Logo

3. Hukuk Dairesi2023/520 E. 2023/2554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından satılan ve davacıya takılan platin vidaların ayıplı olup olmadığı ve davacının uğradığı zarardan davalının sorumlu tutulup tutulmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına dayanılarak, platin vidaların kırılmasının tıbbi uygulamadan kaynaklandığı, kullanılan vidanın ayıplı olmadığı ve davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1761 E., 2022/2946 K.

DAVA TARİHİ : 08.05.2017

SAYISI : 2017/142 E., 2020/98 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... kazası geçirmeden önce tedavi amaçlı olarak davalı tarafından satışı yapılan platin takıldığını, 27.03.2015 tarihinde geçirdiği ... kazasında yüksekten düşme neticesinde sağlam olması gereken platin ve vidaların kırıldığını, kemik dokuyu zedelediğini, daimi olarak sakat kaldığını, davalı şirketin ... kapsamında oluşan zarardan sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 01.06.2017 tarihli dilekçesiyle; platinin yüksekten düşme neticesinde kırıldığına dair sehven beyanda bulunduklarını, geçici ... göremezlik raporu aldığı dönemde ikametinde tedavisi devam ederken kırıldığını açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava dilekçesi ile ekindeki belgelerin çeliştiğini, davacının beyanını değiştirdiğini, yüksekten düşme nedeniyle değil tedavisi devam ederken kırıldığını bildirdiğini, kırılmanın ne zaman gerçekleştiği, malzemelerden hangisinin kırıldığının belli olmadığını, hasta raporunda vidaların kırıldığı ifadesinin hekim tespiti olmadığını, hasta beyanı olduğunu, 21.03.2015 tarihindeki omurga kırığı operasyonu sonrası 31.03.2016 tarihli radyoloji tespitinde malzeme kırığına dair bilgi yer almadığını, malzemelerin gerekli üretim belgeleri ve yasal gereklilikleri taşıdığını, davacı beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacının 27.03.2015 tarihinde geçirdiği ... kazası sebebiyle geçirdiği ameliyat sırasında takılan platin vidalar kırıldığı için ... gücü kaybına uğradığını beyan ile tazminat talep etmiş ise de, alınan bilirkişi raporlarına göre yüksekten düşme sonucu oluşan omur kırıklarına yönelik tıbbi girişimlerin zamanında ve günümüz tıbbında kabul gören yöntemlerle gerçekleştirilmiş olduğu, implant materyallerinin kırılmasının tıbbi uygulamadan kaynaklandığını gösterir standartlardan sapma olarak nitelendirilebilecek tıbbi kusur ya da ihmal tespit edilmediği, ameliyatta kullanılan vidanın ayıplı cihaz olmadığı, posterior torakolomber stabilizasyon setinin güncel test teknikleri ile güvenilirliğinin kontrol edildiği, davalıya yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Üniversite Hastanesinin 10.03.2016 tarihli anemnez raporunda "...hastanın vidaları trk malı olduğu için kırılmış" ibaresinin yer aldığını, sağlam olması gereken platinlerin kırıldığını, deliller kısmında kırılan vida ve parçaların incelenmesi ifade edilmiş ise de, Mahkemece değerlendirilmediğini, 28.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda, en kaliteli platin olsa dahi kırılacağının belirtilmesinin platinlerin sağlam olmadığını gösterdiğini, kırılma nedeniyle kemiklerin zarar gördüğünü, bir yıl içinde kırılmasının yetersiz ve dayanıksız olmasından kaynaklandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığını, asıl rapor ile ek rapor arasında çelişki bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalı tarafa atfı kabil bir kusurun varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ayıplı mal iddiasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

2. 6502 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren malların da ayıplı olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda materyallerin kırılmasında tıbbi uygulamadan kaynaklanan hata bulunmadığı, ameliyatta kullanılan vidanın ayıplı cihaz olmadığının anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.