"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2012/606 E., 2022/493 K.
BİRLEŞEN 2012/247 ESAS SAYILI DOSYA
BİRLEŞEN 2012/ 387 ESAS SAYILI DOSYA
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret (asıl ve birleşen 2012/247 E.)
Karar verilmesine yer olmadığına (birleşen 2012/387 E.)
Taraflar arasındaki bedel iadesi, tazminat asıl davası, fesih, alacak, kira tazminatı, manevi tazminat birleşen davası ile alacak kira alacağı, müspet zarar birleşen davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen 2012/247 E. sayılı davaların kısmen kabul kısmen reddine, birleşen 2012/387 E. sayılı davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı asıl dava yönünden davacı ... ve davalı ..., birleşen davalar yönünden davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı; davalılardan...... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile aralarında imzalamış oldukları harici satış sözleşmeleri ile Konya İli Meram İlçesi Kozağaç Mevkii 27108 ada 1 parselde yapılması planlanan ve Kozağaç Gedavet Konutları projesinde gösterilen taşınmazlardan gerek tapuda resmi satış suretiyle gerekse harici satış sözleşmesi ile toplam 15 adet daireyi bedellerini nakit ödeyerek satın aldığını, harici satış sözleşmesiyle..... apt. ..... 16 nolu,.....Y blok 16 nolu, ..., ... nolu, ....nolu taşınmazları aldığını, resmi satış suretiyle aldığı evlerin tapu kayıtlarının da ekte sunulduğunu, davalılardan...... İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin de edimini yerine getirmesinin dava tarihi itibariyle imkânsız hale geldiğini, davalı şirket ile diğer davalı ... arasında yapılan Kat Karşılığı İnşaat Yapım İşi sözleşmesinin davalılardan Meram Belediye'si tarafından fesih edildiğini ve davalılardan...... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. işten el çektirildiğini, projeye Meram Belediye'si tarafından el konulduğunu, ... tarafından tapuların diğer davalı şirket...... İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'ye devredilmediğini, Boytaş'ın edimlerinin yerine getirmemesinden, işin süresini geçirmesi bakımından ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin diğer davalı ... tarafından fesih edilerek işten el çektirilmesi sonucunda temerrüde düştüğünü, söz konusu sözleşme ilişkisine güvence veren Meram Belediyesinin de davalı...... İnşaat San, ve Tic. A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Meram Belediyesi tarafından reklamlar verildiğini, tapusunu alamadığını, bu nedenle satış sözleşmesi ile satın aldığı 6 dairenin tapu kayıtlarının 3. kişilere devir edilmek suretiyle sözleşmesinin ifasının imansız hale gelmesi, bunun da her iki davalının müterafik kusurundan kaynaklanması sebebiyle uğramış olduğu şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın sözleşme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ödenmesine, yine tapuda resmi satış sözleşmesiyle satın aldığı 9 dairenin zamanında eksiksiz teslim edilmemesi sebebiyle maddi zararı tazmin amacıyla şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın, tapu kaydının alınma tarihlerinden itibaren kira gelir kaybı açısından tahakkuk ettiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
2.Birleşen 2012/247 E. sayılı dosyada birleşen davacı; mülkiyeti davalı ... Başkanlığına ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine "Meram Belediyesi Kozağaç Gedavet Konutları Projesi" adı altında toplu konut projesi yapılması hususunda davalıların anlaşarak, davalılar arasında Konya 8. Noterliğinin 20.06.2006 tarih ve 21122 yevmiye sayılı "Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığı, inşaatların sözleşme doğrultusunda...... A.Ş. tarafından yapılmaya başlanıldığı, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiği ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığı, bu güvene dayalı olarak...A.Ş.'den H blok Lale Apartmanı 9. kat 20 nolu daireyi 96.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, satın alınan bu dairenin teslim tarihi olan 2008 yılının eylül ayında teslim edilemediğinden dolayı bu kez ... nolu dairenin satımı hususunda anlaşmaya varılarak bu hususta 21.04.2010 tarihli satım sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince dairenin 30.07.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle...ile arasındaki sözleşmenin de ifasının imkansız hale geldiğini, bu durumda davalıların kusurlu olduklarını belirterek sözleşmenin feshine, ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL'si ile dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı 1.000,00 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Birleşen 2012/387 E. sayılı dosyada birleşen davacı; mülkiyeti davalı ... Başkanlığına ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine % 25'i Meram Belediyesine ait olmak üzere toplam 512 dairenin anahtar teslimi yapımı için davalıların anlaşarak, davalılar arasında 20.06.