"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/19 E., 2022/155 K.
DAVA TARİHİ : 29.09.2009
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYENLER : Davacı vekili ile davalılardan Meram EDAŞ vekili
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili ve davalılardan Meram EDAŞ vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; plastik eşya üretimi yapan fabrikasında davalılardan Meram EDAŞ'ın elektrik abonesi olduğunu, yörede elektrik kesintilerinin ve voltaj düşüklüğünün olağan bir hal aldığını, fabrikada işlenmekte olan plastik boruların elektrik kesintisi veya voltaj düşüklüğü sonrası iptal edilerek en baştan işlenmeye başlandığını, yine makine içerisinde kalan plastiğin ise Konya'ya gönderilerek yeniden ham maddeye çevrilmek zorunda kalındığını, yeniden ham maddeye çevrilen malzemenin daha düşük bir kalitede ürün elde etmek için kullanıldığını, meydana gelen bu zararından davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 20.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 28.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davalı ... EDAŞ yönünden 708.285 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.10.2013 tarihli ve 2009/429 E., 2013/424 K. sayılı kararıyla; üretim esnasında enerji kesintisi veya voltaj düşüklüğü sonucunda üretimi yapılan plastik borunun tekrardan üretime alınabilmesi için tekrar ham maddeye dönüştürülmesi, makineler içerisinde kalan plastik ham maddenin temizlenmesi ve tamirinin gerektiği, davacının enerji kesintisi veya voltaj düşüklüğü nedeniyle oluşan zararından davalıların müştereken sorumlu oldukları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 261.694,18 TL tazminatın 20.000 TL'sinin dava tarihinden, 241.694,18TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 12.05.2015 tarihli ve 2014/21223 E., 2015/8376 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "... davacı yanın müterafik kusurlu olup olmadığı üzerinde durularak, gerekli görüldüğünde bu yönde konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi..." gerekçesiyle, karar bozulmuş; tarafların karar düzeltme isteminde bulunması üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucunda Dairece verilen 31.05.2017 tarihli ve 2016/15335 E., 2017/8587 K. sayılı ilamla; davacı ve davalıların sair karar düzeltme talepleri reddedildikten sonra, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, ayrıca davacının 29.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda 20.000 TL olan talebini 708.285 TL olarak ıslah ettiği, burada TEDAŞ aleyhine ıslah yapmadığı, sadece 20.000 TL yönünden müşterek müteselsil taleplerinin olduğunu belirttiği halde, Mahkemece hükmedilen rakamın tümü olan 261.694,18 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, yönündeki ilave gerekçeyle bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 04.04.2019 tarihli ve 2018/35 E., 2019/212 K. sayılı kararıyla; zararın meydana gelmesinin temel sebebinin davalı TEDAŞ tarafından verilen enerji kesintileri olduğu, ancak zararın doğmasında davacının da katkısının bulunması nedeniyle tarafların eşit oranda kusurlu olduğu, davalı ... EDAŞ'ın dava tarihi itibariyle TEDAŞ'a bağlı ortaklık olduğu ve İşletme Devir Hakkı Sözleşmesine göre zararın TEDAŞ'ın sorumluluğunda bulunduğu, davacının ıslah dilekçesinde davayı sadece Meram EDAŞ yönünden ıslah ettiği gerekçesiyle; davanın davalı ... EDAŞ yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın davalı TEDAŞ yönünden kabulü ile 20.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili ile davalı TEDAŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 03.03.2020 tarihli ve 2019/5351 E., 2020/1942 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "...Mahkemece; ilk kararında davanın kısmen kabulüne, 261.694,18 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, tarafların temyiz ve karar düzeltme talepleri üzerine, Dairemizce, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve karar sadece müterafik kusur ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından bozulmuştur. Bu bağlamda, bozma kapsamı dışında kalan hususların davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı aşikardır.
Bozma sonrası mahkemece, arızaların giderilmesi için davacı tarafından katlanılan maliyetlerin TEDAŞ döneminde olduğu, bu nedenle zarardan davalı MEDAŞ’ın sorumlu olamayacağından bahisle bu davalı bakımından davanın pasif husumet yokluğundan reddine hükmedilmesi doğru değildir.
