Logo

3. Hukuk Dairesi2023/418 E. 2023/727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kefilin sorumluluk kapsamı ve alacak hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda kefil yönünden yapılan hesaplamanın doğru olduğu ve mahkemenin de bu hesaplamayı esas alarak hüküm kurduğu değerlendirilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2007/120 E., 2008/459 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalı ... ile banka arasında 18.11.1993 tarihli konut kredi sözleşmesi imzalandığını ve adı geçen davalıya 37.500 Amerikan doları tutarında kredi kullandırıldığını, diğer davalı ...'ın da kredi sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredinin teminatı olarak taşınmaz ipotek tesis edildiğini, davalı borçlu aleyhine ilk olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış ise de, kredi ve dosya borcu tahsil ve dosya infaz edilmeden 19.11.1996 tarihi itibarı ile bankanın iflasının açılması nedeni ile takibe devam edilemediğinden işlemlerin durdurulduğunu ve borcun ödenemediğini, daha sonra iflas idaresi tarafından davalıya ihtarname keşide edilerek toplam 54,192 Amerikan doları ve yasal takip masraflarından kaynaklanan toplam 1.165.731.772 TL'nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalıların bu miktarı da ödemediklerini, bunun üzerine davalılar hakkında ... 1. İcra Müdürlüğünün 2002/2300 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıların haksız yere itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların icra takibine vaki haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinden sonra borcun taksitler halinde ödenmeye başladığını ve taşınmaz üzerine de ipotek tesis edildiğini, davacı bankanın başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi ile ipotekli taşınmazın satışının yapılarak kredi borcunun ödendiğini, gönderilen ihtarnamede istenilen miktarların çok yüksek olduğunu, bu bakımdan kabulünün mümkün bulunmadığını, Kenan Daysal'ın kefil olup kendisinin ancak kefalet limiti ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalıların ... 1. İcra Müdürlüğünün 2002/2300 E. sayılı icra takip dosyasında icra takibine yaptıkları itirazlarının kısmen iptali ile icra takibinin asıl alacak yönünden 54.553,53 Amerikan doları üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 27.299 Amerikan dolarına % 10 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin devamına, davalı kefil Kemal Cevat Daysal’ın bu miktarın kefalet limiti olan 37.500,00 Amerikan doları ile sorumlu olmasına, takip masraflarından kaynaklanan alacak yönünden davalıların icra takibine yaptıkları itirazlarının kısmen iptali ile takibin 106,37 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 93,02 TL ye yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, taktiren % 40 itibarı ile dava tarihi itibarı ile alacağın hüküm altına alınan TL karşılığı değeri üzerinden 36.837,24 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.06.2010 tarih ve 2010/365 E., 2010/7484 K. sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının, onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; davalı kefil Kenan'ın temerrüdünün takiple oluştuğu hususunun doğru olmadığını, bu durumun kredi sözleşmesinin 28 inci maddesine aykırı olduğunu, borçlunun bilinen son adresine tebligat yapıldığını, bu nedenlerle kefilin tüm borçtan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, hükme dayanak bilirkişi raporunda alacaklı banka hakkında Bankacılık Kanununun 140 ncı maddesinin uygulanacağı hükmü göz ardı edilerek hesaplama yapılması neticesinde, banka alacağının harca tabi olarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek onama kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar tarafından kullanılan konut kredisinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanunun 490 ıncı maddesinde "Kefil borcun aslı ile beraber borçlunun kusur veya temerrüdünün kanuni neticelerinden mes'uldür.

Kefil, alacaklının metalibini ifa ederek dava ikamesini bertaraf etmek için kendisine vakit ve zamanıyla ihtar vuku bulmuş olmadıkça, asıl borçlu aleyhinde ikame olunan dava masrafını edaya mecbur değildir.

Faiz verilmesi şart edilmiş ise kefil, ancak işlemekte olan faiz ile beraber işlemiş faizden bir seneliğini vermekle mükelleftir." düzenlemesi ile, aynı Kanun'un 491 inci maddesinde "Borçlunun iflası sebebi ile asıl borç vadenin hululünden evvel muacceliyet kesbetse bile, kefil, asıl borcun ifası için tayin olunan vadeden evvel borcu ödemeğe icbar olunamaz. Asıl borcun muacceliyet kesbetmesi evvelce borçluya ihbar vukuuna mütevakkıf ise bu ihbar kefile de icra olunmak lazım gelir. Kefil hakkında borcun muacceliyet kesbetmesi ihbar gününden başlar." düzenlemesi bulunmaktadır.

3. Değerlendirme

Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarda; davalı kefil yönünden yapılan hesaplamanın doğru bir şekilde yapıldığı, mahkemece rapordaki hesaplama ve tespitler esas alınarak davalı kefilin sorumluluğu yönünden sonuca gidildiği, dolayısıyla davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.