"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/217 E., 2022/1364 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/123 E., 2021/324 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, 19.08.1997 tarihinde, bedelin 2/3ü davacı tarafından 1/3'ü davalı tarafından ödenmek üzere birlikte Sağlık Köyünde bulunan 2051 parsel sayılı taşınmazı almaya karar verdiklerini, bedelini de aynı şekilde ödediklerini ancak taşınmazın 2/3 hissenin ileride kendisine devredilmek üzere davalı adına tapuda tescil edildiğini, taşınmazın İmar Kanunu'nun 18 ... maddesi uyarınca ifraz edilerek parsellere ayrıldığını, davalının sadece 1407,00 m2 büyüklüğündeki ifraz sonucu oluşan 913 ada 8 parselin adına tescilini sağladığını, bu miktarın 2/3 payını karşılamadığını, diğer parselleri de üçüncü kişilere satan davalının payına isabet eden ancak devredilemeyen kısmın bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 10.11.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebini 353.330,42 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı, dava dilekçesindeki iddiaların ... dışı olduğunu, davanın haksız olarak açıldığını, davacının iddia ettiği şekilde bedeli ödemesi halinde bedelin çoğunu ödeyen kişiye tapu verilmemesi veya hisseli şekilde tapunun alınmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında bedele ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne 324.001,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların hukuki deliller ile ispat edilememiş olmasına rağmen davanın kabulüne karar verildiğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, davacının iddia ettiği şekilde bedeli ödemesi halinde bedelin çoğunu ödeyen kişiye tapu verilmemesinin veya hisseli şekilde tapunun alınmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ... yıllar dava açmayıp, İmar Kanunu'nun 18 ... maddesinin uygulaması sonrası davacı olması nedeniyle kötüniyetle hareket ettiğini, dava konusu taşınmazları davalının kendi birikimleri ile satın aldığını ve ihtiyacı üzerine 3. Kişilere devrettiğini, davacının aldığını beyan ettiği taşınmazı 3. kişiden aldığını, sözleşme ile dava konusu arasında çelişki olduğunu, sözleşmede 1/2 oranında kendisine ait olduğu yazıyorken davacının dava konusu taşınmazın bedelinin 2/3'ünü ödediğini iddia ettiğini, dava konusunun tanık delili ile ispatlanamayacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın inanç sözleşmesinden (inançlı işlemden) kaynaklandığı, davacının, davasını yazılı delille kanıtlamakla yükümlü olup, tarafların kardeş olması da tanık deliline başvurulabilmesine hukuken olanaklı kılmadığı, davalı tarafça inaçlı işlem ilişkisi inkar edilmekle davacı 2051 Parsel sayılı taşınmazın bedelinin 2/3'ünün kendisi tarafından ödendiğini ve taşınmazın 2/3'ünün kendisine verilmek üzere alındığını yazılı bir belgeyle ispatlayamadığı, delil başlangıcı niteliğinde bir delili de bulunmadığından tanık beyanlarının da nazara alınmayacağı, ayrıca davacı tarafça sunulan "sözleşme" başlıklı belgede ise davacının payının 1407 m2 olduğu yazılı olup, davacı bu miktara kaşılık 913 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından adına tescilinin sağlandığını belirttiği, o halde davacının, dava konusu edilen kısım yönünden iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği ve dava dilekçesinde de yemin deliline dayanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tanık beyanları esas alınarak kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı, her ne kadar inanç sözleşmesinin yazılı delille ispatı gerekse de, tarafların kardeş olduğu, HMK'nun 203 üncü maddesinin senetle ispat zorunluluğunun istisnalarını düzenlediği, söz konusu madde de altsoy ve üstsoy, ..., eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemlerde tanık dinlenebileceğini düzenlendiğinin dolayısıyla ... arasındaki inançlı işlemin ispatı açısından tanık dinlenilmesi hususunda yasal bir engel bulunmadığı, ayrıca eldeki davada yazılı delil başlangıcı bulunması sebebiyle de tanık dinlenebileceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inanç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.2017 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının dayandığı taraflar arasında düzenlenen tarihsiz “Sözleşme” başlıklı belge gereğince tapuda işlem yapıldığının taraflarca kabul edildiği ve içeriğinin dava konusu talep için yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığının anlaşılmasına göre temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.