Logo

3. Hukuk Dairesi2023/799 E. 2023/3258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi, tazminat ve faiz istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalıların temerrüdü ve faiz yönünden gerekçede bir açıklama yapmadığı halde ilk derece mahkemesince hükmedilen faize hükümde yer vermeyerek çelişki yarattığı, ilk derece mahkemesince kabul edilen temerrüt tarihi ve faiz türüne ilişkin aksi bir değerlendirme yapılmadığı ve davalıların istinaf başvurusunun kabul edilmediği gözetilerek, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden temyiz olunan karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davalılardan ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile ... 21. Noterliği'nin 26.11.2014 tarih ve 016536 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi imzaladığını, 333.000,00 TL satış bedelinin 1.000,00 TL kısmının nakden 30.09.2014 tarihinde ödendiği, 82.250,00 TL için bir adet 15.04.2017 tarihinde ödenmek üzere senet keşide edildiği, kalan 249.750,00 TL için de 03.12.2014 tarihine kadar ödenmesi kaydıyla banka kredisi çekildiğini, sözleşmede belirlendiği şekilde davalı banka ile 26.01.2014 tarihinde kredi sözleşmesi düzenlendiğini, kredinin “bağlı kredi sözleşmesi” olduğunu, 1.000,00 TL nakit ödemenin yanı sıra 82.250,00 TL'lik senedin erken ödenmesi nedeniyle 70.000,00 TL ödeme yapıldığını, taşınmazda şimdiye kadar herhangi bir inşaat faaliyetinde bulunulmadığını, 30.04.2017 tarihinde teslim edilmesi gereken konutun teslim edilmediğini, davacının yaptığı nakdi ödeme, noter masrafı, kredi geri ödemesi, senet ödemesi, mahrum kalınan kira geliri, kredi sözleşmesi faizi olmak üzere toplam zararının 260.133,50 TL olduğunu ileri sürerek davalı ... şirketi ile düzenlenen 26.11.2014 tarih ve 016536 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi ile davalı banka ile akdedilen 26.01.2014 tarih ve 38638 yevmiye nolu kredi sözleşmesinin feshine, toplamda kredi miktarı ile sınırlı olarak 249.500 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... San. ve Ticaret A.Ş. vekili; davalı şirkete TMSF’nin kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, davalı şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, davacının davanın açılmasından önce dönme iradesini yansıtmamış olduğu, bu nedenle doğrudan mahkemeye başvurma hakkının bulunmadığını, davacının talepleri arasında çelişki bulunduğu, sözleşmenin hakim tarafından değişen şartlara göre uyarlanmasını talep ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Katılım A.Ş. vekili; müvekkilinin, davacı ile diğer davalı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, taşınmazın teslim edilmemiş olmasından dolayı müvekkilinden herhangi bir talepte bulunamayacağını, davacı ile müvekkil banka arasında akdedilen konut kredi kullandırılmasına ilişkin sözleşmenin bağlı kredi niteliğinde olmadığı, aksi kabul edilecek olsa dahi sorumluluğun 1 yıl süre ile kredi miktarı ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca taşınmazın 30.04.2017 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı ancak bu tarihte teslimin gerçekleştirilmediği, davacının davalı ... A.Ş. ile akdettiği taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali yönündeki talebinin haklı olduğu, ayrıca diğer davalı ile taşınmaz satımı nedeniyle akdettiği kredi sözleşmesinin de bağlı kredi niteliğinde olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden temel sözleşme olan taşınmaz satımının gerçekleşmemesi nedeniyle davacının kredi sözleşmesinin iptali yönündeki talebinin haklı olduğu, davacının 1.000,00 TL nakden ödeme yaptığı 82.250,00 TL'lik senede karşılık 70.000,00 TL ve noter masrafı olarak da 5.667,00 TL ödemeyi davalı ... A.Ş.'ye yaptığı, davacının bankaya yatırdığı bedellerin toplamda 98.522,63 TL olduğu, sözleşmenin ifa edilmemesi halinde geç ifaya bağlı olarak kararlaştırılan ve gecikme tazminatı niteliğinde bulunan mahrum kalınan kira bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığı, yine davacının yükleniciye banka tarafından davacı namına ödenen kredi tutarı olan 249.500,00 TL için 66.166,50 TL sözleşme faizinin de ödenmesi yönündeki talebi bulunmakta ise de bu bedelin davacı tarafından ödenmediği bağlı krediye istinaden yüklenici şirket ile banka arasında akdedilen sözleşmeye bağlı olarak ödendiği, bu nedenle davacının herhangi bir zararının mevcut olmadığı ve bu bedelin davacıya ödenmesinin gerekmediği, davacının davalı ... A.