"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1413 E., 2023/1664 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/253 E., 2021/1938 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat Tugay Kayhan’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıya ait soğuk hava deposunda 06.04.2013 tarihinde çıkan yangında müvekkiline ait depoda bulunan malların zarar gördüğünü, müvekkili şirketin sigorta poliçesine göre 500.000 Euro tenzili muafiyet söz konusu olduğunu sigorta kapsamında tazmin edilemeyecek olan söz konusu muafiyet bedelinin davalıdan tazmini gerektiğini, sözleşme kapsamında mücbir sebep olmaksızın meydana gelen yangınlardan kaynaklacak hasarlarda, zararın tazmini için davalının kusuru dahi aranmadığını, kaldı ki sözleşmede açık bir düzenleme yapılmamış olsa bile davalının yedinde bulunan ürünlerin zarar görmesinden sorumlu olacağı ileri sürülerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 500.000 Euro karşılığı 1.381.500 TL’nin olay tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davacının malların değerini ve miktarını bildirmediğini, yaptığı poliçedeki muafiyet klozundan müvekkile hiç söz etmediğini, kendi sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının sözleşmeye dayalı talepte bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yangının meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya ait malların yangın tarihinde depoda bulunduğu, sözleşmeye göre malların tesliminden itibaren kayıtsız kalmasından veya sorumluluklarının yerine getirmemesinden kaynaklanan zarar ve kayıplardan davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 6.7. maddesinde depoda meydana gelebilecek hırsızlık, yangın, su baskını halleri dolayısıyla mallarda meydana gelecek hasar ve kayıpların mücbir sebep kapsamında değerlendirilmeyeceğinin ayrıca düzenlendiği, yangının soğuk hava deposunun çatısından geçmekte olan elektrik güç kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu çıktığı ve yayıldığı, depoda yangın öncesinde bulunan ürün tutarının 9.377022,88 TL, kurtarılan ürün tutarının 3.477.183,00 TL olduğu, bilirkişilerce ekspertiz raporunda belirtilen zarar tutarının uygun yerinde olduğunun tespit edildiği, davalının kusurlu olduğu, 350.528,17 Euro'nun dava tarihinden sonra davalı tarafça ödendiği gerekçesiyle; 817.749,501 TL bakımından ödeme nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, 348.700,499 TL'nin 19.091,36 TL faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişi raporlarına ve bilirkişi heyet değişikliklerine yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin, yangının çıkmasında ve neticelerinde kusuru ve/veya ihmali bulunmadığı gibi kusursuz sorumluluğundan da söz edilemeyeceğini, müvekkili tarafından deponun elektrik ve enerji donanımının sürekli olarak periyodik bir şekilde bakım ve tamirinin yaptırıldığını, sözleşmeye göre her iki tarafın da doğabilecek riskler için sigorta sözleşmesi düzenlemesinin bir yükümlülük olarak öngörüldüğünü, davacının dava dışı sigorta şirketi ile imzaladığı sigorta sözleşmesinde yer alan muafiyet şartını müvekkile hiçbir şekilde bildirilmediğini, davacı tarafın kötü niyetle hareket ettiğini, davacı şirketin zararının fazlasıyla karşılandığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacı şirkete ait eşyaların, davalıya ait depoda bulunduğu sırada çıkan yangında hasar görmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede; davalının yangın için her türlü tedbiri alacağı, yine depoda meydana gelebilecek hırsızlık, yangın, su baskını halleri dolayısıyla davacının ürünlerinde meydana gelebilecek hasar veya kayıpların mücbir sebep kapsamında değerlendirilmeyeceğinin düzenlendiği, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacının zararının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiğinin anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
1. Dava, saklama ve ardiye sözleşmesinden doğan zararın depocudan tahsili istemine ilişkindir.
2. Taraflar arasındaki Sözleşme’nin 6.11 m. uyarınca mallarını davalıya ait soğuk hava deposunda bekletecek olan davacı malları sigorta ettirmek zorundadır.
3. Her ne kadar davalıya ait soğuk hava deposunun çatısının üzerinde geçen elektrik güç kablolarının kısa devre yapması ve yangın çıkması nedeniyle davacıya ait mallar zarar görmüş ise de davacı zararının önemli bir kısmını sigorta şirketinden tahsil etmiştir. Bununla birlikte, sigorta sözleşmesinde 500.000 Euro muafiyet klozu koydurmuş olduğundan bu miktar zararını sigorta şirketinden tahsil edememiştir.
4. Sözleşme uyarınca davacı depoda bulunan mallarını eksiksiz olarak sigorta ettirmek zorunda olduğundan, davalı depocuya haber vermeksizin veya bildirimde bulunmaksızın, düşük prim ödemek için eksik sigorta yaptırarak veya yüksek muafiyet klozu koydurarak riziko tazminatını düşük almasının yükümlülüğü davalıya yüklenemez. Hukukun genel ilkeleri arasında yer alan “hiç kimse kendi kusuruna istinat ederek bir hak elde edemez” ilkesi uyarınca sigorta sözleşmesine koydurduğu muafiyet klozu nedeniyle sigortacıdan alamadığı kısmi zararın tahsilini davacıdan talep edemeyeceği ve bu sebeple davanın reddi yerine kabulüne dair kararın bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, aksi düşünceyle verilen mahkeme kararını onayan Daire sayın çoğunluğunun görüşlerini isabetli bulmuyorum.