Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4541 E. 2024/4127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklı menfi tespit ve istirdat ile itirazın iptali taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda yapılan incelemede, kaçak elektrik kullanımının olmadığı ve sayacın doğru çalıştığı tespit edilerek, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılmaksızın, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/381 E., 2023/507 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl davada menfi tespit ve istirdat; birleşen davada itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairenin 14.03.2022 tarihli ve 2021/9191 E., 2022/2194 K. sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl dosya davalı vekili (birleşen dosyada davacı) tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin kot yıkama işini yaptığı iş yerini 15.05.2015 tarihinde kiralayıp 26.05.2015 tarihinde de davalı şirketle sözleşme imzaladığını, 26.05.2015 ile 29.02.2016 tarih aralığında bu adreste faaliyetine devam ettiğini, davalı şirket görevlilerince 29.02.2016 tarihinde "mıknatıs vasıtasıyla kaçak elektrik kullandığı" gerekçesiyle müvekkili hakkında 11.03.2016 son ödeme tarihli 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplamda 214.694,40 TL tahakkuk yapıldığını, müvekkilinin davalı şirkete yaptığı itirazların dikkate alınmadığını, davalı şirketin elektriği kesme tehdidi nedeniyle 09.03.2016 tarihinde 40.000,00 TL ve yine davalı şirketin taksitlendirme yapmaya zorlaması nedeniyle müvekkilinin 18.03.2016 tarihinde de 15.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL’yi davalı şirkete ödediğini ve iş yapamaz duruma gelmesi nedeniyle 21.03.2015 tarihinde makinelerini dava dışı şahsa satarak iş yerini kapattığını ve aboneliği iptal ettiğini, 10.989,00 TL’lik güvence bedelinin de müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin iş yerinde kaçak elektrik kullanmadığını, davalı şirketçe yapılan kaçak ve ek tahakkukun haksız olduğunu ileri sürerek; 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30 TL kaçak ek tahakkuklarının iptali ile borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinden haksız şekilde tahsil edilen 55.000,00 TL'nin 18.03.2016 ödeme tarihinden ve 10.989,00 TL güvence bedelinin de aboneliğin iptal edildiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili bozma sonrası açılıp birleşen davada; aynı kaçak tutanağına istinaden müvekkili şirket tarafından 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30 TL ek tahakkuk faturası tanzim edildiğini, ilgili tahakkuklara istinaden toplam 54.112,18 TL ödeme yapıldığını, geçikmiş gün faizi ve faizin KDV'si ilave edilerek ve ödenen 54.112,18 TL'nin mahsubu ile 274.387,44 TL'nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili asıl dosyada; davacı hakkında yapılan kaçak ve ek tahakkukun mevzuata uygun olduğunu, davacının protokol gereği ödenmemiş borçları olduğundan güvence bedelinin iadesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili bozma sonrası açılıp birleşen davada; asıl davadaki sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli ve 2016/575 E., 2020/355 K. sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda grafik olarak belirtilen endeks ve güç dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu tutanak öncesi kaçak elekrik tüketimin varlığının ispat edilmediğinin bildirildiği, bu hali ile davacının kaçak enerji kullandığı iddiasıyla yapılan tahakkuku ve ek tahakkukun yerinde olmadığı, davacının bu borç nedeni ile cebri icra tehdidi altında ödenen 55.000,00 TL'nin istirdadı talebi yönünden ise, davacının kaçak elektrik kullanmasının söz konusu olmadığı, dolayısıyla kaçak elektrik faturasından dolayı borçlu olmadığı bir bedeli cebri icra tehditi altında 18.03.2016 tarihinde ödediğinden bu bedelin de ödeme tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte istirdadı talebinin de kabulü gerektiği, 10.989,00 TL güvence bedelinin istirdadı talebine ilişkin olarak ise, davacının 26.05.2015 tarihinde 10.920,00 TL güvence bedelini yatırdığı, aboneliği 25.03.2016 tarihinde iptal edildiğinden 10.920,00 TL güvence bedelinin de iptal tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacıya ait 11.03.2016 son ödeme tarihli 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 214.694,40 TL olarak tahakkuk ettirilen borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine; davacının faturalara istinaden haciz baskısı altında ödediği 55.