Logo

3. Hukuk Dairesi2023/699 E. 2023/742 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve davalıların sebepsiz zenginleşme sorumluluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Harici satış sözleşmesinin geçersizliği ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetilerek, ödenen bedelin günümüz değerinin davalılardan tahsiline, ancak taşınmazı sonradan iyi niyetle satın alan davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/170 E., 2022/265 K.

HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili ve bir kısım davalı ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; murisleri ...'nin 28.10.1959 tarihinde davalılardan ...'in murisi İbrahim ile harici satış sözleşmesi yaptığını, karşılığında 45.000 TL ödediğini, m...k sıfatıyla kullandıkları taşınmaz içerisinde ev ve müştemilat yaptıklarını, davalılardan ... tarafından taşınmazın davalı ...'a devredildiğini, bu hususun Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/360 E. sayılı dosyasında ispatlandığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; murisleri tarafından davalıların murisine 1959 yılında ödenen 45.000 TL'nin günümüz değerinin hesaplanarak ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmişler, 31.12.2012 tarihli ıslah dilekçeleri ile dava değerini 69.178.51 TL'ye yükseltmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... mirasçıları ve Raif; davacıların murisi ile murisleri İbrahim arasında herhangi bir satış sözleşmesinin bulunmadığını, davaya konu taşınmazı davalı Raif 'den murislerinin satın aldığını, komşu parsel m...ki olan davacıların dava konusu taşınmaza tecavüzde bulunduklarını, taşınmazın davalı ... murislerine ait olduğunu, taşınmazın 1959 yılındaki bedelinin 45.000 TL olduğu hususunun afaki ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

2. Dahili davalılar; dava konusu taşınmazın muris ...tarafından davalılardan ...'a satıldığını, 2004 yılında dava konusu taşınmaza tecavüz eden davacılar aleyhine men'i müdahale davası açtıklarını, davacıların murisi ile murisleri arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme olmadığını, herhangi bir bedel ödenmediğini, ödendiği iddia edilen bedelin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.06.2014 tarihli ve 2013/200 E., 2014/255 K. sayılı kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 69.178,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte muris ...mirasçıları olan davalılardan tahsiline, davalı ...'ın mirasçıları olan dahili davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar ve muris ...mirasçıları olan davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Gerekçeli karar, Dairemizin 07.12.2017 tarihli ve 2016/7390 E., 2017/17260 K. sayılı ilamıyla onanmış, davacılar vekili ve davalı ...mirasçıları tarafından anılan kararın düzeltilmesinin talep edilmesi üzerine, Dairemizin 17.02.2020 tarihli ve 2020/429 E., 2020/1308 K. sayılı ilamıyla; 09.06.2009 tarihinde açılan davanın yargılaması devam ederken davalılardan ...'ın 17.12.2012 tarihinde vefat ettiği, vefat eden davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekirken bu kişi hakkında hüküm kurulduğu gerekçesiyle, tarafların diğer karar düzeltme nedenleri incelenmeksizin karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın muris İbrahim tarafından harici satış sözleşmesi ile davacıların murisi ...'ye satıldığı, haricen yapılan taşınmaz satışının hukuken geçersiz olması nedeniyle herkesin aldığını vermekle yükümlü olduğu, satış sözleşmesinde taraf olarak yer almayan davalı ...'ın tarafların külli halefi de olmadığı gerekçesiyle; satış sözleşmesinin yapıldığı tarih ve dava tarihi gözönüne alınarak satış bedelinin güncellenmiş değeri olan 69.178,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte muris Mümine'nin mirasçıları olan davalı ve dahili davalılardan tahsiline, davalı ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili ve muris ...mirasçıları olan davalı ve dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; kötü niyetli olarak taşınmazı satın alan davalı ... mirasçıları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Muris ...mirasçıları olan davalı ve dahili davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça 45.000 TL'nin güncellenmiş bedeli talep edilmediği halde 1959 yılındaki 45.000 TL’nin güncel değeri olarak 69.178,51 TL’nin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, Mahkemece hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılmadığını, dava konusu harici satış senedinin aslının dosyada bulunmadığını, senette satıcı ismi altında imza olmadığını, 1959 yılında ödendiği iddia edilen satış bedelinin yüksek olduğunu, bilirkişi raporunda güncel değerin fahiş tespit edildiğini, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman davalılara kalmadığını, muris İbrahim’e ait taşınmazın ölünce tek mirasçısı olan Mümine'ye kaldığını, Mümine'nin de bu taşınmazı davalı ...'ye satıp devrettiğini, davacıların mirasçılardan sadece ...’e dava açtığını, diğer mirasçıları sonradan davaya dahil ettiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve 15121 sayılı Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 uncu maddeleri uyarınca, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmeleri geçersizdir. Bu nedenle, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler.

2. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın, bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana ve enflasyon oranlarına bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve az olduğu da bilinen bir gerçektir.

3. Hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet ilkesi hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus, hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iade kararı verilirken, satış sedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekmektedir. Aksi halde ise kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak ve iade borçlularının iade de direnmelerine neden olacaktır.

3. Değerlendirme

Bozma ilamına uyan Mahkemece; ilamda belirtilen usuli eksikliğin tamamlandığı, davacıların murisi ... ile kararı temyiz eden davalı ve dahili davalıların murisi İbrahim arasında yapılan taşınmaz satışına dair sözleşmenin yukarıda yer verilen kanun hükümleri uyarınca geçersiz olduğu, bu nedenle Mahkemece geçersiz sözleşme sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tasfiye edilirken denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek, satış sedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırıldığı ve bu şekilde iadeye karar verildiği, sebepsiz zenginleşmeden doğan istemin nisbi (şahsi, kişisel) nitelik taşıması nedeniyle taşınmazı sonradan geçerli sözleşmeyle satın alan davalı ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.