Logo

3. Hukuk Dairesi2023/635 E. 2023/2477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısmi dava açılması sebebiyle, fazlaya ilişkin davada hükmedilen alacağa faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının davalıyı temerrüde düşürmeyeceği ve faiz talep hakkının da saklı tutulduğunu göstermeyeceği gözetilerek, hükmedilen alacağa faizin ek dava tarihinden itibaren işleyeceğine karar verilmesiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/163 E., 2022/2703 K.

DAVA TARİHİ : 19.02.2018

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/133 E., 2020/455 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ile arasında ... ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 23.12.2005 tarihli ... Arsa ve Tesis Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 21129 Ada 1 parselinde 10 m², 21150 ada 3 parselde 255 m² olmak üzere toplam 265 m² hissesini davalıya devrettiğini, bunun karşılığında 1. Etap Konut Adalarında üretilecek konutlardan kura ile 120 m²'lik bir adet daire için hak sahibi olacağının kararlaştırıldığını, davalının 08.10.2013 tarihinde 6. Konut Etabı 90728 ada 1 parsel 91/H Blok 1. ... 5 numaralı bahçe katından bir daireyi teslim ettiğini, teslim tutanağını ihtirazı kayıtla imzaladığını, ayıpları davalıya ihtarname ile tebliğ ettiğini, ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/61 E., 2015/345 K. sayılı kararıyla fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiğini, ayıpsız bir dairenin ortalama değerinin 210.000,00 TL olduğunu, ilk davada hüküm 10.000,00 TL üzerinden kurulduğu için bakiye 200.000,00 TL için ek davayı açtığını ileri sürerek; 200.000,00 TL.'nin davanın ilk açıldığı tarih olan 18.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya bakma görevinin idari yargıda olduğunu, emsal kararlarda davanın reddine karar verildiğini, davacıya verilen dairenin 1. Etap kapsamında kaldığını, davacının imzaladığı sözleşme kapsamında açılan davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın kesinleşmiş Mahkeme ilamında fazlası saklı tutulan ve bilirkişi raporunda tespit edilen bakiye alacağa ilişkin olduğu bu kapsamda, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre bakiye 200.000,00 TL'nin ilk dava tarihi olan 18.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüyle; 200.000,00 TL'nin ilk dava tarihi olan 18.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, ... ... Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 1. Etap öncelikli proje alanı içerisinde 16 adet konut bölgesinin bulunduğunu, 1. Etap konut adalarında üretilen ve noter kurası sonucu davacı adına isabet eden dairenin davacıya teslim edildiğini, davacının kuraya katılmadan önce herhangi bir itirazının olmadığını, geç teslimin söz konusu olmadığını, emsal dosyalarda davaların reddine karar verildiğini, sözleşmede ... kat, bahçe katı ve çatı katlarının kuraya dahil edilmeyeceğine dair açık bir hükmün bulunmadığını, davacının tazmin edebileceği bir alacağının olmadığını, alacağa ilk dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, sözleşmede konutun teslim tarihi ve gecikme halinde tazminat ya da kira verilmesine dair bir hükmün yer almadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, taraflar arasında ... ... Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 23.12.2005 tarihinde ... Arsa ve Tesis Sözleşmesinin imzalanması, sözleşme ile davalı tarafından davacıya 1. Etap konut adalarında üretilecek 120 m²'lik konutlardan bir adet daire verilmesinin kararlaştırılması, yapılan kura işlemi sonucu davacıya 6. Etaptan konut isabet etmesi, davacının sözleşmeye aykırı şekilde kötü, eksik ifa ve önemli ayıplar nedeniyle ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/61 E. sayılı dosyasıyla, aynen ifa, mümkün olmaması halinde teslimi gereken dairenin dava tarihindeki değerinin ödenmesi istemiyle dava açması, davacının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiği anlaşıldığına göre sözleşmede kendisine verilmesi kararlaştırılan daire bedelini isteyebilecek olması, ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşif ile dava konusu edilen taşınmazın değerinin 210.000,00 TL olduğunun belirlenmesi, 10.09.2015 tarihli Mahkeme kararıyla davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin davacı haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 13.02.2020 tarihinde kesinleşmesi, eldeki davanın kesinleşmiş Mahkeme ilamında fazlası saklı tutulan ve bilirkişi raporunda

tespit edilen bakiye kısma ilişkin olması hususları gözetilerek ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde sunduğu itirazları tekrar ederek ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini de belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Yargıtayca onanarak kesinleşen ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/61 E., 2015/345 K. sayılı kararı ile saklı tutulmasına karar verilen 200.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Kısmi Dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre ve Yargıtayca onanarak kesinleşen ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/61 E., 2015/345 K. sayılı kararıyla alacağın tamamı hakkında yargılama yapıldığı, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun anlaşılmasına göre de davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Davacı 18.04.2014 tarihinde açtığı ilk davada, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL'nin tahsilini istemiş ve talebe göre davanın kabulü ile bu miktara hükmedilmiştir. Ancak ilk davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, yargılama sırasında belirlenecek miktarın tamamı için davalıyı temerrüde düşürmediği gibi, bu kısma ait faiz talep hakkının da saklı tutulduğunu göstermez. Eldeki davada talep edilen 200.000,00 TL için davalı ancak bu dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olacağından, ancak ek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi istenebilir. Bu hususun gözden kaçırılarak, hüküm altına alınan meblağa ilk dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının faizin başlangıç tarihine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “18.04.2014 tarihinden itibaren” ibaresinden çıkartılarak yerine "19.02.2018 tarihinden itibaren" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.