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların birlikte yoğun bir satış kampanyası başlattıklarını, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiği ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığını, bu güvene dayalı olarak davalılardan ... tarafından...A.Ş.'den 27108 ada 1 parselde Ceviz Apartmanı 16 nolu dairenin satın alındığını, anılan davalı tarafından da 120.000,00 TL bedel mukabili satıldığını, satış bedelinin tamamının ödendiğini, ... tarafından dairenin en geç Mart 2011 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle davalı...şirketinin taahhüdünü yerine getiremediğini, davalı Belediyenin gerek verdiği haklı güven ve gerekse de yaptığı fesih nedeni ile el koyduğu dairelerden dolayı sebepsiz zenginleştiğini belirterek satışı yapılan dairenin anahtar teslimi tamamlanması halinde rayiç değeri üzerinden tespit edilecek tazminattan şimdilik 50,00 TL'si ile dairenin teslim edilmesi gereken 10.03.2011 tarihinden bu yana işleyecek rayiç kira bedeli ile uğranılan 50,00 TL müspet zararın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı ...; Meram Belediye Encümen kararıyla dava konusu D blok 16 bağımsız bölüm, İğde Apartmanı B blok 16 nolu bağımsız bölüm, ... Apt. Y blok 16,18 ve 20 bağımsız bölümlerin...... A.Ş'ye devredildiğini, dava konusu ... Apt. Y blok 20 bağımsız daire için aynı konuda Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/620 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosya davacısının ... olduğunu, öncelikle bu husus dikkate alınarak davanın reddinin gerektiğini, davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, Meram Belediye Başkanlığının satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, Belediye’nin satış aşamasında herhangi bir imzasının da yer almadığını, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, Belediyenin kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, ortada yazılı bir kefalet sözleşmesinin de bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin Belediye yönünden bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin kendisine karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, keza yüklenici şirketin ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, davacının yönelttiği taleplerin İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
2.Asıl davada davalı...... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş; diğer davalı ... ile arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak, Gedavet Konutlarının inşaatına başlandığını, sözleşme gereğince diğer davalı ...'na daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin belediyece feshedildiğini, diğer davalının edimlerini yerine getirmediğini, hak edişlerini ödemediğini, sözleşme yapanların aleyhlerine dava açtıklarını, belediyenin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını, dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
3.Birleşen 2012/247 E. sayılı dosyada davalı ...; görev, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak esas yönden ise davacı ile...şirketi arasında düzenlenen satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı ile arasında düzenlenmiş herhangi sözleşme bulunmadığından kefalet sorumluluğunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
4.Birleşen 2012/247 E. sayılı dosyada birleşen davalı...... İnşaat San. Tic. A.Ş., davalı belediyenin yapmış olduğu iş ve eylemler nedeni ile edimlerini yerine getiremediğini, bu nedenle herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini istemiş, ayrıca görev itirazında bulunmuştur.
5.Birleşen 2012/387 E. sayılı dosyada davalı ...; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını savunmuş, esas yönden ise; davacı ve ... ile ... ile...şirketi arasında düzenlenen satış sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ile arasında düzenlenmiş herhangi sözleşme bulunmadığından kefalet sorumluluğunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
6.Birleşen 2012/387 E. sayılı dosyada davalı...... İnş. San. ve Tic. A.Ş.; davalı belediyenin yapmış olduğu iş ve eylemler nedeni ile edimlerini yerine getiremediğini, bu nedenle herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini istemiş, ayrıca görev itirazında bulunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
1.Asıl davanın öncelikle Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/584 E., 2012/397 K. sayılı dosyasıyla görevsizlik kararı verildiği, kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderildiği, dairenin 06.06.2012 tarih, 2012/13487 E., 14823 K. sayılı kararıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi üzerine karar kesinleşerek dosya mahkemeye gönderilmiştir.
