"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2055 E., 2022/2259 K.
DAVA TARİHİ : 16.11.2018
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1661 E., 2019/702 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA
Davacılar; imzalanan 15.03.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca, “Kanlıca Mah. ... Cad. No: 74 Prenses ... Yalısı 2. katı Beykoz / İSTANBUL” adresindeki mecurun Home-Ofis olarak davalı şirkete kiralandığını, şirket adına kira sözleşmesini yetkilisi ... Keskin'in imzaladığını, şirketin sıklıkla unvan değiştirdiğini, 15.03.2018 – 15.03.2019 tarihleri arası kira yılına ait olan kira bedelinin 15.03.2018 tarihinde ödenmesi gerekirken ödemediğini, 13.06.2018 tarihinde gecikmeli ve eksik olarak 99.000 USD kısmi ödeme yapıldığını, 15.03.2018 – 15.03.2019 kira dönemine ilişkin ödenmeyen 99.000 USD kira alacağının tahsili için fazlaya ilişkin tüm yasal haklar saklı tutularak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak yetkiye, imzaya, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazların iptalini ve lehlerine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, İcra İflas Kanunu'nun 269 uncu maddesi gereğince; kira sözleşmesindeki imzanın inkâr edilmesinden dolayı genel mahkemede dava açmaya mecbur bırakıldığından, ayrıca azami para cezasına da mahkûm edilmesini, borçlunun temerrüdü sabit olduğundan kira sözleşmesinin feshine ve davalının mecurdan tahliyesi ile kiralananın boş olarak teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; kira sözleşmesinin özel şartlar kısmının 27 nci maddesinde yetki sözleşmesi yer aldığından davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, kira sözleşmesinde bulunan imzanın kim tarafından ve kimin adına atıldığının belirsiz olduğunu, takibin haksız olduğunu, usule aykırı olarak gönderilen ve iptal edilen ödeme emri sebebiyle kira sözleşmesi kapsamında borcu olmadığını savunarak, davanın reddini ve lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket tarafından yapılan ödemeler ve ihtarname nazara alındığında, davalının davacı ile aralarında kiracılık ilişkisi kurulduğunu kabul ettiği, kira sözleşmesine konu yerde faaliyetine başladığı, davalı şirket tarafından 15.03.2016-14.03.2017 ve 15.03.2017-14.03.2018 tarihleri arasındaki kira dönemine ilişkin kira bedelinin ödendiği, 15.03.2018-15.03.2019 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kira bedelinin ise 99.000 USD'lik kısmının ödendiği, davalı tarafça eksik ödenen kira bedeli yönünden geçerli bir ödeme belgesi sunulmadığı, sözleşmenin kiraya verenleri tacir olmadığı gibi, yetki itirazında bulunurken davalının doğru şekilde yetkili mahkemeyi de göstermesi gerektiğinden usulüne uygun yetki itirazı olmadığı, takibin yapıldığı icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, taşınmaz dava devam ederken tahliye ediliğinden tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına, alacağın likit olması nedeniyle davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine, davalının İcra İflas Kanunu'nun 269/b maddesinin beşinci fıkrası gereğince azami para cezasına mahkum edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili; takip taleplerinde açıkça asıl alacağa değişen oralarda faiz işletilmesinin talep edildiğini, hükümde faiz oranının yıllık %5,35 USD olarak sabit belirlendiğini, icra inkar tazminatının 122.967,90 TL olarak hesap edilip hükümde belirtmemesinin bir eksiklik olduğunu, borçlunun İİK'nın 269 b / 5 hükmü gereğince azami para cezasına mahkum edilmesi gerektiğini, taşınmazın yargılama süreci devam ederken tahliye edildiği gözetildiğinde '‘tahliye talebinin konusuz kaldığına'’ şeklinde hüküm kurulması gerekirken, ‘'tahliye talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına'’ şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, verilmesi gereken yargılama gideri hakkında sehven Hazineye irad kaydına denilmek suretiyle hata yapıldığını, vekalet ücretlerinin de eksik hesaplandığını ileri sürerek, kararın bu yönlerden düzeltilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının başlatmış olduğu icra takibine dayanak ve davaya konu olan 15.03.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin tarafının müvekkil şirket olmadığını, davaya konu kira sözleşmesinin tarafının müvekkili şirket olduğunu kabul ettikleri hususunun gerçeği yansıtmadığını, kiralananın tahliyesine ilişkin ihtarnamenin hak kaybı olmaması nedeniyle müvekkili şirketçe keşide edildiğini, gerekçeli kararda öncelikle müvekkil şirketçe yapılmış ödemeler olduğundan ve taraflarınca bu ödemeler dolayısıyla kiracılık sıfatının kabul edildiğinden bahsedildiğini, sonrasında ise müvekkilince takip hukuku açısından geçerli bir ödeme belgesi sunulmadığı hüküm altına alınmakla gerekçeli kararda çelişki oluşturulduğunu, müvekkili şirketin hiç bir zaman bu adreste faaliyet göstermediğini, dosya kapsamının eksik olması nedeniyle bilirkişi raporunun da eksik bilgilerle hazırlanan hatalı bir rapor olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiracı şirketin, unvan değişikliği sonucunda dava dilekçesindeki unvanı ile sicile kayıtlı hale geldiği, kira sözleşmesinde kira bedellerinin yıllık peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, takibe konu edilen bakiye kira bedelini ödediğine dair savunma ve delil bildirmediği, yargılama devam ederken kiralananın tahliyesinin de davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği, tahliye talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar bakımından yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hüküm altına alınan faiz oranının icra takibindeki talebe dayalı olarak belirlendiği, hükmün 4. paragrafındaki "yargılama giderinin Hazineye irad kaydına" şeklindeki ibarenin sehven yazıldığının açık olduğu, bunun mahallinde düzeltilmesi mümkün görüldüğü gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira parasının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesine göre; "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.
Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harc, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır.
Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir.Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz.
Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır.
"
2. Aynı Kanun'un 32 nci maddesine göre; " Yargı işlemlerinden alınacak harclar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmiyen harcları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır."
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 120 nci maddesine göre; "(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir."
3. Değerlendirme
1.Davacı tarafça itirazın iptali ve tahliye talepli açılan davada dava değeri itirazın iptali davası bakımından 614.000 TL, tahliye davası bakımından ise 772.279,20 TL olarak gösterilmiş, yalnız tahliye davası bakımından harç yatırılmış, itirazın iptali davası bakımından ise harç yatırılmamıştır.
2. Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca, davacı tarafa itirazın iptali talebine konu dava değeri üzerinden hesaplanacak peşin harç ile başvuru harcının tamamlanması için süre verilmesi, bu sürede harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde itirazın iptali davası yönünden dosyanın işlemden kaldırılması ve 3 aylık süresi içerisinde harç tamamlanıp dosya yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan dava hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.