Logo

3. Hukuk Dairesi2023/768 E. 2024/1826 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Avukatın haksız azledildiği iddiasına dayalı vekalet ücreti ve müvekkil şirketin, avukatın uhdesinde kalan tahsilat bakiyesini istediği alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, azil tarihinde sonuçlanmış dosyalar haricindeki tahsilat bakiyesini müvekkiline bildirmeyip vermeyerek hesap verme yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle azlin haklı olduğu ve sadece sonuçlanmış dosyalara ilişkin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada ki alacak istemlerinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre; karşı davada davalı bakımından reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 11.577,50 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı şirketin avukat olan davacıyı şirketin hukuki işlemlerinin takibi ve işlerin yürütülmesi için 19.09.2007 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini ve taraflar arasında 01.11.2007 tarihli Avukatlık Ücret ve Müşavirlik Sözleşmesi imzalandığını, davalının 23.03.2009 tarihli azilnamesi ile davacıyı haksız olarak azlettiğini, davacının vekalet görevi süresince davalı adına 20 dava açtığını, açılan davalara müdahil olduğunu, 17 adet icra takibi başlatıp işlemlerini sürdürdüğünü, görevini gerektiği gibi yerine getirmesine rağmen davalı şirketin 2008 yılı Aralık ayından itibaren müşavirlik ücretinin ödenmediğini, ciddi masraflar gerektiren icra takiplerinde masraf göndermez olduğunu, kendi hesabından masraflar yaptığını, yaptığı tahsilatları zaman kaybetmeden davalıya ödediğini, davalı tarafından karşılanmayan ancak işlerin yürümesi için yaptığı harcamalar da dahil davalıdan 189.016,30 TL alacağı olduğunu, gönderdiği ihtarnameye rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL alacağın 27.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiş, 14.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle toplamda 189.016,30 TL'nin avans faiziyle tahsilini istemiştir.