2.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davada; asıl dosya davacısı ile davalı...... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin temlik hükümleri gereğince geçerli olduğu, yüklenici...A.Ş tarafından sözleşmenin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ...arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, davacı tarafından da sözleşmeden dönüldüğü, yüklenici...... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ...nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava dilekçesiyle sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesinden kaynaklı zararlar yönünden 5.000,00 TL talepli dava açıldığı, ıslah dilekçesiyle bu miktarın 808.000,00 TL olarak artırıldığı, ancak bu talebin içerisine tapu devri yapılan D blok 14 nolu daire için yapılan ödemenin de yer aldığı, 14 bağımsız bölüm davacıya teslim edilmiş olmakla ve yukarıda belirtildiği üzere gerek davacının söz konusu taşınmaza yönelik talebinden vazgeçmesi ve gerekse de aynen ifaya bağlı eksik iş zararının talep edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle yerinde görülmediği, kaldı ki; dava dilekçesiyle 6 adet bağımsız bölüm yönünden zararın tazmininin istenildiği, bu 6 parsel içerisinde D blok 14 nolu bağımsız bölümün yer almadığı, dava dilekçesiyle istenmeyen bir hakkın ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin mümkün olmadığı, davanın tamamen ıslah edilmediği gibi yapılan ıslahın ek dava olarak da nitelendirilemeyeceği, bu nedenle asıl davada ancak dava dilekçesinde bildirildiği üzere teslim edilmeyen 6 adet taşınmaz bedeli yönünden açılan dava yönünden karar verilmesi gerekçesiyle, asıl davadaki bedel iadesi talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan...... İnşaat San. Tic. A.Ş. Arasında imzalanan 30.06.2008, 20.06.2008, 27.10.2008 ve 27.07.2008 tarihli "Kozağaç Gedavet Konutları Satış Sözleşmesi"nin feshine, 728.000 TL sözleşme bedelinin 5.000 TL'sine dava tarihinden, 723.000 TL'sine ıslah tarihi olan 14.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tapusu devralınan 9 adet taşınmaza ilişkin zarar ve kira kaybı yönünden açılan davanın reddine, sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz isteminin reddine,
3.Birleşen 2012/247 E. sayılı dosyası yönünden; asıl dava dosyasında yer alan ilke, açıklama ve gerekçeler doğrultusunda, ayrıca davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan...... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında düzenlenen 21.04.2010 tarihli sözleşmenin feshine, 96.000 TL sözleşme bedelinin 10.000 TL'sine dava tarihinden, 86.000 TL'sine ıslah tarihi olan 18.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı tazminatı ve ödeme tarihinden itibaren faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminatın koşulları oluşmadığından reddine,
4.Birleşen 2012/387 E. Sayılı dosya yönünden; dava konusu...bağımsız bölüm sayılı taşınmazın davalı ... tarafından...A.Ş şirketinden satın alındığı ve 03.08.2010 tarihinde ... adına tescil edildiği, bu kişi tarafından da 06.08.2010 tarihinde ...'a satış yoluyla tescil edildiği, davacı tarafından dava dilekçesiyle; rayiç değer üzerinden tespit edilecek tazminat ile kira bedeli ve uğranılan müspet zararlar yönünden dava açıldığı, ıslah dilekçesiyle; satış sözleşmesinin feshi ile ödenen 132.000,00 TL bedelin tahsili istenildiği, davanın açılış tarihi itibariyle davacının sözleşmeden dönerek ödemiş olduğu bedeli ve oluşan menfi zararları talep etmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, sözleşme kapsamında davacı adına tescil edilen taşınmaz Konya 1. İcra Müdürlüğünün 2018/315 E. sayılı dosyasıyla 15.10.2019 tarihinde ...'a satış yoluyla geçtiği, dolayısıyla taşınmaz maliki olan ...'un borçları nedeniyle taşınmaz satışı gerçekleştirildiğinden, davacının sözleşmeyi feshetmesinin mümkün olmadığı, fesih halinde dönme hükümleri uyarınca taşınmazın hak sahibi olan Meram Belediyesi adına tescili gerekmekte olup icra satışı nedeniyle ortada devri gereken taşınmaz bulunmadığından verilecek tazminatın davacı yönünden sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı, davacı adına kayıtlı sözleşme kapsamındaki taşınmazın icra yoluyla 3. kişiye satılmakla artık davacının sözleşmeyi feshetmesi ve ödemiş olduğu bedeli tahsil etmesi mümkün olmadığı, davacının taşınmaz üzerinde herhangi tasarruf hak ve yetkisinin kalmadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin tüm tasarruf hak ve yetkisi mülkiyetin devri ile yeni malik ...'a ait olduğu, bu nedenle devri gereken taşınmazın 3. kişiye geçtiği dikkate alındığında davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve asıl davacı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davacı ...; davalıların farklı tazminat miktarından sorumlu tutulduğunu, Belediyenin olayda zararı değil, menfaati bulunduğunu, mahrum kalınan kira bedelinin reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Asıl ve birleşen davalı ... vekili; tapunun 3. şahıs üzerinde olduğunu, satışın mükerrer olduğunu, ödeme makbuzu ve güven teorisinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını, sözleşmelerin
sonradan düzenlenme iddialarının araştırılmadığını, senet asıllarının ödeme olarak kabul edilmesinin, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bedel iadesi, tazminat (asıl davası); fesih, alacak, kira tazminatı, manevi tazminat (birleşen dava) ile alacak kira alacağı, müspet zarar (birleşen dava) istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E. ve 2019/572 K. sayılı kararı
