Logo

3. Hukuk Dairesi2023/456 E. 2023/2859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Doğum sırasında meydana gelen olaylar nedeniyle çocuğun sakat kalmasından dolayı doktor, ebe ve hastaneye karşı açılan tazminat davasında, davalıların kusurunun olup olmadığı ve oluşan zarar ile aralarında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının iddiaları ve davalı hastane yönünden kusur incelemesi yapılmadığına yönelik bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, davacı yararına bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 02.09.2015

SAYISI : 2015/560 E., 2020/92 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkili ...'ın ... ... Hastanesinde doğum yaptığını, doğumun davalı doktor ... ve davalı ebe ... tarafından yaptırıldığını, doğumdan sonra çocuğun ise oksijensiz kalması nedeniyle ... ...Çocuk Hastanesine sevk edildiğini, doğum esnasında zorlamaya bağlı olarak çocuğun kafatasında çökme meydana geldiği, ayrıca oksijensiz kalmaktan dolayı da beyin hasarı oluştuğu ve buna bağlı olarak özür meydana geldiğini, bebek ...'ın tüm hayatı boyunca tedavi ve rehabilitasyon ihtiyacı olacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla baba Mazlum yönünden 1.000 TL maddi tazminat, davacı ... yönünden işgücü kaybı için 1.000 TL maddi tazminat, 1.000 TL bakım, bakıcı ücreti, 1.000 TL tedavi gideri ve rehabitasyon ücreti, davacılar için ayrı ayrı 150.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; müvekkilinin uzman mesleki yeterliliğine sahip başarılı bir hekim olduğunu, hem tıp kurallarına hem de kanuna uygun olarak ilk başta sezaryen için bir zorunluluk görmemesi üzerine hastayı normal doğuma aldığını, hastanın normal doğuma alınmasının tıbben yerinde bir karar olduğunu, daha sonra müvekkilinin ilerlemeyen eylem tanısı koyduğunun ve akabinde vakit kaybetmeksizin sezaryen kararı aldığını, müvekkilinin sık sık hastayı muayene ederek hasta ve eşine gerekli bilgileri verdiğini, tam ve zamanında müdahalede bulunduğunu, ameliyathane ekibinin geç gelmesinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, sezaryen ameliyatını tıp kurallarına uygun olarak gerçekleştirdiğini, çocuğa konulan serebral palsi tanısıyla doğum eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili; müvekkilinin ebe hemşire olarak görev yaptığını, hastanede görevli kadın doğum uzmanına yardımcı olmak amacıyla doğumda hazır bulunduğunu, doğumun doktor tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin doğumda doktorun taleplerini gereçekleştirme dışında doğrudan müdahalesinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3.Davalı Hastane vekili; hastanede çalışan doktorların, hastane çalışanlarının ve hastanenin hiçbir kusuru olmadığını, doktor ameliyata gerek duyduğunda ameliyat ekibinin en kısa süre içerisinde ameliyathanede hazır olduğunu ve doktor tarafından hastaya müdahale edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların çocuklarının dava konusu olay nedeniyle bedensel zararının oluşumunda davalı doktor, ebe ve sağlık kuruluşunun kusurlu eylemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar; Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Dairesinin raporunda davalı hastanenin kusur oranının değerlendirmeye tabi tutulmadığını, oysa davalı doktorun cevap dilekçesinde açıkça hastanedeki eksiklikleri belirttiğini, davalı Hastanenin kusur durumunun değerlendirilmesi için ek rapor aldırılması gerektiğini, tedavi evrakları tamamlanmadan rapor düzenlendiğini, eksiklikler tamamlandıktan sonra Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor aldırılması gerekirken mevcut delillerle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece davalıların kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin olarak ATK 2. İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış olup, raporda sonuç olarak annenin gebelik takibini yapan ve doğum eylemine katılan ilgili hekimlere ve yardımcı sağlık personeline atfı kabil kusur bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, rapora davacılar tarafından yapılan itiraz üzerine davacı küçük...'ye ait tüm tıbbi evraklar da celp edilerek bu kez ATK 7. İhtisas Kurulundan rapor aldırıldığı ve raporda sonuç olarak özetle annenin gebelik takibini yapan ve doğum eylemine katılan, doğum sonrası bebeğin takip ve tedavisine katılan ilgili hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacılar tarafından her ne kadar hastane yönetiminin kusur oranlarının raporda irdelenmediği ileri sürülmüş ise de ATK 2. ve 7. İhtisas Kurullarının her ikisinin raporunda da gebelik takibi ve doğum sürecinde yaşanan olgularının tümü ile irdelendiği, davacı annenin doğum sancısı ile hastaneye başvurusundan itibaren hekim ve hastane personelinin tıp kurallarına uygun hareket ettiğinin değerlendirildiği, uygun bir süre normal doğum yapılmaya çalışılması ve normal doğumun gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması üzerine sezaryen kararının alınmasında zamanlama açısından da tıp kurallarına uymayan bir hususun bulunmadığının da her iki raporda da oy birliğiyle değerlendirildiği, davalı hekim, davalı ebe ve davalı hastanenin davacı küçük...'nün sakat kalmasında bir kusurlarının bulunmadığı anlaşılmakla Mahkemece davanın reddine dair verilen kararda yasaya uymayan bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılardan ... kendi adına ve velayeten ... adına temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ncı maddesi

3. Değerlendirme

Mahkemece yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunca düzenlenen 24.03.2017 raporda, annenin gebelik takibini yapan ve annenin doğum eylemine katılan, doğum sonrası bebeğin takip ve tedavisine katılan ilgili hekimlere ve yardımcı sağlık personeline atfı kabil kusur bulunmadığı bildirilmiş, davacıların itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 7. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 18.11.2019 tarihli raporda, annenin gebelik takibini yapan ve doğum eylemine katılan, doğum sonrası bebeğin takip ve tedavisine katılan ilgili hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu bildirilmiştir. Davacılar bilirkişi raporuna itiraz ederek yeniden rapor alınmasını talep etmiş, bu husus Mahkemece değerlendirilmemiştir. O halde mahkemece, davacının iddiaları ve özellikle davalı hastane yönünden kusur incelemesi yapılmadığına yönelik bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazları da değerlendirilip tartışılmak üzere davacı ...’da meydana gelen nörolojik sorunlarda davalı hastane ve doktora atfı kabil bir kusurun olup olmadığının üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip yeni bir bilirkişi kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.