O halde, mahkemece, davacının tazminat talebine ilişkin olarak davalı MEDAŞ yönünden de karar verilmesi gerekirken, usulü kazanılmış hakka aykırı olarak pasif husumetten red kararı yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu yönüyle davacı ve davalı TEDAŞ yararına bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya uyularak verilen karar
Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 20.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı davayı davalı ... EDAŞ yönünden ıslah ettiğinden 250.265,01 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.10.2022 tarihli ve 2022/6066 E., 2022/7785 K. sayılı ilamıyla; davacının ve davalı ... EDAŞ'ın tüm, diğer davalı TEDAŞ'ın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "... somut olayda; davacı, 29/03/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 20.000TL olan talebini davalılardan Meram EDAŞ yönünden 708.285 TL'ye artmıştır. Buna göre mahkemece; davalı TEDAŞ'ın aleyhine hükmedilen tutar üzerinden hesaplanacak vekalet ücreti ile sorumlu olduğu gözetilmeksizin, diğer davalı aleyhine hükmedilen tutar üzerinden hükmedilen vekalet ücreti ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması, usul ve kanuna aykırı olduğu" gerekçesiyle, Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmistir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili ve davalılardan Meram EDAŞ vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1. Davacı vekili; davacıya kusur atfedilemeyeceğini, zararın tamamından davalıların sorumlu tutulması gerektiğini, zarar miktarının tespitinde hata yapıldığını, raporlar arasında fahiş fark bulunduğunu, usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... EDAŞ vekili; bilirkişi raporunda aleyhine bir tespitin yer almaması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, kabul kararının gerekçesinin bulunmadığını, ihtilaf konusu dönemin özelleştirme öncesi olduğunu, hukuki takiplerin TEDAŞ tarafından yapıldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, tazmin yükümlülüğünün kapsamının araştırılmadığını, ürün kaybının eski hale getirme bedelinin hesaplanamayacağını, davacının tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik kesintisi ve voltaj düşüklüğü sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Taraflar arasındaki karşılıklı borç yükleyen sözleşmede davacı, davalı şirketlerin edimini (elektrik verme hizmetini) gereği gibi ifa etmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürmektedir.
2. Borçlar hukuku anlamında sözleşmeye aykırılık, borçlunun sorumlu olduğu ifa imkânsızlığı ile borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi (kötü ifa, geç ifa, eksik ifa, aliud vb.) kavramlarını içine alır.
3. İfa, borçlanılan edimin tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesi, alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir.
4. Borçlar hukukunun temel kavramlarından olan sözleşmelerin amacı ise, edimlerin karşılıklı olarak ifa edilmesidir. Birbirlerine karşı yükümlülükler üstlenerek borç ilişkisine giren tarafların, karşı tarafın edimini ifa edeceğine olan güvenleri kapsamında sözleşme kurulduğundan, ahde vefa ilkesi gereğince taahhüt ettikleri edimleri ifa etmesi gereklidir.
5. Borcun tam ve doğru şekilde ifasına, “borcun gereği gibi ifası” denilmektedir. Borcun gereği gibi ifası, borçlanılan edimin, ifa tarz ve unsurlarına yani ifanın taraflarına, yer ve zamanına, miktar ve niteliğine uygun olarak eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesidir. Bu şart ve unsurlara uygun olmayan bir ifa, ifa olarak tanımlanamayacağı için “borcun ifa edilmemesi” söz konusu olacaktır.
6. Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) “Borçların Ödenmemesinin Neticeleri”ne ilişkin ikinci faslının 96 ila 100 üncü maddeleri arasında “Borcun ifa edilmemesi” hükümleri düzenlenmiştir.
7. 818 sayılı Kanun'un bahsi geçen 96 ncı maddesine göre; “Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur”.
8. Alacaklının bu kapsamda borçludan isteyeceği tazminat, müspet zarar, yani onun borcun sözleşmeye uygun şekilde ifasından beklediği menfaattir. Borçlu, ifanın kendi kusuru olmaksızın imkansızlaşmış olduğunu ispat etmedikçe, alacaklının bu yüzden uğradığı zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
9. Somut olayda uygulanması gereken Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Hizmet Kalitesi" başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasında; "Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet verir.";
10. Aynı Yönetmelik'in "Elektrik Kesintileri" başlıklı 12 nci maddesinde; " Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 51 inci maddesinde tanımlanan mücbir sebepler veya lisansında yer alan özel mücbir sebepler ya da programlı kesintiler dışında dağıtım sistemini, kendisinden hizmet alanlara kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sağlayacak durumda tutmakla yükümlüdür.
Müşteriler, programlı kesintiler hakkında dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, kesintiden en az kırksekiz saat önce yazılı, işitsel veya görsel basın yayın kuruluşları aracılığıyla bilgilendirilir." hükümleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
Mahkemece; dağıtım sistemini, kendisinden hizmet alan davacı şirkete kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sağlayacak durumda tutmayan davalı şirketlerin, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan hizmet verme borcunu gereği gibi ifa etmedikleri, bu nedenle davacının uğradığı zarardan sorumlu oldukları, davacının zararın artmaması için gerekli önlemleri almaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu yönündeki kararlarına yönelik olarak taraflarca ileri sürülen temyiz sebepleri, Dairemizce reddedilmiş ve 03.03.2020 tarihli bozma ilamı ile davacının tazminat talebine ilişkin olarak davalı ... EDAŞ yönünden de karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur. Bozmaya uyan Mahkemece; bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönler hakkında yeniden inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekili ve davalı ... EDAŞ vekilinin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezaları ile harçların karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.