"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/284 E., 2022/339 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ...........;'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...'nın aleyhine açtığı taşınmaz satışından kaynaklanan alacak davasının Mahkemece kabul edilip Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesince onandığı ancak Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/237 E, 2011/8 K sayılı kararında davaya dayanak yapılan 28.07.1995 tarihli belgenin sahteciliğinin tespit edildiğini, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2004/10594 E.,2005/2259 K. sayılı, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/678 E., 2012/490 K. sayılı, Hatay 3. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 2001/182 E., 2013/165 K. sayılı, Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/82 E., 2012/610 K. sayılı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/18981 E., 2014/4469 K. sayılı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20287 E., 2014/4470 K. sayılı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20947 E., 2014/4471 K. sayılı ilamları ile davada dayanılan senedin sahte olduğuna karar verildiğini, sonradan ortaya çıkan kesinleşmiş kararlara ve bu kararlarda belirlenen sahtecilik maddi vakıasına göre yargılamanın yenilenmesini talep ettiğini, taraflar ve dayanılan senet aynı olduğu halde farklı mahkemelerde görülen davalarda farklı kararlar verildiğini, 8.Hukuk Dairesinin ilgili kararında, belgenin dosya davalısı tarafından boş olarak imzalanmak suretiyle resmi işlemlerde kullanılmak üzere dava dışı annesine verildiği, annesinin ölmesi üzerine belgenin dosya davacısı ......., tarafından ele geçirilerek davalının rızası hilafına doldurulmak suretiyle işleme konulduğunun belirtildiğini, davacının suç teşkil eden eylemleri ile hukuk mahkemesinden haksız şekilde lehine karar aldırdığını, kararı hileli olarak veren hakim ...’ın fetö örgütüne hizmet ettiğini, davayı aleyhine bitirmek için elindeki bütün yetki ve imkanları kullandığını, karşı tarafın avukatı ile de dayanışma ve işbirliği yaparak söz konusu davayı aleyhine sonuçlandırdığını, hakimin şikayet edilmiş olmasına rağmen davadan çekilmediğini, kararı veren hakimlerin fetöcü olmasının yeni delil kabul edilmesi gerektiğini, davaya konu 28.07.1995 tanzim tarihli belgenin sahteciliğine dair ve hile ile karşı tarafın eline geçtiğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı ve Yargıtay ilamı bulunmasına rağmen davacının ayrı ayrı mahkemelerde dava açarak kötüniyetli olarak yargı makamlarına farklı kararlar verdirme planı ile hareket ettiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yargılamanın iadesi sebeplerinin olayda mevcut olmadığını, davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak gösterdiği savunmasını daha önceki yargılama aşamasında ileri sürdüğünü, bu koşulların belirtilen hiçbir sebebe uygun düşmediğini, yargılamanın yenilenmesini isteyebilmek için 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 07.02.2018 tarihli ve 2017/80 E., 2018/43 K sayılı kararla; yargılamanın iadesi talebinin HMK 379/1-a maddesi gereğince kanuni süre içerisinde yapılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 10.03.2020 tarih, 2019/1269 E., 2020/3092 K. sayılı kararıyla; Mahkemece yargılamanın iadesi sebeplerinin hangisinin esas alındığı ve süreye ilişkin hangi bendin uygulandığı yeterince açıklanmadan 3 aylık süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; yargılamanın iadesini isteyen tarafın talebini; Mahkemenin önceki hakiminin FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği nedeniyle ihraç edildiği,
terör örgütü hiyerarşisine tabi olan bir kimsenin vermiş olduğu kararın denetlenmesi gerektiği, böyle bir kimsenin vermiş olduğu kararın bağımsız ve tarafsız olamayacağı (HMK md. 375/1-a), karara esas alınan
"Miras Payı Devir Temlik ve Hisse Senedi" başlıklı belgenin sahte olduğunun yargı kararları ile sabit olduğu (HMK md. 375/1-d), Mahkeme tarafından verilen kararın hileli davranış sonucunda verildiği (HMK md. 375/1-h) iddialarına dayandırdığını, somut iddia ve talepler doğrultusunda yargılamanın iadesi talebinin, mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği, hilenin farkına varıldığı ve ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olduğu, hakim ...’