Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4532 E. 2024/2632 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, müvekkilinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları davasında gerekli özeni göstermediği iddiasıyla açılan tazminat davasında, mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının davacı vekil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay’ın bozma kararına uygun hüküm kurulup kurulmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için en yüksek işletme kredisi faizinin talep edilmesi, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi ve temyiz yoluna başvurulması gibi hususlarda gerekli özeni göstermediği iddiasıyla açılan tazminat davasında, Yargıtay’ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak, mahkemece eksik bilgi ve belgelerin dosyaya alınarak hesaplama yapıldığı ve davaya konu tazminat miktarının belirlendiği, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/222 E., 2022/438 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin işçi statüsünde iken üyesi olduğu sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden doğan haklarının ödenmemesi nedeniyle bu konuda dava açması için davalı avukatı vekil olarak atadığını, davacının davalıdan T.İ.S. ücret farkı, ikramiye sosyal yardım hizmet zammı, konut yardımı, vasıta yardımı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları için dava açtığını, Mahkemece verilen kararın kesinleştiğini, bu davada tüm alacak kalemleri için en yüksek banka mevduat faizinin talep ediliğini, oysa toplu sözleşmeden doğan alacaklar için en yüksek işletme kredisi faizinin talep edilmiş olması gerektiğini, 08.04.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile bu talep ıslah edilebilecekken davalının bunu yapmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ancak davalının rapora itiraz etmediğini, dava ve ıslah dilekçelerinin hatalı olması, bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi, TİS hükümlerinin nazara alınmaması, kararın temyiz edilmemesi, faizlerin yanlış istenmesi, temerrüt tarihlerinin belirtilmemesi nedenleri ile müvekkilinin TİS'den kaynaklanan haklarından yoksun kaldığını, davalıya bu konuda 25.01.2010 tarihli yazı gönderilerek uğradığı zararlarına karşılık 25.000,00 TL'nin üç gün içinde ödenmesini istediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 9.000,00 TL alacağın 05.02.2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı talebini 27.04.2012 tarihinde ıslah ederek talebini 37.060,33 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının isteği doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak dava açılıp lehe sonuçlandığını, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, fazlaya ilişkin hakları için ayrıca dava açıldığını, davacının talimatlarının yerine getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 26.02.2013 tarihli 2010/111 E. ve 2013/113 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan)13. Hukuk Dairesinin 15.04.2014 tarihli, 2013/14868 E., 2014/11928 K. sayılı ilamı ile davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarına Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanacağı ancak "en yüksek işletme faiz oranları hesaplanırken yargıtay kararları esas alınarak araştırma ve inceleme yapılması ve fiilen uygulanan faiz oranları hesaplanırken birer yıllık dönemle halinde hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 04.04.2017 tarihli, 2014/283 E., 2017/156 K., sayılı davanın kısmen kabul kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli, 2017/6394 E., 2020/2072 K. sayılı ilamı ile " bozma sonrası mahkemece fiilen uygulanan en yüksek işletme kredisi faizinin tespiti için bankalara müzekkere yazıldığı ve İş Bankasının müzekkere cevabına göre yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmiş ise de benzer dosyalarda (İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/355 Esas ve 2014/547 Esas sayılı dosyalarında) Türkiye İş Bankasının işletme kredisi faizlerinin sorulduğu müzekkerelere, bankalarında fiilen işletme kredisi faizinin uygulanmadığı beliritilerek Merkez Bankasının belirlediği azami faiz oranının bildirildiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, benzer dosyalardaki müzekkere cevapları da gözetilerek, sonuçlanan benzer davalarla çelişki oluşturulmaması gerektiği dikkate alınarak, Türkiye İş Bankasında fiilen uygulanan faiz oranının yıllara göre ayrı ayrı ne olduğu netleştirilerek ve gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma kapsamında eksik kalan bilgi ve belgeler dosya arasına alınarak alacak miktarının 20.714,72 TL olarak tespit edildiği denetlemeye elverişli detaylı ve ayrıntılı bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; işletme kredisi faiz oranlarında hatalı hesaplama yapıldığı, dosyaya celbedilen belgelere rağmen bozma konusu yapılan hususların düzeltilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet hizmetinin özenle ifa edilmediği iddiası ile açılan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 40 ıncı maddesi.

2. Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu 61 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince esas alınan bilirkişi raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.