Ş.'ye ödediği toplam 76.667,00 TL için davalı bankanın sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, bu bedel bakımından sadece ... A.Ş.’nin sorumlu tutulduğu, kredi sözleşmesi uyarınca davacının davalı bankaya ödediği 98.522,63 TL bedelin ise her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ödenilen 171.850,00 TL bedel üzerinden değerlendirme yapılmakla taşınmazın teslim tarihi olan 30.04.2017 tarihinden(teslimin gerçekleşmemesi nedeniyle bu tarihte temerrüdün oluştuğu kabul edilerek) dava tarihi olan 20.02.2018 tarihine kadarki dönem için işleyecek ticari temerrüt faizinin tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ile davalı ... Oto. San. Tic. A.Ş. arasında ... 21. Noterliğinin 26.11.2014 tarih ve 016536 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinin iptali ile davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığını tespitine ve 15.04.2017 tarih ve 82.250,00 TL bedelli senedin iptaline, davacı ile davalı ... Katılım A.Ş. arasında akdedilen ... 9. Noterliği 26.01.2014 tarih ve 38638 yevmiye no'lu kredi sözleşmesinin iptali ile davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, ... 9. Noterliği 26.01.2014 tarih ve 38638 yevmiye no'lu kredi sözleşmesi uyarınca davacının davalı bankaya ödediği tespit edilen 98.522,63 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi uyarınca ödediği 1.000,00 TL nakit para ile 15.04.2017 tarihli senede karşılık ödenen 70.000,00 TL ve 5.667,00 TL noter masrafı olmak üzere toplam 76.667,00 TL'nin davalı ... Oto. San. Tic. A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, sözleşmenin iptal edilmiş olması nedeniyle davacının kira kaybına ilişkin tazminat talebinin kabul edilmesi mümkün olmadığından bu talep bakımından davanın reddine, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafın talepte bulunduğu 171.850,00 TL bedele ilişkin faiz bakımından; Bankaya ödeme yapılan 98.522,63 TL bakımından taşınmazın teslim tarihi olan 30.04.2017 ile dava tarihi olan 20.02.2018 arasındaki dönem için işleyecek ticari temerrüt faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan 73.327,37 TL bakımından ise taşınmazın teslim tarihi olan 30.04.2017 ile dava tarihi olan 20.02.2018 arasındaki dönem için işleyecek ticari temerrüt faizinin davalı ... Oto. San, ve Tic. A.Ş.'den tahsili ile davacıya verilmesine, davacının yükleniciye banka tarafından davacı namına kredi tutarı olan 249.500,00 TL üzerinden sözleşme faizi uygulanmak suretiyle belirlenen 66.616,50 TL faize ilişkin talebinin davacının uğramış olduğu bir zararın olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; yüklenicinin sözleşmeye aykırı her hareketinden kredi kuruluşunun yüklenici gibi sorumlu olduğunu, davalılar lehine nisbi vekalet ücreti takdiri ve kira bedelleri yönünden ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın tüm talepleri yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş; davalının temerrüde düşmüş olmasının dava şartı olarak düzenlenlenmiş olup davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından usulüne uygun bir şekilde dönme beyanında bulunulmadığını, dava tarihi itibariyle müvekkilinin temerrüde düşmediğini, Mahkemece sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması talebinin incelenmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Davalı ... Katılım A.