ın Hakimler ve Savcılar Kurulunun 24.08.2016 tarihli kararı ile meslekten ihraç edildiği, karara dayanak senedin, sahteliğine dair verilen ceza mahkumiyetine ilişkin bir karar bulunmadığı, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 2004/10594 E., 2005/2259 K. sayılı bozma kararından sonra yargılamanın Hatay 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/738 Esas sayılı dava dosyasında devam ettiği, yargılama sonucunda verilen 22.12.2008 tarihli kararla kamu davasının düşürülmesine hükmedildiği, kararın 2008 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşme tarihi dikkate alındığında talebin süresinde olmadığı, kararı veren hakimin terör örgütü üyeliğinden dolayı ihraç edilmesinin tek başına yargılamanın iadesi gerekçesi olarak kabul edilmediği, meslekten çıkarma gerekçesinin Mahkeme dosyasına ilişkin olmadığı ve verilen kararın içeriğine şüphe getirebilecek başka bir gerekçe bulunmadığı, davacı tarafın ...'ın vermiş olduğu kararın terör örgütüne menfaat sağladığına ilişkin bir delil de ileri sürmediği, yine hakimin verdiği kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dolayısıyla bu yönden yargılanmanın yenilenmesi şartları bulunmadığı, sahteliği ileri sürülen belge hakkında verilen kararın kesinleşme tarihi dikkate alındığında huzurdaki davanın kanunda belirtildiği şekilde 3 aylık süre içinde açılmadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin HMK 379/1-a maddesi gereğince kanuni süre içerisinde yapılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; Mahkemenin bozma ilamına uygun karar vermediğini, müvekkilinin annesine bıraktığı üstü boş, altı imzalı beyaz kağıt ele geçirilerek üstü davalının da dahil olduğu müvekkilinin bazı kardeşleri tarafından müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında doldurulduğunu, bu şekilde davaya dayanak sahte belgenin tanzim edildiğini, senedin sahteliğine karar verilmesi sebebi bakımından kesinleşmiş yahut kesinleşmemiş bir ceza mahkumiyeti kararı aranmadığını, senedin sahteliğinin ispatlanmışsa da davalılar hakkında Hatay 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/738 Esas sayılı dava dosyasında yargılama sonucunda 22.12.2008 tarihli kararla dava zamanaşımının dolması sebebiyle kamu davasının düşmesine hükmedildiğini, kamu davasının düşmesi kararının HMK m.377/1-ç'de yer alan 3 aylık hak düşürücü süreyi başlatan sebeplerden birisi olmadığını, dolayısıyla hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek 10 yıllık sürenin dikkate alınması gerektiğini, Mahkemenin kararında HMK m.375/1-h uyarınca ileri sürülen yargılamanın iadesi talebini hangi delil, tespit ve değerlendirmelere binaen reddettiğini tartışmadığını, karara tesir eden hileli davranışın öğrenildiği tarihin 2017 olduğunu, Mahkemenin, HMK m.375/1-a'ya dayalı talebi reddetmesinin dosya adaletine, hak ve nefaset ilkelerine, usul ve yasaya aykırı olduğunu,
hakim ...’ın, fetö terör örgütüne üye olduğu ve örgüt hiyerarşisi içerisinde örgüt liderlerinin emir ve talimatlarıyla suç işlemesi sebebiyle ihraç edildiğini, müvekkilinin, fetö terör örgütü mensuplarının dava konusu taşınmazlarına ve kuracağı vakfa dair taleplerini reddettiği için müvekkiline husumet beslediklerini, ... vasıtasıyla talep konusu taşınmazlara ilişkin davanın sahtecilik ürünü miras payı devir temlik ve hisse senedine binaen hileli ve kasıtlı olarak müvekkili aleyhine sonuçlanmasına sebep olduklarını, Mahkemenin ret kararını somut olgularla gerekçelendirmediğini, yargılamanın iadesi sebebine dair açıklamalarının ve taleplerinin tamamının değerlendirmediğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili; mahkemece davanın reddine karar verildiği halde ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hüküm bölümünde, yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunmadığının yazılması gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiş, temyiz süresi geçtikten sonra verilen 01.02.2024 tarihli dilekçesi ile nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini beyan ederek hükmün vekalet ücreti yönünden bozulmasını veya düzeltilerek onanmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375 inci maddesi, 377 nci maddesi
3.Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, bozma kararından sonra davacı vekiline dayanılan yargılamanın yenilenmesi sebeplerini açıklaması için süre verildiği, davacı vekilinin, davadaki kanuni dayanakların HMK. 375 inci maddesinin 1/a, 1/d, 1/h bentleri olduğunu beyan ettiği, Mahkemece bu doğrultuda değerlendirme yapılarak karar verildiği, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ayrıca davalı vekili tarafından süresi içinde yapılan temyizde ileri sürülmeyen hususların süresinden sonra verilen ek temyiz dilekçesi ile ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.