"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1797 E., 2022/2240 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/331 E., 2021/149 K.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinden cayma ve bedel iadesi ile senetlerin geçersiz olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı .... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı .... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı ....nin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ......, Mühendislik Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 19.11.2018 tanzim tarihli 264.000,00 TL satım bedelli ön ödemeli konut satışları şartlarını içeren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, İzmir İli, Menemen İlçesi, 5121 Ada, 2 Parsel, B Blok, 7. kattaki bağımsız bölümün satışının kararlaştırıldığını, peşinat olarak 71.666,66 TL ödenip, 20.12.2018 tarihinde başlayarak her ayın 20. günü 3.666,66 TL ödeme yapılacak 47 adet senet düzenlenip teslim edildiğini, ayrıca 04.02.2019 tarihli 20.000,32 TL ara ödeme senedi verildiğini, senetlerin ilk 8 tanesinin ödendiğini, toplamda 117.333,00 TL ödenmiş olduğunu, yüklenicinin edimlerini yerine getirmeyeceği anlaşıldığından 24.06.2019 tarihi itibariyle cayma hakkının kullanıldığını, ihtarname keşide edildiğini, 20.07.2019 ila 20.10.2022 vade tarihleri olan 40 adet her biri 3.666,66 TL olan bonoların da iadesinin gerektiğini, ancak müvekkilinin senetlerin Akbank T.A.Ş.ye teminat olarak ciro edildiğini düşündüğünü, ödemelerin bankanın Şemikler Şubesi'ne yapıldığını, bankaya Karşıyaka 3. Noterliğinin 12.07.2019 tarihli ve 14166 yevmiye no.lu ihtarının gönderildiğini, peşinatın ve senetlerin iade edilmemesinin yasaya aykırı ve haksız olduğunu, sözleşmenin taşınmazın aynına ilişkin olup resmi şekilde yapılmadığı ve tapuya şerh edilmediğinden dolayı geçersiz olduğunu, sözleşmenin müzakere edilmeden hazırlanan tip sözleşme olduğunu, ödenen tutarın 6502 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre şekil yönünden batıl akde göre 90 günlük geri ödeme süresi talep etme hakkının da olmadığından iadesi gerektiğini, sözleşmenin cayma nedeniyle geçersiz olduğundan dolayı 20.07.2019 tarihinden başlayarak her ayın 20 nci günü vadeli 20.02.2022 tarihine kadar sıralı 40 adet 19.11.2018 ortak tanzim tarihli 146.664,40 TL toplam bedelli bonoların iptaline ve ödenen 9 senet bedeli toplamı 117.333,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... A.Ş. vekili; davacı ile banka arasında hiçbir hukuki ilişkin olmadığını, ancak diğer davalı ile aralarında ticari kredi ilişkisi olduğunu, bankaya karşı dava açılmasını gerektirecek yasal bir neden olmadığını, davalının ......, Şubesi'nin kredili müşterisi olduğunu, keşidecisi ... olan senetlerin kredi riski karşılığı olmak üzere teslim alındığını, dilekçe tarihi itibariyle 39 adette 142.974,00 TL senetlerin bankada olduğunu, davacının bankadan herhangi bir kredi kullanmadığını, dolayısıyla diğer şirkete karşı ileri sürdüğü itirazları kendilerine karşı ileri süremeyeceğini, senetlerin diğer davalıdan tahsil edilmek ve edildikten sonra varsa kredi riskinden düşülmek üzere bankaya teslim edildiğini, taraflar arasındaki ilişkiye taraf olmayan ve mücerret borç ikrarı içeren, bankaya teslim edilmiş bonoların iptalinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Yücesoy Mühendislik Ltd. Şti. vekili; davacıya satılan bağımsız bölümün teslim tarihinin 31.10.2021 olduğunu, her ne kadar sözleşme resmi şekilde yapılmamışsa da karşılıklı edimlerin önemli bir kısmının ifa edilmiş olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve İçtihadi Birleştirme kararları gereğince sözleşmenin geçerli olduğunu, sözleşmeye göre noter masraflarının alıcı tarafından ödeneceğini, alıcının hem masrafları ödemekten kaçınıp hem de resmi şekil yokluğu nedeniyle geçersizliğini öne sürmesinin kabul edilemeyeceğini, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin ihtarın çekilerek 90 gün içinde 25.09.2019'a kadar kendisine iadesini talep etmesine rağmen sürenin bitimini beklemeden davayı açtığını, Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 11.03.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, buna göre sözleşme bedelinin %6'sı olan 15.840,00 TL tazminat kesildikten sonra kalan miktar ve davacıyı borç altına sokan belgelerin dönme bildiriminin satıcıya ulaşmasından itibaren 180 gün içinde davacıya iadesinin gerekli olduğunu, buna rağmen bu süre beklenmediğinden davayı açmanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının Karşıyaka 3. Noterliğinin 12.07.2019 tarihli ve 14166 yevmiye numaralı sözleşmeden cayma iradesinin bildirildiği ihtarın davalı inşaat şirketine tebliği ile birlikte davalının sözleşme gereği davacıdan tahsil etmiş olduğu para borcunun iadesinin muaccel hale geldiği, her ne kadar davalı inşaat şirketi çekilen ihtarnamede ödeme için verilen sürenin dolmasını beklemeden dava yoluna gidildiğini, bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiğini beyan etmiş ise de verilen sürenin muaccel borca temerrüt faizi işletebilmek için geçmesi gerektiği, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ...'ta bulunan bonoların iptalini talep etmiş ise de söz konusu bonoların davalı İnşaat şirketince teminat olarak davalı ...'a verildiği, 6502 sayılı Tüketicini Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmü gereği bononun mücerret borç ikrarını içeren senetler olması sebebi ile tamamen iptali yerine davacı tüketiciye karşı geçersiz olduğuna karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının sözleşme gereği davalı inşaat şirketine ödemiş olduğu 117.333,00 TL'nin dava tarihi olan 22.