Ş.; müvekkili banka ile davacı arasındaki ilişkinin bağlı kredi ilişkisi olmadığını, davacı ile müvekkili arasında konut finansmanı kapsamında tüketici kredi sözleşmesi imzalanmış olup davacının diğer davalı inşaat şirketi ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan taleplerini müvekkiline yöneltemeyeceğini, davacının dilekçesinin sonuç kısmında faiz talebinde bulunmadığını, iddianın genişletilmesine aykırı olarak ve açıkça muvafakat edilmeyen faiz talebinin kabulünün doğru olmadığını, müvekkilinin dava tarihinden önce temerrüde düşmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların tüm istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, davacının istinaf nedenlerinin incelenmesinde ise davacı ile davalı inşaat şirketi arasında yapılan sözleşmenin resmi yazılı sözleşme olması nedeniyle davacının davalıdan 6502 Sayılı Kanunun 11/son maddesi gereğince TBK'dan kaynaklanan tüm zararlarını tazmin edebileceği, 6098 sayılı TBK. hükümlerine göre her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK 125 inci (eski BK 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebileceği, somut uyuşmazlıkta davacının, sözleşmenin hem feshini talep ettiği hem de geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediğini, bu durumda, artık gerek sözleşme gerekse TBK. 125 inci (eski BK 106 vd.) maddelerine göre davacının müspet zarar kabilinden olan kira tazminatını talep etmek hakkı bulunmadığı, 6502 Sayılı Kanunun 35 nci maddesi gereğince davacının davalı şirkete yapmış olduğu ödemelerden kaynaklı bağlı kredi veren finans kuruluşunun da bu ödemenin iadesinden diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf itirazlarının reddine, davacının istinaf nedenlerinin ise kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden davanın esası hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı ... Oto. San. Tic. A.Ş. arasında ... 21. Noterliğinin 26.11.2014 tarih ve 016536 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin iptali ile davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığını tespitine ve 15.04.2017 tarih ve 82.250,00 TL bedelli senedin iptaline, davacı ile davalı ... Katılım A.Ş. arasında akdedilen ... 9. Noterliği 26.01.2014 tarih ve 38638 yevmiye no'lu kredi sözleşmesinin iptali ile davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça her iki sözleşme gereğince yapılan ödemeler toplamı olan 178.523,00TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, sözleşmenin iptal edilmiş olması nedeniyle davacının kira kaybına ilişkin tazminat talebinin kabul edilmesi mümkün olmadığından bu talep bakımından davanın reddine, davacının yükleniciye banka tarafından davacı namına ödenen kredi tutarı olan 249.500,00-TL üzerinden sözleşme faizi uygulanmak suretiyle belirlenen 66.616,50-TL faize ilişkin talebinin davacının uğramış olduğu bir zararın olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında faiz talebi kabul edilmiş olup İstinaf Dairesinin kararında faiz yönünden hüküm kurulmadığını, davalıların tüm istinaf talepleri reddedildiği halde faiz talebinin hükümde gösterilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davada kira tazminatı da dahil olmak üzere tüm taleplerinin kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi, aynı Kanun’un 123,124 ve 125 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin tüzel kişiliğinin devam ettiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu davada taraf olmadığı halde karar başlığında davalı olarak ... ifadesine yer verilmesinin mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın teslim tarihi 30.04.2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu kabul edilerek hüküm fıkrasının 7 nci maddesinde faizin tahsiline ilişkin karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede, davalıların istinaf taleplerinin reddine karar verilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu, davalıların temerrüdü ve faiz yönünden gerekçede bir açıklamaya yer verilmediği halde İlk Derece Mahkemesince hükmedilen faize hükümde yer verilmeyerek çelişki yaratıldığı görülmüştür. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen temerrüt tarihi ve faiz türüne ilişkin aksi bir değerlendirme yapılmadığı ve davalıların istinaf başvurusu kabul edilmediğine göre İlk Derece Mahkemesi kararından farklı olarak faize hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına “Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafın talepte bulunduğu 171.850,00-TL bedele ilişkin faiz bakımından; taşınmazın teslim tarihi olan 30.04.2017 ile dava tarihi olan 20.02.2018 arasındaki dönem için işleyecek ticari temerrüt faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.