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 18.03.2016 tarihinden ve güvence bedeli olarak yatırılan 10.989,00 TL'nin aboneliği iptal tarihi olan 25.03.2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı (birleşen dosya davacısı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ve 2020/1743 E., 2021/2967 K. sayılı kararıyla; davalı tarafça tutulan kaçak tutanağının gerçeği yansıtmadığı, sayaç yanında mıknatısla müdahale edildiğinin karanlık fotokopi fotoğraflardan anlaşılamadığı, sayacın yanında olduğu bildirilen mıknatısın delil olarak muhafaza altına alınmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 14.03.2022 tarihli ve 2021/9191 E., 2022/2194 K. sayılı ilamıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi raporunda grafik olarak belirtilen endeks ve güç dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu tutanak öncesi kaçak elekrik tüketimi varlığının ispat edilmediğinin bildirildiği, bu hali ile davacının kaçak enerji kullandığı iddiasıyla yapılan tahakkuk ve ek tahakkukun yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafça kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı noktasında alınan her iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu, ikinci bilirkişi heyetince hazırlanmış olan asıl ve ek rapor da çelişkileri gidermeye yeterli nitelik ve nicelikte bulunmadığından hükme esas alınamayacağı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince; dosyanın alanında uzman ayrı bir üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, öncelikle davacı iş yerinde kaçak kullanım olup olmadığı, kaçak kullanım olduğunun tespiti halinde ise kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri uyarınca hesaplamayı içeren ayrıca davacının davalıya icra tehdidi altında ödediğini iddia ettiği 55.000,00 TL ile 10.989,00 TL'lik güvence bedeli talebi yönünden de değerlendirmeler içeren denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası alınan 07.04.2023 tarihli rapor ile raporlar arasındaki çelişkilerin giderildiği, bozma ilamı sonrasında alınan raporun somut olaya ve dosya kapsamına uygun olduğu, hesaplama içeriği ve tespitlerde hata bulunmadığı, sayaçlara manyetik etki (müdahale) olmadığı, sayacın tüketimleri doğru kaydettiği ve kaçak kullanım olmadığının tespit edildiği, davalının; '' ihtirazi kayıtla ödeme yapmadığından ödenen meblağların ve güvence bedelinin davacıya iade edilmesinin mümkün olmadığı'' yönündeki tespitinin yerinde olmadığı, elektrik kesintisi tehdidi altında yapılan ödemenin ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş dahi olsa istirdadına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile; davacıya ait sayaca ilişkin olarak 11.03.2016 son ödeme tarihli 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 214.694,40 TL olarak tahakkuk ettirilen borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının faturalara istinaden haciz baskısı altında ödediği 55.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 18.03.2016 tarihinden ve güvence bedeli olarak yatırılan 10.985,00 TL'nin aboneliği iptal tarihi olan 25.03.2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili (birleşen dosya davacısı) temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı(birleşen dosyada davacı) vekili; hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu, raporda hukuki kanaatte bulunulmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan raporda ihtilaflı ve ihtilafsız dönemlere ilişkin olarak yapılan tespitlerin yanılgılı olduğunu, davacının ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklı menfi tespit ve istirdat; birleşen davada ise itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, Mahkemece hükme esas alınan raporda belirtildiği üzere sayaçlara manyetik etki (müdahale) olmadığı, sayacın tüketimleri doğru kaydettiği ve kaçak kullanım olmadığının tespit edilmesi, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olduğu anlaşılmakla; asıl dosya davalı vekilinin (birleşen dosyada davacı) temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden asıl dosya davalısına( birleşen dosyada davacı) yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.