,30 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat talebinin reddi ile faiz başlangıç tarihi yönünden kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; huzurdaki davanın 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca bir idari işlemle düzenlenen maden ruhsatının iptalinden kaynaklı tazminat davası olduğunu, ruhsatın iptaline ilişkin davalarda idari yargının görevli olduğunu, davacının zararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihale Mahkeme kararıyla fesih edildiğine göre davalı İdarenin kusurlu olmadığı, bu nedenle davacının kar mahrumiyeti ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, Mahkemenin kabulüne göre davacı firmanın 2011 yılından fesih tarihi olan 2015 yılına kadar tesisi çalıştırdığı, bu yerde iptaline karar verilen ihale konusu üretimin sağlanabilmesi için ekip, ekipmanlar ile imalat ve montajda kullanılacak malzemelerin temini, nakli ve depolanması için kiralananda bir çok faydalı ve zorunlu masraflar yaptığı dikkate alındığında bilirkişi raporu ile belirlenen 99.714,582,30 TL alacağın tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işletme ruhsatının iptal edilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesi,
2. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4 ve 100 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı vekili tarafından aynı vakıalara dayanılarak açılan davanın görüldüğü, Ankara 16. İdare Mahkemesince verilen 28.01.2016 tarihli ve 2016/404 E., 2017/3088 K. sayılı kararla; zararın ihalenin iptal edilmesinden değil, taraflar arasında ihale sonrası verilen işletme iznine dayalı yükümlülüklerin ifasının imkansız hale gelmiş olmasından kaynaklandığı, bu nedenle de uyuşmazlığın sözleşme sonrası ifa imkansızlığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verildiği, söz konusu kararın kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Görevsizlik kararı sonrasında açılan davanın görüldüğü Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki sözleşmenin rödövans, bir nevi hasılat ürün kirası sözleşmesi olduğu, hasılat kirası olduğu için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince taraflar arasında rödövans sözleşmesi bulunup, uyuşmazlık sözleşme sonrası ifa imkansızlığına ilişkin olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesince; kiracının faydalı zorunlu masrafları talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Somut olayda; Tuz Gölü sahasının işletmesi için açılan ihalenin 08.08.2011 tarihinde dava dışı ... Tur. Taş. Tuz. Tic. A.Ş. tarafından 8.100.000,00TL bedelle kazanılmış olduğu, talep üzerine davacı şirkete ihale haklarının devrinin yapıldığı, davacı şirket adına 19.10.2011 tarihinden geçerli olmak üzere 10 yıl süreli işletme ruhsatının, 15.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere işletme izninin düzenlendiği, ihaleye ilişkin ruhsatın Ankara 10. İdare Mahkemesinin 2015/200 E. sayılı ve 27.02.2015 tarihli kararı gereği davalı Genel Müdürlüğün 25.06.2015 tarih ve 4239 sayılı makam oluruyla iptal edildiği uyuşmazlık dışıdır.
5. Dava konusu uyuşmazlığın tespit edilmesi, görev hususunun belirlenmesi noktasında önemli olduğundan, öncelikle görev sorununun çözümlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlık, ruhsatın davalı İdare tarafından iptal edilmesi üzerine yapılan faydalı ve zorunlu masraflar ile yoksun kalınan kar ve manevi zarara ilişkindir. Diğer bir anlatımla, davadaki talep ihaleye ilişkin olmayıp, ruhsatın iptali sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4/rr maddesinde; "Rödövans sözleşmesi: Ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeleri" şeklinde tamınlanmaktadır. Aynı Yönetmelik'in 100 üncü maddesine göre; Maden işletme ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmı veya tamamı için üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yapılan değişiklikler, tarafların talebi halinde devir ve intikal işlemlerinde bilgilendirme amacıyla maden siciline şerh edilir. Tarafların birlikte rödövans sözleşmesinin iptalini talep etmeleri halinde de bu kayıtlar terkin edilir. Genel Müdürlük hiçbir şekilde rödövans sözleşmelerine taraf değildir.
7. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; taraflar arasında kiraya yönelik bir sözleşme bulunmadığı, rödövans sözleşmesinin ancak ruhsat sahibi şirket ile diğer 3. kişi (şirket) arasında yapılabildiği, Genel Müdürlüğün rödövans sözleşmesine taraf olamayacağı, dava konusunun ruhsat iptaline ilişkin uğranılan zarar olduğu, aynı tuz sahasında çalışan işletmelerin ruhsatlarının iptali üzerine benzer taleplerle açılan davalar ve emsal kararlar dikkate alındığında, dava konusu hukuki uyuşmazlıkta yargı yolunun idari yargı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; idari yargının görevli olması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
8. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi Kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,
3. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.