"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2094 E., 2022/2107 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/509 E., 2019/1092 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali ve tahliye davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu belirlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 15.11.2015 tarihli kira sözleşmesi ile alışveriş merkezinde bulunan 59, 60, 61 numaralı mağazalarda kiracı olan davalının, 2017 yılı Nisan ile 2018 Şubat aylarını kapsayan döneme ilişkin kira bedellerini, ortak gider bedellerini ve elektrik kullanım yansıtma bedellerini ödemediğini, 2016 yılı Şubat ile 2017 yılı Mart aylarını kapsayan dönem ödemelerini de yapmadığından daha önce de davalı aleyhine icra takiibi başlatıldığını ve bu takip dolayısıyla da aralarında derdest başka bir itirazın iptali davası olduğunu, ödeme emri iptalinin şikayet yoluyla 7 gün içinde icra mahkemesinden talep edilmesi gerektiğini, 16.02.2018 tarihi itibariyle hesaplanan 136.916,89 TL alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başladığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının haksız tutumu nedeniyle iş yerini boşaltmak zorunda kaldığını, davacının taahhütlerine uymadığını, takipte borcun sebebinin yazılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli ve 2018/509 E., 2019/1092 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının davaya konu iş yerinden tahliyesine ve iş yerinin boş olarak davacıya teslimine, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2021/199 E., 2021/1228 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine ve harç bakımından İlk Derece Mahkemesi Kararının düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece verilen14.06.2022 tarihli ve 2021/7795 E., 2022/5788 K. sayılı ilamla; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının harca ilişkin (4) numaralı bendi düzeltilerek, düzeltilen kısım dışında kalan kısımların aynen korunmasına yönelik karar verilmesinin usule aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, ardından yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerektiğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalının borcu ödediğini savunmadığı, çeşitli sebeplerle kiranın istenemeyeceğini öne sürdüğü, kiralananın ayıplı olduğunu savunan ancak ayıp nedeniyle yasal yollara başvurmayan kiracının kira borcundan ve yan giderlerden sorumlu olduğu, kiralananın anahtarının teslim edildiğine yönelik herhangi bir delil sunmadığı, bu durumda kira ilişkisinin takibe konu dönem içerisinde sona erdirildiğinin söylenemeyeceği, bilirkişi incelemesi ile kira alacakları ve yan giderlerin belirlendiği, İlk Derece Mahkemesince itirazın iptali ve tahliyeye karar verilmesinin doğru olduğu, dava değeri hesaplanırken itirazın iptal edilen kısmı ile birlikte tahliye yönünden yıllık kira bedeli toplamı üzerinden harç alınması gerekirken yalnızca itirazın iptali davasına ilişkin değer üzerinden harç alınmasının ve sonuçta eksik harca hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; tahliye yönünden red kararı verilmesine rağmen vekalet ücreti ve harç yönünden hükmün hatalı olduğunu, gerekçe gösterilmeksizin aynı yönde hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, vekile tebligat yapılması gerektiğini, kiralananın ayıplı olduğuna ilişkin dava açıldığını, baskı ve tehditler nedeniyle iş yapamadığını, dükkanı çalıştıramadığını ve kullanamadığını, ayıbın dosyalarda yer alan belgelerle sabit olduğunu, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/960 E. sayılı dosyasıyla yaptıkları müracaatın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ek bebek mağazası olacağı taahhüt edilmesine rağmen başka mağazalar da açılarak rekabete sebep olunduğunu ve vaatlere uyulmadığını, yaptırdığı tespitler ve proje aykırılıklarını ortaya çıkarması sebebiyle hakkında takibe geçildiğini, ödeme emrinde borcun sebebinin açıkça belirtilmediğini ve takip talebinden farklı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının icra takibine konu kira bedeli, ortak gider ve elektrik bedeli yönünden davacı kiraya verene borçlu olup olmadığı ve kiralananın tahliye edilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." hükmünü içerir.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda; İlk Derece Mahkemesince harç ve vekalet ücreti hesaplamasının doğru yapılmadığı, vekil tarafından icra dosyasına itiraz edilse de itirazın iptali davasında tebligatın davalı asile yapılmış olmasının usulüne uygun bulunduğu, davalının dayandığı dosyalarda takibe konu kira dönemi bakımından ayıp sebebiyle kira bedelinden indirim yapıldığına dair mahkeme kararı bulunmadığı, özellikle davalı tarafça takibe konu borcun ödendiğinin ispatlanamamış olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar veridi.