Logo

3. Hukuk Dairesi2023/675 E. 2023/2452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyeye teslim edildiği iddia edilen inşaat malzemelerinin bedelinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalının ihale usullerine uyulmadığı savunmasına rağmen borcun ödenmesinin gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Malzemelerin davalı belediyenin çalışanına teslim edildiğinin tespit edilmesi, bilirkişi raporunun denetime elverişli olması ve davalının ödeme yaptığını ispatlayamaması gözetilerek, ihale usullerine uyulmamasının davalıyı borçtan kurtarmayacağı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı Belediyenin bir kısım inşaat malzemeleri ve demir mamulleri talebinde bulunduğunu, işin aciliyeti nedeniyle davalının kendisinden talep ettiği inşaat malzemesi ve demir mamullerini 14.03.2017 tarihinde Belediye çalışanı ...'ye teslim ettiğini ve bu teslimatın tutanak altına alındığını, buna ilişkin tanıklarının bulunduğunu, ancak davalıya başvurusuna rağmen teslim edilen malzemenin bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; 198.000,00 TL malzeme bedelinin avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacıdan doğrudan temin yoluyla malzeme satın alınmadığını, satışa konu faturanın düzenlenmediğini, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na tabi olduğundan iddia edilen yolla ürün satın almasının mümkün olmadığını, aralarında gerçekleştiği iddia edilen satış sözleşmesinin ne zaman, ne şekilde ve ne kadar bedel karşılığında yapıldığının yazılı olarak davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, talep edilen faize de itirazları olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından davalı Belediyeye teslim edildiği iddia olunan malların Belediye çalışanı dava dışı ... tarafından teslim alındığı, teslim tutanağındaki imzaya itiraz edilmediği, ...'nin SGK hizmet dökümünden 1997 tarihinden bu yana davalı Belediyede Fen İşleri Müdürlüğünde çalıştığının anlaşıldığı, bu mallara ilişkin bedelin bilirkişi raporunda belirlendiği şekilde 158.171,62 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 158.171,62 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Kamu İhale Kanununa tabi olduğundan ancak belirli prosedürlere uygun olarak borçlanabileceğini, doğrudan temin veya pazarlık usulüyle ihalesi bulunmadığı gibi herhangi bir kaydın da bulunmadığını, miktar itibariyle alacağın ancak senetle ispatı mümkün iken ürün listesini içermeyen teslim tutanağı esas alınarak düzenlenen yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü kararının hatalı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı, taraflar arasında ürün teslimine yönelik bir sözleşme bulunmadığı savunmasında bulunmuş ise de davacının sunduğu 14.03.2017 tarihli malzeme teslim tutanağı başlıklı iki adet belgede toplam 20 kalem malzemenin birimleri de belirtilmek suretiyle davacı yanca davalı Belediyenin temizlik ve garaj amiri olarak çalışan ...'ye teslim edildiği, Belediye çalışanının tutanağı teslim alan sıfatı ile imzaladığı ve yine aynı tutanakta teslimi yapılan malzemelerin davalı Belediyeye ait fen işleri araçları ile nakledildiğinin sabit olduğu, davacının dayanağı tutanaklara, teslim alan sıfatıyla tutanakları imzalayan çalışanın ve teslim eden davacının imzalarına, teslim alan Belediye çalışanının mal teslim almaya yetkili olmadığına yönelik her hangi bir itirazda bulunmayan davalının yalnızca Belediyenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu dışında bir yol ve yöntemle ürün satın alamayacağı, doğrudan temin yoluyla alınan ürün bedelinden sorumlu olmayacağı savunmasında bulunduğu, ancak ihale usullerine uyulmamasının davacıya olan borcun ödenmesine engel olmadığı gibi davalıyı borçtan kurtarmayacağı, İlk Derece Mahkemesince dosyada mevcut inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 10.09.2019 tarihli denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli teslimi kabul edilen her bir kalem malın birimi, birim fiyatı ve hesaplama yöntem ve dayanağı gösterilmek suretiyle KDV dahil ürün bedelinin 158.171,62 TL olduğu şeklindeki rapora itibar edilerek, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalıya teslim edilen ancak bedeli ödenmeyen inşaat malzemesi bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat Yükü" başlıklı 6 ncı maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." denilmiştir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasında; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmiştir.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Dürüst davranma" başlıklı 2 nci maddesinde; "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." denilmiştir.

3. Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve özellikle dava konusu malzemelerin davalı çalışanına teslim edildiği sabit olup hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık, detaylı, hukuki uyuşmazlığı çözücü tespitler içeren bir rapor olduğunun ve davalının ödeme yaptığını da ispatlayamadığının anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.