"...Davalı ... satış sözleşmesinin tarafı değil ise de, Kozağaç Gedavet Konutları isimli projenin reklam, ilan, broşür ve diğer tanıtım faaliyetlerinde Belediyenin ismi ve logosu davalı Şirket ile birlikte, yan yana yer almış, inşaatın Belediye ile işbirliği içerisinde yürütüldüğü açıkça vurgulanmış, bizzat o dönemin belediye başkanının söz konusu proje ile ilgili demeçleri halka duyurulmuş, inşaatın Belediyenin öncülüğünde yapıldığı pek çok tanıtım materyalinde vurgulanmış, yerel ve ulusal gazetelerde, haber sitelerinde aynı hususlar belirtilerek projenin reklamı yapılmış, Belediyenin internet sitesinde dahi projenin kendilerinin öncülüğünde inşa edileceği bildirilmiş, inşaatın açılışında bizzat Belediye Başkanı yer almıştır. Tüm bu hususlar proje ile ilgilenen alıcılarda inşaatın Belediyenin güvencesi altında yapıldığı hususunda haklı ve korunmaya değer güven oluşturduğu açıktır. Davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici Şirket’e tanıtım materyallerinde belediyenin isminin kullanılmaması yönünde ihtarlar gönderildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de, bu yönde kamuoyuna yapılmış herhangi bir bilgilendirme mevcut olmadığı gibi, tam tersine yalnızca ilan ve broşürler değil pek çok iletişim platformunda da Belediyenin desteğinin varlığı benimsenmiş, Belediyeye ait bilboardlarda ve çöp kamyonlarında dahi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği Belediyeye ve davalı Şirkete düşecek daireler arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin, projenin Belediye-Şirket işbirliği ürünü olduğu görüntüsü yaratılmıştır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince Belediyenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, aksi yöndeki bir kabulün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uygulamasına aykırı düşeceği, Belediyenin kendisine düşecek dairelerin satışı için reklamlarda yer aldığı, garantörlüğünün bulunmadığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiği yönündeki görüş açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Sonuç itibariyle yerel mahkemenin satış sözleşmesinin davalı Şirket tarafından ifa edilememesi nedeniyle diğer davalı Belediyenin güven sorumluluğu gereğince davada sıfatının bulunduğu yönündeki direnme gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. "
2. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.... ” şeklindedir.
3. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
"...Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."
4. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:
"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."
5. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "On Yıllık Zamanaşımı" kenar başlıklı 146 ncı maddesi şöyledir:
“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”
6.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı125 inci maddesi şöyledir:
"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."
7.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 inci maddesi şöyledir:
" Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.
"
8. Belediyenin güven teorisi gereği sorumluluğuna dair Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 01.06.2022 tarih ve 2022/3200 E. 2022/5289 K. sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
"... yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, davalı ... Belediyesi'sinin sorumluluğu, sözleşmeye dayalı sorumluluk değil, güven teorisi gereği bir sorumluluktur. Davacı sözleşmeyi her ne kadar diğer davalı...A.Ş. ile akdetmişse de, diğer davalı ...'ye duyduğu güven üzerine, reklam ve afişlere, çeşitli söylemlere inanarak imzaladığını beyan etmiştir. Hal böyle olunca, emsal dosyalar da dikkate alınarak, davacının talebi gereği ödenen bedelin iadesi talebinden, davalı...A.Ş. ile birlikte diğer davalı ... Belediyesi'nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
9.Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarih ve 2022/6208 E. 2022/7561 K. sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
" Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı definde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı definden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. "
10.Konya Gedavet Konutları'na ilişkin ve sair emsal Yargıtay Kararları.
3. Değerlendirme
Asıl davanın incelenmesinde;
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Birleşen 2012/247 E. sayılı davanın incelenmesinde;
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Birleşen 2012/387 E. sayılı davanın incelenmesinde;
3. Davacı, dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza ilişkin müsbet zarar, rayiç bedel ve kira tazminatı talep etmiş, 14.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesini istemiştir. Davacı dava konusu dairenin 06.08.2010 tarihinde tapu sicil kaydında maliki olarak gözükmekte olup, dava devam ederken dava konusu taşınmazı dava dışı ...'a 15.10.2019 tarihinde sattığı dosya kapsamıyla sabittir. HMK'nın 125/2 nci maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020 7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur." hükmü bulunmaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın dava dışı 3. şahsa devri söz konusu olduğundan, Mahkemece HMK'nın 125/2 nci maddesi değerlendirilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
4.Birleşen davanın bozma nedenine göre, davalı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Asıl davada davacı ve davalı ... ile birleşen 2012/247 E. sayılı davada davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Birleşen 2012/387 E. sayılı dava dosyası yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Birleşen davanını bozma nedenine göre, davalı Belediyenin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,15.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.