Logo

3. Hukuk Dairesi2023/625 E. 2023/2381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talepleri ile açılan belirsiz alacak davasında, davalının sorumluluğu, kusur oranı ve hükmedilen tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının kusurlu olduğu, kusur raporu ve aktüerya raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/682 E., 2022/587 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/236 E., 2020/516 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacıların istinaf başvurusunun davacılar lehine hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının düşük olması nedeniyle kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 02.09.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, ek karara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre; davacılar aynı olaydan kaynaklanan zarar nedeniyle davalıya karşı olan birden fazla talebini (maddi ve manevi tazminat) aynı davada birleştirmiştir. Davacının aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslilik- fer'ilik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde ileri sürmesi, eş söyleyişle davaların yığılması (objektif dava birleşmesi) söz konusu olduğunda; taleplerin her biri ayrı dava olmakla birlikte, görünüşte ... bir hüküm bulunduğundan temyizde kesinlik sınırının tespiti için temyiz edilen bu taleplerin toplamının esas alınması gerektiği gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davacılardan anne ... ve ... ... için temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir.

Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin 02.09.2022 tarihli ek kararın davacılardan anne ... ve ... ... için kaldırılmasına; diğer davacılar yönünden hüküm altına alınan miktarlar ise Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından davalı vekilinin davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'e yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalının davacılardan ... ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Dava dilekçesinde; çocukları ve kardeşleri olan ... Beştaş'ın 23.08.2017 tarihinde hayvanları otlatıp arkadaşları ile oynarken elektrik direğindeki kıyafeti almak için elektrik direğinin alt bölümüne çıkması neticesinde elektrik akımına kapılarak öldüğünü, gerekli önlemleri almayan davalının olaydan sorumlu olduğunu ileri sürerek ; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar anne ... için 500,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi, ... ... için 500,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi, 7 kardeş için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişler,18.11.2019 tarihli bedel arttırım dilekçeleriyle; davacılardan ... için 41.571,25 TL maddi, davacı ... için 39.732,33 TL maddi tazminata yükseltmişlerdir.

II. CEVAP

Cevap dilekçesinde; olayın olduğu yerdeki hattın bakım onarım işlemlerinin alt yükleniciye ait olduğunu, zarardan yüklenici firmanın sorumlu bulunduğunu, gerekli önlemlerin alındığını, bakım ve ... borcunun yerine getirildiğini, olayda sorumluluklarının bulunmadığını, ölen çocuğun anne ve babasının gözetimi altında bulunduğunu, anne babanın ağır kusurlu olduklarını, illiyet bağının kesildiğini, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, davada bedel artırımı yapılamayacağını, kısmi davaya ilişkin ıslah yapılabileceğini, ancak bu talebin de zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olay tarihinde 10 yaşında olan müteveffanın üzerinden yüksek gerilim hattı geçen elektrik direğine sebebi bilinmeyen bir nedenle çıktığı ve elektrik çarpması sonucu öldüğü, mahallinde yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporuna göre müteveffanın anne ve babasının üzerlerine düşen ebeveynlik yükümlülüklerini yeterince yerine getirmemeleri nedeniyle %15'... oranda kusurlu oldukları, davalı ... şirketinin ise yönetmelikte düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden %70 oranında kusurlu olduğu, alınan aktüerya bilirkişi raporu ile davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat miktarının belirlendiği, davacıların meydana gelen olay nedeniyle manevi olarak da zarara uğradıkları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacılar anne ... için 41.571,25 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, ... ... için 39.732,33 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, 7 kardeş için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar; takdir edilen manevi tazminatların düşük olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının acı ve üzüntülerini daha da artırdığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

2. Davalı; talebin zamanaşımına uğradığını, olayın 2017 yılında meydana geldiğini, ıslahın ise 2019 yılında yapıldığını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, olayda kusur ve ihmallerinin olmadığını, alt yüklenicinin sorumlu bulunduğunu, olaya ilişkin tespit, kusur ve hesap bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, olayda anne ve babanın ağır kusurlu olduklarını, illiyet bağının çocuğun eylemi ile kesildiğini, manevi tazminat miktarının yüksek takdir edildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 23.08.2017 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle 03.03.2007 doğumlu ... çocuk ...!un hayatını kaybettiği, yargılama aşamasında oluşa uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu ile olayın davalı şirkete ait elektrik hattından kaynaklandığı ve davalının hukukî sorumluğu bulunduğunun belirlendiği, olayın meydana gelmesinde davacılar anne ve babanın %30, davalı ...nin %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporundaki tespitler ile somut olayın meydana geliş şekline göre zarardan davalının sorumlu tutulmuş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, davacıların manevi tazminata yönelik istinaf talepleri yönünden ise, 6098 sayılı TBK'nin 56 ncı maddesi uyarınca somut olayın özelliği ve meydana geliş şekli, hayatını kaybeden küçüğün yaşı, meydana gelen olayın vehameti, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın takdirine ilişkin esaslar gözetildiğinde, davacılar için takdir edilen manevi tazminatlar düşük olduğundan davacıların istinaf başvurularının kabulü gerektiği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun reddine; davacıların istinaf başvurularının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulü ile, davacı ... ... için 39.732,33 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi, davacı anne ... için 41.571,25 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi, davacı 7 kardeş için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebeplere ilaveten temyiz sınırının 2022 yılı itibariyle 107.090 TL olduğunu, her bir davacı için maddi ve manevi tazminat toplamları üzerinden temyiz kesinlik sınırının belirlenmesi gerektiğini, bu şekilde değerlendirildiğinde davacılardan anne ... ve ... ... için temyiz yolunun açık olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların çocuğu ve kardeşi olan müteveffanın elektrik akımına kapılarak vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme‘’ kenar başlıklı 71 ... maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur."

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ‘’İkinci’’ bölümünün ‘’Genel Hükümler’’ başlığı altındaki ‘’Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği’’ alt başlığında yer ... 5 ... maddesi şöyledir:

"Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.

Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır.".

Aynı Yönetmeliğin ‘’bakım ve onarım’’ başlıklı 27 ... maddesi ise şöyledir:

"Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir."

3. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi; ''(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.''

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, belirsiz alacak davası olarak açılan eldeki davada, uyuşmazlık konusu olay nedeniyle ortaya çıkan zarardan elektrik dağıtımını gerçekleştiren davalı ... şirketinin kusursuz sorumlu olduğu, hükme esas alınan kusur raporunda tarafların kusurlarına ilişkin yapılan değerlendirmelerle tarafların kusur durumlarının çelişkiye yer vermeyecek şekilde belirlendiği, alınan aktüerya raporunun denetime elverişli olup davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma nedeniyle hakettikleri maddi tazminat miktarlarının belirlendiği, davacı anne ve ... için hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları yönünden ise, davacıların çocuğu olan müteveffayı kaybetmeleri nedeniyle yaşadıkları elem ve üzüntü dikkate alındığında bu miktarların yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 02.09.2022 tarihli ek kararının davacılardan anne ... ve ... ... yönünden KALDIRILMASINA,

2. Davalı vekilinin davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'e yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle reddine,

3. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılardan anne ... ve ... ... yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.