Logo

3. Hukuk Dairesi2023/556 E. 2023/2325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hastanede gerçekleşen tıbbi müdahaleler sonucu hastanın vefat etmesi nedeniyle hastane aleyhine açılan tazminat davasında, hastanenin kusurunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hastanenin teşhis, tanı ve tedavilerinin tıp kurallarına uygun yapıldığı, oluşan komplikasyonun öngörülemeyen bir durum olduğu ve hastanenin kusursuz sorumluluğuna yol açacak bir ihmalinin bulunmadığı hususları bilirkişi raporları ile tespit edilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2768 E., 2022/1976 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/693 E., 2022/481 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; murisleri ... ...'in sağ kol güçsüzlüğü şikayeti ile başvurduğu davalı hastanede vücudunda kitle olduğunu öğrendiğini ve ameliyat edildiğini, ameliyat sonrası solunum yetmezliği gerekçesi ile soluk borusunda delik açıldığını, soluk borusunda yapılan operasyon sırasında gerekli özenin gösterilmemesi, operasyonun steril ortamda yapılmaması sebebi ile yaşanan iltihap sonrası solunum dolaşım yetmezliğinden vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Abdulvahit ve Miraç ... lehine 400,00'... TL destekten yoksun kalma tazminatı, 80.000,00'... TL manevi tazminat; Tusem lehine 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 80.000,00 TL manevi tazminat, ... ve ... lehine 30.000,00'... TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; yapılan tüm takip ve tedavinin özenle gerçekleştirildiğini, müteveffanın hastane nezdinde tedavi gördüğü süreçte genel durumunda değişiklikler olması üzerine, uzman hekimlerle görüşülerek Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine uygun şartlarda sevkinin sağlandığını ve hastanın bahsi geçen hastanede vefat ettiğini, kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan Adli Tıp Raporu ile 09.06.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacıya uygulanan teşhis, takip ve tedavinin tıp biliminin kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiği, ortaya çıkan durumun komplikasyon niteliğinde olduğu, bilirkişi heyetinin alanında uzman doktorlardan oluştuğu, hazırlanan heyet raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı hastanenin davaya konu işlemde herhangi bir kusuru olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar; murisleri ...'in davalı hastanede hastalığının tedavisi için ameliyat olduğunu ancak yapılan ameliyatlar neticesinde davalı hastane ve hekimlerinin hatalı tedavileri sonucunda vefat ettiğini, ölüm sebebinin beyin ameliyatı sonrası solunum yetmezliği gerekçesi ile trakeostomi işlemi sırasında yapılan operasyonda ve sonrasında gerekli özenin gösterilmemesi, operasyonun steril ortamda yapılmamış olması sebebi ile yaşanan enfeksiyon ve sonrasında solunum yetmezliği olduğunu, adli tıp raporunda işaret edilen risklerin gerçekleşmediğini, sonrasında gerçekleşen müdahaleler neticesinde ölümün vukuu bulunduğunu, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup gerçeği yansıtmadığını, raporda değerlendirme yapılırken ikinci ameliyat olan trakeostomi işlemi sonrası için hiçbir değerlendirme yapılmadığını, ayrıca davalı hastanenin kusuru olmasa dahi uygun bir manevi tazminat ödemesinde bulunması gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında aldırılan ve birbirleri ile uyumlu olan bilirkişi raporlarına göre davacının davalı hastanede yapılan teşhis, tanı ve tedavilerinin tıp kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiği, ameliyat sonrası davacıda oluşan komplikasyonun her türlü dikkat ve özene rağmen gelişebilen komplikasyon olarak nitelendirildiği, davalı hastanenin ... yükümlülüğüne aykırı veya tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına aykırı hareket ettiği ... olmadığı, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişledir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hastane kusuruna dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Vekâlet sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 502 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

2. Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından ... zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (6098 sayılı Kanun'un 400 üncü maddesi). O nedenle doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastanın zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumunun gerektirdiği önlemleri eksiksiz bir şekilde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmaları yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmak ve en ... yol seçilmek gerekir. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iş gören vekilden, tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat beklemek hakkına sahiptir. Gereken ... görevini göstermeyen vekil, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Ancak tıbbın gerek ve kurallarına uygun davranılmakla birlikte sonuç değişmemiş ise doktor sorumlu tutulmamalıdır. Aynı hususlar adam çalıştıran sıfatı ile doktorun görev yaptığı sağlık kuruluşları için de geçerlidir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve davacıların İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurumundan alınan asıl ve ek rapora itirazları üzerine, itirazları karşılar nitelikte, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde üniversitelerde görevli Göğüs Hastalıkları, Radyasyon Onkolojisi ile Beyin ve Sinir Cerrahisi alanlarında uzman hekimlerden rapor alınmış olmasına, derece mahkemelerince hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davalı hastaneye kusur atfedilmemiş olmasına davalı hastanenin organizasyon yönetiminde de bir hatasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğu için peşin alınan temyiz harcının iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.