"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1523 E., 2022/1421 K.
DAVA TARİHİ : 25.01.2021
SAYISI : 2021/25 E., 2022/131 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının oğlu ile 2005 yılında evlendiğini ve 09.11.2012 tarihinde boşandıklarını, kararın 21.12.2012 tarihinde kesinleştiğini, evlilik öncesinde 02.09.2005 tarihinde davalının, mehir senedi ile 220 gr. altın (kilitli burma), altın takı seti ve bazı ev eşyalarının yazılı olduğu mehir senedini imzalayarak verdiğini, mehir senedinde herhangi bir huzur bozucu durum olduğunda mehir senedinde yazılı olanların kendisine ait olduğunun kayıt altına alındığını, bu hükümden kastedilenin boşanma olduğunu, boşanmanın gerçekleşmesine rağmen davalı tarafın senette yazılı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, her ne kadar mehir senedinde bir takım eşyalar listelenmiş olsa da şimdilik davayı yalnızca ziynet eşyaları olan 220 gr altın (kilitli burma) ve altın takı setine ilişkin açtıklarını ileri sürerek tespit edilecek değer bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, mehir senedinde belirtilen ziynetlerin bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile dava değerini 107.307,06 TL arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı; davacı ile oğlunun 2005 yılının Eylül ayında evlendiklerini ve 09.11.2012 tarihinde anlaşmalı boşandıklarını, mehir senedindeki ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığı, mehir senedindeki eşyaların evine yerleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalının oğlunun 2005 yılında evlendikleri, evlilik öncesinde davalının, 220 gram altın kilitli burma, altın takı seti ve bazı ev eşyalarının yazılı olduğu 02.09.2005 tarihli mehir senedini davacıya verdiği, davacı ile davalının oğlunun evliliklerinin başından itibaren hiç bir zaman davalı ile birlikte oturmadıkları, davalının mehir konusu eşya ve ziynetleri davacıya teslim ederek edimini yerine getirdiği, mehir senedi ile ilgili sorumluluğunun bulunmadığı, dosyaya sunulan düğün gününe ait fotoğraflardan ve alınan bilirkişi raporundan davalının davacı geline bahse konu 220 gr. altını verdiği, davacının düğün esnasında bu altınları taktığı bu şekilde davacının borç yükümlülüğünden kurtulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı; Mahkeme kararının gerekçeli olmadığını, davalının süresinden sonra delil olarak gösterdiği kamera kaydının hükme dayanak yapıldığını, dava konusu eşyaların teslim edilmediğini, ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, senede karşı ancak senetle ispatının mümkün olduğunu, davalının da teslimi senetle ispat edemediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın bağışlama vaadinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşmenin, davacı yararına olacak şekilde davalı ile davacının babası arasında tanzim edildiği, sözleşmede davalı tarafından davacıya 9 kalem halinde ev eşyalarının, 2 kalem halinde ise ziynet eşyalarının verildiğinin belirtildiği ve ayrıca herhangi bir huzur bozucu olduğunda bütün senettekilerin davacıya ait olduğunun da senette açıkça yazıldığı, senetteki ifadelerden davalının senetteki eşyaları davacıya teslim ettiği bu bağlamda davaya konu mehir senedinde yer alan bir kısım ev eşyalarının ve takıların evlenme anında davalı kayınpeder tarafından davacıya mehri muaccel olarak verilen bağışlar olduğunun anlaşıldığı, davalının cevap dilekçesinde delil olarak dayandığı kamera görüntüleri üzerinde inceleme yapan bilirkişinin, sözleşmede yazılı ziynet eşyaları ile davalının düğünde üzerinde takılı bulunan ziynet eşyalarının nitelik olarak aynı olduğuna ilişkin tespitinin de teslim olgusunu doğruladığı, bu durumda, davacının talebine konu ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiği anlaşıldığından bağışlama vaadinin yerine getirilmediği iddiasıyla eldeki davanın reddi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mihir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." denilmiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "İspat yükü" başlıklı 190'ıncı maddesinin 1 inci fıkrasında; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmiştir.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davaya konu mihir senedinde, dava konusu edilen ziynet eşyaları dahil olmak üzere 11 kalem eşyaya yer verildikten sonra “Yukarıda bulunan eşyalar oğlan evinden gelin ...’e verilmiştir.” ibaresinin bulunduğu, bu halde davalının mihir senedinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini sözleşme ile ispatladığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.