Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5233 E. 2024/351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satılan fidelerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak davasında, Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen mahkemenin davacının zararı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun hareket edilmeyerek, davacının zararı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davalının karar düzeltme talebi reddedilerek, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtildiği şekilde, davacının uğradığı zararın miktarını tespit edecek uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/162 E., 2022/114 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı Antalya Tarım Üretim Danışmalık ve Pazarlama A.Ş. (...... Üretim Pazarlama Tic. ve San. A.Ş.) vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin diğer davalılar tarafından yetiştirilen karpuz fidelerini davalı ...'dan 15.5.2009 tarihinde satın alıp taşınmazına ektiğini ancak yetişmediğini, Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün raporuna göre karpuzlarda meyve yanıklığı hastalığının bulunduğunun tespit edildiğini, bu hastalığın da tohum ve fide ile taşınan hastalıklardan olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 64.283,80 TL zararın faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan Syngenta Tarım A.Ş. ve... A.Ş.; TTK'nın 25 inci maddesindeki ihbar sürelerine uyulmaksızın dava açıldığını, hastalığın başka sebeplerden kaynaklanmış olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.12.2011 tarihli ve 2009/296 E. 2011/630 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 28.03.2013 tarihli ve 2013/2681 E. 2013/7823 K. sayılı kararı ile eldeki davanın 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'nun 11 inci maddesinde belirtilen süre içerisinde açıldığı, davacı tarafın tacir olduğu iddia ve ispat edilmeksizin TTK'nın 25 inci maddesi hükümlerinin uygulanarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, mahkemenin esastan red sebepleri bakımından ise tarafların delillerinin ve sorumluluğunun bu kanun hükümlerine göre incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece 02.12.2015 tarihli ve 2013/197 E., 2015/754 K. sayılı kararı ile, davalılar ... ve... Üretim ve Pazarlama A.Ş.'ye yönelik davanın kabulüne davalı Syngenta Tar. San. Tic. A.Ş.'ye yönelik davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı ve davalı... A.Ş. ile davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 28.09.2017 tarihli ve 2016/9658 E. 2017/87471 K. sayılı bozma kararı ile; davacının tüm, davalı... A.Ş. ile davalı ...’ın ise sair temyiz itirazları reddedilerek, tespit raporu ile yargılama aşamasında alınan raporlar arasında zararın niteliği ve miktarı konusunda çelişkiler olduğu, hal böyle olunca, Mahkemece, raporlar arası çelişkiyi giderir şekilde konusunda uzman ve aralarında öğretim üyesininde bulunduğu üçlü bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak usulüne uygun karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; dosyaya alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olup davalı şirketin davacıya sattığı crimson fide çeşidi karpuz tohumlarının karpuz bakteriyel meyve lekesi hastalığına neden olan acidovorax citrulli bakterisi içermediğini hem İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü laboratuvarında hem de Hollanda Bitki Koruma Organizasyonu laboratuvarında yapılan testlerle belgelediği, buna karşın karpuz anacı olarak kullanılan kabakların bu bakteriyle bulaşık olmadığına ilişkin dosyada belge bulunmadığı, bakterinin fide dışında bir çok yolla bulaşabileceği, davacının 2009 yılında üretim yaptığı alanlarda meydana gelen karpuz bakteriyel meyve yanığı hastalığına davalının sattığı fidelerin neden olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı... A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 07.03.2023 tarihli ve 2022/7759 E., 2023/482 K. sayılı ilamıyla, (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.09.2017 tarihli ve 2016/9658 E., 2017/87471 K. sayılı bozma ilamıyla “bilirkişi kurulundan alınan asıl ve ek raporda hastalığın birden fazla yolla bulaşma ihtimali olsa da somut dosyadaki deliller ışığında hastalığın dışardan bir yolla bulaşmadığı, fide ve tohumdan kaynaklı karpuz meyve yanığı hastalığı olduğu, bu hastalığın oluştuğu alan dikkate alınarak zararın hesaplanması gerektiği belirtilmiş ve zararın 19.959,24 TL olduğu tespit edilmiştir. Ne var ki ,hükme esas alınan tespit raporunda ise Adana Zirai Mücadele araştırma enstitüsünden gelen 10.08.2009 tarihli yazı dikkate alınarak bu hastalığın oluştuğu tarlalardaki diğer ürünlerinde imha edilmesi gerektiğine yönelik yazı dikkate alınarak zararın karpuz fidelerinin ekili olduğu tüm alan olarak hesaplanması gerektiği belirtmiş ve zararın 64.283,80 TL olduğunu hesaplamıştır. Mahkemece de tespit raporundaki değerlendirmenin daha yerinde olduğu ve ilk gözleme dayandığı gerekçesiyle tespit raporuna itibar edilerek hüküm tesis edilmiş ise de; teknik bilgiyi gerektirir konuda raporlar arası çelişki giderilmeden hüküm kurulamaz.” gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozulan kararı temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının da reddedildiği, uyulan bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda zararın miktarına ilişkin herhangi bir tespitin yapılmadığı, bozma ilamıyla kesinleşen zararın oluşup oluşmadığı hususunda görüş bildirilmediği, o halde Mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre, yapılacak işin, konusunda uzman bilirkişi heyetinden davacının uğramış olduğu zararın miktarı konusunda çelişkiyi giderecek Yargı ve taraf denetimine elverişli rapor alıp sonucuna uygun hüküm kurulması olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Antalya Tarım Üretim Danışmalık ve Pazarlama A.Ş. (............ Üretim Pazarlama Tic. ve San. A. Ş.) vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; davacı yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmadığını, bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda davacının hastalığın fide ya da tohumla bulaştığını ispat edemediğinin belirtildiğini, Yargıtayca kabul edilmeyen her iki bilirkişi raporunda da meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduğu yönünde bir değerlendirme yada ispatın bulunmadığını, müvekkil şirketin doğrudan davacıya fide satmadığını, davacının diğer davalı ...'dan müvekkil şirketçe üretilmiş fideleri satın aldığına dair delil olmadığını, şirketin her yıl milyonlarca fide üretimi ve teslimi yapmakta olduğunu, hastalığın fide kaynaklı olması halinde müvekkilin tüm müşterilerinde benzer sorunların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu, ancak aynı dönemde şirket aleyhine açılmış bir dava ya da şirkete yönelmiş şikayetin bulunmadığını, Mahkemece davalılar lehine ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 3 davalı için zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı halde tek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satılan fidelerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece bozma öncesi verilen davanın kabulüne dair kararın davacı, davalı ... ve davalı... Üretim Pazarlama Tic. ve San. A.Ş tarafından temyiz edilmesi üzerine, (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince tarafların sair temyiz itirazları reddedilerek tespit raporu ile yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları arasında zararın niteliği ve miktarı konusunda çelişkiler olduğu, çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınması gerektiği belirtilerek Mahkeme kararı bozulmuş olup, Mahkemece de bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu aşamadan sonra Mahkemece meyve yanığı hastalığına davalının sattığı fidelerin neden olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından bozma ilamında belirtildiği şekilde konusunda uzman bilirkişi heyetinden davacının uğramış olduğu zararın miktarı konusunda çelişkiyi giderecek bilirkişi raporu alınması yönündeki Dairece verilen bozma kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Çukurova Fide Üretim Pazarlama Tic. ve San. A.Ş vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalı Çukurova Tic. San. A.Ş. ye yükletilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.