"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1962 E., 2022/1906 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1733 E., 2021/2459 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalılar ile aralarında 01.01.2018 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta iken davalı şirket tarafından sözleşmenin feshine dair ihtarname gönderildiğini, cevabi ihtarname ile bu feshin ve ihtarname içeriğinin kabul edilmediğini davalıya bildirdiğini, taşınmazı kendi çabaları ile 02.07.2020 tarihinde kiraya verdiğini, bu döneme kadar işleyen ve ödenmeyen 17.750 Euro kira alacağının tahsili için davalılar aleyhine icra takibi başlattığını ve takibe haksız itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; kira sözleşmesinde tahliyeye ilişkin yahut kalan kira alacaklarından sorumlu olunduğuna dair ... bir hüküm bulunmadığını, ahde vefa ilkelerine uyularak ihtarname ile kira sözleşmesine son verildiğini, davanın dayanağının cezai şart olduğunu, taraflarca bu yönde bir belirleme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların dava konusu döneme ilişkin kira bedelinin ödendiğine dair delil ve belge sunmadığı, kira ilişkisinin varlığını ve kira bedelinin miktarını ispat yükünün kiraya verene, kira bedelinin ödendiğini ispat yükünün ise kiracıya ait olduğu gerekçesiyle; itirazın kısmen iptali ile takibin 110.173,75 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı olan 22.034,75 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; sözleşmede tahliyeye ve kalan kira bedellerinin ödeneceğine dair ... bir hüküm bulunmadığını, noter ihtarı ile bildirilen feshin haksız olmadığını, kira ilişkisinin haklı nedenle sona erdirildiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 331 ... maddesinde kira ilişkisinin çekilmez hale gelmesi halinde her zaman feshedebileceğinin belirtildiğini, davanın dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, kira parasının mevzuat uyarınca yabancı para cinsinden belirlenememesi ve feshin haklı olması nedeniyle alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilmesi için kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini ispat yükümlülüğünün kiracıya ait olduğu, kiracının anahtar teslim tarihini yazılı delil ile kanıtlayamaması halinde kiraya verenin bildirdiği tarihin anahtar teslim tarihi olarak kabul edileceği, davalı tarafın noter ihtarı ile ilgili şubenin kapatılması ve bu yönüyle kiralanan taşınmazın özgülendiği amacın ortadan kalkması üzerine sözleşmenin sona erdiğini ve tahliyenin gerçekleşeceğini bildirdiği, kiraya verenin ise cevabi ihtarında sözleşmesinin feshine ilişkin ihtarnameyi ve içeriğini kabul etmediğini bildirdiği, sözleşmede feshe dair hüküm bulunmadığı, fesih ihtarnamesinin davalı kiracı tarafından 2020 yılı kira dönemi başladıktan üç ... sonra gönderildiği ve kiralananın tahliye edildiği tarihin ispatlanamadığı, bu durumda davalı kiracıların 01.01.2018 - 01.01.2023 döneminde kiralananda kiracı olduğunun kabulü gerektiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince 01.01.2020 - 30.06.2020 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kira bedelinin hesaplanıp davacı kiraya verene ödenmesi yönündeki kararın ve alacağın davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmuş olduğu gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası; "İspat yükü, kanunda ... bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." hükmünü içerir.
2. 6100 sayılı Kanunu’nun 200 üncü maddesinde; “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından ... düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. “ düzenlemesi bulunmaktadır.
3. 6098 sayılı Kanun'un 299 uncu maddesinde; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmü bulunmaktadır.
4. Kira akdi; kullandırma akitlerinden olup bununla kiraya veren, bedel karşılığı bir şeyin kullanımını kiracıya terk etmek durumundadır. Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; kira sözleşmesini ve kira bedelini ispat yükü kiraya verene, kiralananı tahliye ettiğini ve kira bedelini ödediğini ispat yükü ise kiracıya aittir.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle yalnızca fesih bildiriminin gönderilmesiyle kira sözleşmesinin sona ermeyecek olmasına ve kiracının fiili tahliye tarihine kadar kira bedeli ödemekle yükümlü olduğunun anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.