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı ........, Mühendislik İnş. Taah. Tur. ve Tic. Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine, davacının ihtarname giderinin davalılardan tahsiline yönelik talebinin reddine, davalı ... A.Ş. uhdesinde bulunan dava konusu senetlerin davacı tüketici ...'a karşı geçersiz olduğunun tespitine, dava konusu davacı ile davalı inşaat şirketi arasında düzenlenen 19.11.2018 tarihli ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı .... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı .... vekili; görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında başta sebepsiz zenginleşme olmak üzere hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, davada pasif husumet ehliyetlerinin olmadığını, yerel Mahkemece davacı ile diğer davalı inşaat firması arasındaki ilişkinin Tüketici Kanunu'na göre usulünce yapılmamış olmakla taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak kabul edilmeyerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirildiğini, davacının bankaya karşı olan senetlerin iptali talebinin Tüketici Kanunu'na göre değerlendirilmesinin hiçbir dayanağının olmadığını, davacının dava dilekçesinde yer alan talebinin senetlerin iptali şeklinde olduğunu, davacının talebi bu şekilde iken ve ıslah edilmemişken Mahkemenin kendi kendine senetleri sadece davacı yönünden iptal etmesinin de ayrı bir hukuki hata olduğunu, Mahkemenin davacının talebinin dışına çıkıp kendince uygun gördüğü hükmü vermesinin usulsüz olduğunu, davaya konu senetlerin mücerret borç ikrarı içeren senetler olduğunu, yerel Mahkemenin bu senetlerin davacıya karşı geçersiz olduğu yönündeki kararının her türlü hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkinin ciro yoluyla senedi devralan cirantayı bağlamayacağını, yerel Mahkeme kararının hatalı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası kapsamında tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğu gerekçesiyle davalı ....nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı .... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı .... vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ön ödemeli konut sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Temel ilkeler" başlıklı 4 üncü maddesi.
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri" başlıklı 40 ıncı maddesi.
3. Aynı Kanun'un "Şekil şartı" başlıklı 41 inci maddesi
4. Aynı Kanun'un "Cayma hakkı" başlıklı 43 üncü maddesi.
5. Aynı Kanun'un "Sözleşmeden dönme" başlıklı 45 inci maddesi.
6. Aynı Kanun'un "Tüketici Mahkemeleri" başlıklı 73 üncü maddesi.
7. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.09.2023 tarihli ve 2023/685 E., 2023/2372 K. sayılı ilamı.
3.Değerlendirme
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı ile davalı Yücesoy Mühendislik Ltd. Şti. arasında 19.11.2018 tarihli adi yazılı şekilde, 26.08.2019 havale tarihli Menemen Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü müzekkere cevabına göre henüz Belediyece onaylanmış yapı ruhsatı ve mimari projenin bulunmadığı arsa üzerinde inşaa edilecek taşınmaz için ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzalandığı, söz konusu ön ödemeli konut sözleşmesinin geçersiz olduğu, davacının ile davalı Yücesoy Mühendislik Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşmenin feshi ile geçersiz sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacının sözleşme kapsamında verdiği, emre yazılı yazılı olan ve ciro yoluyla davalı bankaya devredilen senetlerin iptalini talep ettiği, senetlerin iptali talep edilmesine rağmen çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince davacı yönünden geçersizliğine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, söz konusu senetlerin 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince tüketici olan davacı yönünden geçersiz olduğu, davacının tüketici sıfatını taşıdığı, taraflardan birinin tüketici olduğu uyuşmazlıklarda 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesine göre Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davalı ....nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ....nin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.