"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1492 E., 2022/3060 K.
DAVA TARİHİ : 21.12.2015
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/136 E., 2022/340 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı tarafından ... yerinde kaçak hat çekerek elektrik kullandığı iddiası ile ceza kesildiğini, bilgisi dışında çekildiği iddia edilen hattan dolayı sorumlu tutulduğunu ancak kaçak hat çekerek elektrik kullanmadığını, söz konusu kaçak elektrik tespit tutanaklarına itiraz etmelerine rağmen tarafına herhangi bir cevap verilmediğini, tüm itirazları reddedilince taksitlendirme protokolü ile 116.361,45 TL ödeme yaptığını, kullanmış olduğu elektriğin ... yerinde bulunan elektrikli aletler ile orantılı olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığı kabul edilse dahi hesaplamanın mevzuata aykırı olarak yapıldığını ileri sürerek; düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarının iptaline, ödenen 116.361,45 TL'nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek 05.05.2015 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, davacının harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının fotoğraflanmak suretiyle belgelendiğini, yapılan hesaplamaların mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinden alınan ek raporda da tespit edildiği üzere, davacının ... yerinde tutanak öncesi kullanılan elektrik miktarı ile tutanak sonrası kullanılan elektrik miktarı arasında çok yüksek bir fark olmadığı, ... yerinin elektriği kesildiğinde bazı cihazların çalışmaya devam ettiği, bu durumda tutanakta verilen cihazların kurulu güçleri kullanılarak toplam güç hesabı yapılmasının doğru olmayacağı, tutanak öncesi ve sonrasındaki günlük ortalama tüketim miktarları dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde tutanak düzenlenen tarihlerdeki ölçülmeden kaçak olarak kullanılan günlük elektrik enerjisi miktarının 40.kWh olacağı, ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazların kaçak olarak kullanıldığı sürenin de yönetmelik hükümlerine göre 180 günü geçemeyeceği ve bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere kaçak elektrik tutanağının tanzim edildiği tarih itibariyle tahakkuk ettirilebilecek fatura tutarının 4.159,49 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; 112.201,96 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; dava dosyasına sunulan bilirkişi kök ve ek raporunda davacının kaçak elektrik enerjisi kullandığının teyit edildiğini bu hususun Mahkemenin de kabulünde olduğunu, ancak yapılan hesaplamaların yürürlükteki mevzuata açıkça aykırı olması sebebiyle hükme esas alınmasının hatalı olduğunu kaçak olarak kullanılan elektriğin sayaç haricinde harici bir kablo ile alınmış olup, zabıt ekinde harici hatta bağlı cihazların tutanakla güç tespitleri yapılarak zabtın mahalde zabıt mümzileri tarafından imzalandığını, bu husustaki evrak dosyada mübrez iken bilirkişi raporundaki hukuka aykırı tespit ve hesaplamaların hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, peşinatı 20.05.2015 tarihinde ödenmiş olan borcun, kalanı için davacı ile protokol imzalanıp borca ilişkin peşinat ve protokolde belirtilen taksitlerden dava tarihi itibariyle ödeme toplam tutarının 104.024,53 TL olduğunu, 12.336,92 TL'nin ise vadesinin gelmediği ve de dava açıldığı tarihte ödemesi yapılmadığı halde davacı talebi gibi hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, davacının avans faizi talebinin kabulünün de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilgili yönetmelikteki düzenleme kapsamında doğru bulgu ve belge bulunmadığından ve tutanakların aksi ispatlanamadığından bilirkişi raporunun Mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, diğer yandan dava tarihine kadar tüm taksitlerin ödendiği, dava tarihinde muaccel olmayan son taksit bedeli 12.336,92 TL'nin de 18.06.2016 tarihinde ödendiği dosyadaki ödeme belgesinden anlaşıldığından, yapılan ödemeler dikkate alınarak karar verilmesinde de hata bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tahakkukunun iptali ile ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26 ncı maddesinin (b) fıkrasında; gerçek veya tüzel kişilerin, "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da ... bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi," kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.
2. Aynı Yönetmeliğin kaçak elektrik enerjisi tüketimi halinde tüketim miktarının hesaplanmasına yönelik 28 inci maddesinde ise; “...(3) Mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
3. Yönetmeliğin "Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre" başlıklı 29 uncu maddesi ise; (1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır.
a) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.
b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde,
1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.
2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak (1) numaralı alt bent çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır.
3) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı, 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.
c) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir.
(2) Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ortalama günlük çalışma saatleri;
a) Meskenlerde; 5 saat kabul edilir.
b) Tarımsal sulama abonelerinde; ilgili Tarım İl Müdürlüğünden ürün bazında alınacak sulama sezonu saati bilgisi çerçevesinde belirlenen saat olarak kabul edilir.
c) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat kabul edilir.
ç) Diğer abonelerde; 8 saat kabul edilir.
d) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara, çalışma saatleri % 20 oranında artırılarak uygulanır.
(3) İkinci fıkranın (c) bendinin uygulanmasında, vardiya sayısının tespitinde kaçak tespiti yapan kuruluşun görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır." şeklinde düzenlemeler yapılmıştır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosya kapsamında kaçak elektrik tüketimi başlangıç tarihine ilişkin doğru bulgu belge bulunmadığından geriye dönük normal tüketim tahakkuku yapılmamasının yerinde olmasına ve davacı tarafça taksitlendirme yolu ile tüm taksitlerin ödenmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya kapsamından, 05.05.2015 tarihinde fitness salonu olarak işletilen davalı ... yerinde, kaçak hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin kaçak elektrik tespit tutanağı tutulduğu, tutanakta bina giriş kofrasından harici hat çekildiğinin tesbit edildiği ve tutanağa harici hattan beslenen cihazların güç tespitine ilişkin tutanak ve bunlara ilişkin fotoğraflar ile CD'nin eklendiği, kaçak tespit tutanağının davacı şirket yetkilisi tarafından imzalandığı, davalı tarafça davacı şirket hakkında 66.032,60 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku, 42.671,90 TL kaçak elektrik tüketim ek (normal) tahakkuk yapıldığı, davacı tarafça taksitlendirme yolu ile tüm taksitlerin ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
3. Davacının eyleminin kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26 ncı maddesinin (b) bendi kapsamında kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu kuşkusuzdur. Buna göre yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 28 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazların kaçak olarak beslenmiş olması nedeniyle, tüketilen elektrik enerjisinin sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir.
4. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tutanakta toplam güç hesabında esas alınan cihazların işyerinde kurulu bulunan tüm cihazlar mı olduğu, yoksa harici hattan beslenen cihazlar mı olduğu konusunda belirsizlik olduğu kanaatine varılması sebebiyle, tüketim miktarı hesabında da hangi
cihazın harici hattan beslendiğinin tespit edilmesi hali hazırda mümkün olmayacağı için, tutanakta verilen cihazların kurulu güçleri kullanılarak toplam güç hesabı yapılmasının bu durumda doğru olmayacağı, yeni durumda; Yönetmeliğin diğer hesaplama yöntemleri ile kaçak elektrik tüketimi miktarının hesaplanması gerektiği, bu konuda önceki bilirkişi raporunda da verilen,
tutanak öncesi ve sonrasındaki günlük ortalama tüketim miktarlarından
yararlanılabileceği ve tutanak öncesi tarihle tutanak sonrasındaki tarihlerdeki günlük
40.kWh’lık farkın ölçülmeden kaçak olarak kullanılan günlük elektrik enerjisi miktarı olarak hesaplamada kullanılmasının doğru olacağı belirtilerek hesaplama yapılmış ise de; dosya kapsamında ifadesine başvurulan tutanak mümzilerinden ...'in "...biz o gün kaçak hattı kestikten sonra hangi makinelerin elektriğinin kesildiğini tespit ederek tutanağa geçtik...", ... ...'ın "...kaçak hattı kesince bazı cihazlar çalışmadı, buna göre tespiti yaptık..." şeklindeki beyanlarından kaçak elektrik tespit tutanağına eklenen güç tespitine ilişkin tutanağın ... yerinde kurulu bulunan tüm cihazlara değil, harici hattan beslenen cihazlara ilişkin olduğu, tutanak ekindeki fotoğrafların da tutanak ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
5. Bu durumda, davacı tarafından ödenmesi gereken kaçak elektrik kullanım bedelinin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasına uygun olarak güç tespit tutanağı esas alınarak hesaplanması gerektiği, dosya kapsamında bilirkişi heyetince tanzim edilen 13.10.2021 tarihli raporun bu kapsamda Yönetmeliğe uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince bu rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken; hatalı tespitler içeren bilirkişi ek raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
6. İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.