Logo

3. Hukuk Dairesi2023/566 E. 2023/849 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacının hizmetin verildiğini ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya hizmet verdiğini ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, sözleşme ve ilgili belgeleri sunamaması ve Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun hareket edilmesi gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/301 E., 2022/964 K.

KARAR : Davanın reddi

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında ...... Club'ta bulunan at tavlası, at yürüteci ve dolu ahır gideri hizmetlerinden yararlanma konusunda sözleşme imzaladığını, davalının takibe konu at tavlası, dolu ahır gideri ile at yürüteci hizmetlerinden faydalanmakta ise de 2013 Aralık ayı itibariyle bu hizmetlerin karşılığı olan para bocunu ifa etmediğini, bu nedenle hakkında İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2014/13187 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun takibe konu 5 adet fatura bedelini ödemesi gerektiğini

beyanla davalının itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış,ancak bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; davaya konu 5 adet fatura alacağı yönünden faturaların sonradan tanzim edildiğini ve hiçbir zaman tarafına gönderilmediğini, imza karşılığı teslim edilmediğini, irsaliye bulunmadığını, davacı tarafın bu faturalara ilişkin hizmetin gerçekten alındığını ispatlayamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

III.MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin 27.04.2016 tarih ve 2014/1767 E. ve 2016/910 K. sayılı kararı ile; davacı tarafın davalı yana sözleşme çerçevesinde hizmet sunduğunu ve almaya hak kazandığı alacak belgelerini ibraz etmiş olmakla bilirkişi marifetiyle incelenen belgelerden davacı tarafın davalıya hizmet sunduğu ve takip konusu kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.01.2019 tarihli ve 2016/30873 E. ve 2019/643 K. sayılı ilamıyla; Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesine göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, bu durumda yalnızca fatura tanzimi tek başına akdi ilişkiyi ispatlamaya yeterli olmadığı, davalı hizmetin verilmediğini savunduğuna göre davacının davalıya fatura konusu hizmetleri verdiğini ispatlaması gerektiği, mahkemece tarafların delilleri toplanarak özellikle hükme esas alınan 27.5.2000 tarihli sözleşme varsa celbedilerek ve hizmetin verildiğini ispat yükünün davacı üzerinde olduğu kabul edilerek bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamı doğrultusunda 27.05.2000 tarihli davaya konu hizmete ilişkin sözleşmenin sunulması için davacı tarafa kesin süre verildiği, verilen kesin sürede hizmetin verildiğine ilişkin belgeler ve sözleşmelerin dosyaya sunulmadığı, HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190 ıncı maddesine göre ispat yükünün; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, davalı hizmetin verilmediğini savunmuş, davacı hizmetin verildiğine dair iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 22.11.2022 tarihli ve 2022/7362 E., 2022/8793 K. sayılı kararıyla mahkeme kararının onamasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; kararın dayanaksız olduğunu, dava dışı alacaklar dışında kalan at bakım ve atla ilgili fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiğinin sabit olduğu ve davalının hizmet aldığının anlaşıldığını, dolayısıyla davalı tarafından daha önceki ve sonraki fatura bedelleri ödenmişken, dava konusu alacaklara itiraz edilmesinin kötüniyetli olduğunu, zira dava konusu hizmet ilişkisinin üzerinden neredeyse 10 sene geçmiş ve bu süreçte müvekkil şirket iflas etmiş ve yer değiştirmiş olduğunu, bankaların evrak saklama yükümlülüğü dahi 10 seneyken ve hizmetin verildiğine ilişkin bu kadar delil mevcutken müvekkilin ... At Tavlası ve Hizmetlerinden Faydalanma Sözleşmesine ulaşamıyor olmasının bir önemi olmaması gerektiğini belirterek usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, faturaya dayalı başlatılan icra takibine karşı yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamına göre hüküm kurulduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile aleyhine karar düzeltme yoluna başvurulan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.