II. CEVAP ve KARŞI DAVA

Davalı vekili; davacının vekalet sözleşmesinin temel unsuru olan karşılıklı güven esasının kaybolması nedeniyle azil edildiğini, vekilin müvekkili adına aldığı para ve başkaca değerleri gecikmeksizin müvekkile duyurup vermesi ve müvekkili ile ilgili bir hesap varsa uygun sürelerle durumu yazılı olarak bildirmesi gerektiğini, davacının buna uygun davranmadığını, haklı azledildiğini savunarak asıl davanın reddini istemiş; karşı davasında davalı şirketçe verilen çeklerin takiplerinde yapılan tahsilatlardan şirkete verilmeyen kısımlar olduğunu, yedinde tuttuğu parayı uzunca süre müvekkiline vermediğini, ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin ihtar tarihi olan 23.03.2009 tarihinden itibaren işleyen faiziyle tahsilini talep etmiş, 16.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 162.267,33 TL'nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından davalı şirket adına 17 adet icra takibi ile 3 adeti değişik iş olmak üzere 18 adet dava dosyası takip edildiği, takip edilen 8 adet icra dosyasından toplam 403.242,33 TL tahsilat yapılıp tahsilatın 281.450,00 TL kısmının davalı vekil eden şirkete verildiği, uhdesinde bakiye 121.792,33 TL kaldığı, azil tarihi olan 23.03.2009 itibariyle sadece Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2007/9869 sayılı takip dosyasının sonuçlandırıldığı, sonuçlandırılan dosya nedeniyle hesaplanan vekalet ücretinin 45.327,50 TL olduğu ayrıca 4.400,00 TL müşavirlik ücretinin bulunduğu, davalı şirketin davacı vekile işlerin takibi için 45.875,00 TL avans ödediği, dosyaların takibi için 15.977,50 TL masraf yapıldığı dikkate alındığında davacı vekilin uhdesinde bakiye 29.897,50 TL avans tutarı kaldığı, 121.792,33 TL tahsilat bakiyesi ile 29.897,50 TL avans bakiyesi toplamı 151.689,83 TL tutardan, biten işin vekalet ücreti olan 45.327,50 TL ve 4.400,00 TL azilden önceki son ayın müşavirlik ücreti düşüldüğünde vekil edene ödenmesi gereken tutarın 101.962,33 TL olduğu, vekilin özen ve sadakat yükümlülüğü ile hesap verme borcuna aykırı davrandığı, azlin haklı olduğu, azlin haklı olması halinde, ancak azil tarihine kadar takip ettiği ve sonuçlandırdığı işler nedeniyle ücrete hak kazanacağından davacı vekilin vekalet ücreti alacağının bulunmadığı, karşı davacının ise vekilden 101.962,33 TL alacaklı bulunduğu, ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuş ise de BK' nın 126 ncı maddesinde düzenlenen zamanaşımı vekilin hesap verme borcu sona ermeden işlemeye başlamayacağından, davacı/karşı davalının zamanaşımı definin reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine ve karşı davanın kısmen kabulü ile 101.962,26 TL alacağın karşı dava tarihi olan 06.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı/karşı davalı vekili; azlin haksız olmasına ve bu durumun Mahkemenin kendi aldığı bilirkişi raporlarında da açıkça belirlenmesine rağmen aksi yöndeki kararın doğru olmadığını, değişik tarihlerde alınan 8 farklı raporda azlin haksız olduğunun ortaya konulduğunu, yerel Mahkemenin çekilmeyen teminatları sanki çekilmiş gibi yansıtarak hüküm kurduğunu, avukatın icra dosyasına yaptığı masraf teminat iadesi, reddiyatlar ve ticari defter kayıtlarında müşavirlik alacağı, icra vekalet ücreti, dava vekalet ücreti ve değişik iş vekalet ücretlerini yok sayarak hüküm kurduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin alacağının bulunmadığını, olsa bile zamanaşımına uğradığını, makul sürede yargılama yapılmaması sebebiyle hak kaybına uğradığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı/karşı davacı vekili; son bilirkişi raporunda azlin haklı olması durumunda davacı karşı davalının 163.267,33 TL borçlu olduğunun belirlendiğini, bu raporun ihtilafları ortadan kaldırdığını, çelişkileri giderdiğini, bu nedenle 163.267,33 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece mahkemesi kararı kaldırılarak 163.267,33 TL üzerinden karşı davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 01.11.2007 tarihli sözleşmede, takip edilip sonuçlandırılan davalar için dava konusu alacağın %10'una karşılık gelen kısmının, icra takiplerinde asıl alacak dışında kalan ferilerin, müşavirlik karşılığı ise daha sonraki dönemlerin Tefe-Tüfe oranında artırılması koşuluyla aylık 1.000,00 TL ücretin kararlaştırıldığı, vekil tarafından takip edilen 8 adet icra dosyasından toplam 403.242,33 TL tahsilat sağlandığı, vekil uhdesinde bakiye 121.792,33 TL tahsilat kaldığı, 23.03.2009 olan azil tarihi itibariyle, vekil tarafından takip edilen dosyalardan sadece Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2007/9869 sayılı takip dosyasının sonuçlandırıldığı, takip edilip sonuçlandırılan dosya nedeniyle vekilin hak ettiği vekalet ücretinin 45.327,50 TL olduğu, 4.400,00 TL müşavirlik ücreti alacağı bulunduğu, vekil edenin 45.875,00 TL avans ödediği, vekil tarafından dosyaların takibi için 15.977,50 TL masraf yapıldığı, vekilin uhdesinde bulunup vekil edene ödenmesi gereken toplam 151.689,83 TL tutardan, biten işin vekalet ücreti olan 45.327,50 TL ve 4.400,00 TL azilden önceki son ayın müşavirlik ücreti düşüldüğünde vekil edene ödenmesi gereken tutarın 101.962,33 TL olduğunun bilirkişi raporları ile tespit edildiği, bakiye tahsilatı, vekilin özen ve sadakat yükümlülüğü ile hesap verme borcu kapsamında, süresinde vekil edene bildirmediği ve vekil edene ödenmesi gerektiği halde uhdesinde tutması sebebi ile avukatın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve yapılan azlin haklı olduğunun kabul edilmesinin yerinde olduğu, davacının vekalet ücreti alacağının 45.327,50 TL, müşavirlik ücreti alacağının 4.400,00 TL olduğu bu tutarlar üzerinden hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak asıl davanın kısmen kabulü ile; azil tarihine kadar biten işler için hesaplanan 45.327,50 TL kesinleşen vekalet ücreti alacağı ile 4.400,00 TL müşavirlik vekalet ücreti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı- karşı davacıdan tahsiline, fazlaya dair istemin rddine; karşı davanın kısmen kabulü ile davacı-karşı davalı vekilinin tahsil ettiği icra dosyalarından uhdesinde tuttuğu 121.792,33 TL tahsilat ile 29.897,50 TL iadesi gereken avans toplamı 151.689,83 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacı/karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı/ karşı davalı vekili; icra dosyaları bitmeye yakınken haksız olarak azlin gerçekleştiğini, bilirkişi raporlarında azlin haksız olduğu belirlenmesine rağmen Mahkemece aksi yönde karar verildiğini, taraflar arasında yoğun bir iş ve para trafiği olduğunu, bilirkişilerce de ifade edildiği üzre bu hususta bir sıkıntı tespit edildi ise öncelikle taraflar arasında görüşme ve mutabakat sağlanması gerektiğini, daha önce bir yakınma yahut talep yokken doğrudan azlin haklı ve doğru olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere azil haklı olsa dahi emek ve mesaiye ilişkin hakkaniyete uygun bir ücrete hükmedilmesi gerektiğini, tüm raporlarda davacının alacaklı olduğu tespit edilip avukatın hapis hakkı bulunmasına rağmen kurulan hükmün hatalı olduğunu, tüm deliller ve raporlar ile ticari defterler kapsamında davalı şirketten 464.690,00 TL alacaklı olunduğunu, raporlar arası çelişki giderilmeden ve alacak tam olarak çözüme kavuşturulmadan hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hatalı ve yanlış hesaplamalarla dolu olduğunu karşı davada ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımına uğradığını, makul sürede yargılama yapılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı/karşı davacı vekili; 22.06.2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde 163.267,33 TL alacak olduğundan bu tutar üzerinden kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı, karşı davada vekilin uhdesinde kaldığı iddia edilen tahsilat bakiyesi alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 386 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere, yukarıda yer verilen hukuk kurallarına ve özellikle bilirkişi raporlarında vekalet görevi yürütülen dosyalarda yapılan işlemler dikkate alınarak özen yükümlülüğüne uygun davranıldığı değerlendirilmekle azlin haksız olduğu belirtilmiş ise de azil tarihi itibariyle davacı vekilin tahsilatlardan elde edip müvekkili davalıya vermediği bakiye tahsilat bulunması gözetildiğinde vekilin müvekkilini bilgilendirme ve hesap verme yükümlülüğünü ihlal etmesi karşısında azlin haklı olduğunun, yapılan hesaplamada davacı elinde kalan bakiye tahsilat tutarının ve azil haklı olduğundan ancak azil tarihinde sonuçlandırılmış olan dosyalar bakımından vekalet ücretine hükmedileceği gözetilerek vekalet ücreti alacağı hesaplandığının, ödendiği ispat edilemeyen müşavirlik ücretinin de hesaplamaya dahil edildiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının karşı davaya ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacının asıl ve karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı / karşı davalıya yükletilmesine,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı / karşı davacıya iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.