"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1668 E., 2022/1733 K.
DAVA TARİHİ : 12.01.2017
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/61 E., 2021/53 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın dahili davalı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden davanın kabulüne
karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı; 20.12.2013 tarihinde satın aldığı taşınmazı 15.10.2014 tarihinde dava dışı ... ve onun gayri resmi ortağı ...'ya kiraya verdiğini, taşınmazla ilgili su aboneliğinin ... üzerine olduğunu, suyu kullanan kiracıların 2016 yılı Ağustos- Eylül ayı gibi kiralananı tahliye ettiklerini, su faturası borcundan dolayı kendisi hakkında başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, su aboneliği için başvuru yaptığında borç olduğu gerekçesiyle abonelik tesis edilmediğini ileri sürerek; bahse konu taşınmazdaki su aboneliğinin adına tesis edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının maliki olduğu dükkanı dahili davalı ... ve dava dışı ...'ye kiraya verdiği, kiracı tarafından abonelik tesis edildiği ancak su borcu ödenmeyince bu iki kiracı ve davacı hakkında icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine icra takibinin durduğu, su aboneliği tesisi ve sözleşme yapma yetkisini tekelinde bulunduran davalı şirketin aboneliği bulunmadığı halde kiracılarının aboneliğinden dolayı borçlu kabul ederek davacının yeni aboneliğine izin verilmemesinin yerinde olmadığı, davacının abonelik için başvurusu bulunmadığına ilişkin davalı savunmasının, dinlenen tanık beyanları ve şirkete gönderilen müzekkere cevapları nazara alınarak itibar edilmediği, davalı ...'in abonelik iptal başvurusunda bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile taraflar arasındaki çekişmenin giderilerek davalı kurum tarafından davacıya su aboneliğinin tesis edilmesine, dahili davalı yönünden ise açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı şirket istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesinde taraf gösterilmeyen dahili davalı ...'in, daha sonradan Mahkemece resen davaya dahil edildiğini, taraf sıfatına haiz olmadığını, vekalet ücretinin davada taraf olanlar lehine hükmedilebileceğini, dahili davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
2. Davalı şirket; davacının abonelik için yazılı başvurusunun olmadığını, başvuru olmadan söz konusu aboneliğin verilip verilmeyeceği, yapının ruhsat ve projesi doğrultusunda yapılıp yapılmadığı, yapının ruhsatsız ve kaçak niteliğinde olup olmadığı gibi hususları değerlendirmesinin mümkün olmadığını, davacının durumu değerlendirilmeden ve red kararı alınmadan dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, söz konusu kişi ve yerin abonelik şartlarını taşıyıp taşımadığının keşif esnasında tespit edilmediği gibi bilirkişi raporunda da değerlendirilmediğini savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2017 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine eksik harcın davacı tarafça ikmali sağlanmadan davaya bakıldığı, önceki abonenin kiralanan yeri tahliye edip etmediği, aboneliğin sonlandırılıp sonlandırılmadığı hususlarının araştırılmadığı gerekçeleriyle Dairenin 20.04.2018 tarihli kararı ile kaldırıldığı, İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda 13.07.2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairece 01.02.2019 tarihli karar ile kiracı ... adına olan aboneliğin sonlandırılıp sonlandırılmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle kararın tekrar kaldırıldığı, kaldırma kararı üzerine Mahkemece keşif yapıldığı, ...'in davaya davalı olarak dahil ettirildiği, bilirkişiden rapor alındığı ve yargılama sonunda davanın dahili davalı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verildiği, ancak kiracı ...'in taşınmazı tahliye ettiği, davalı tarafından aralarında davacının da bulunduğu şahıslar aleyhine kaçak kullanımdan dolayı açılan davada, davacının sorumlu tutulamayacağı yönünde karar verildiği birlikte değerlendirildiğinde, davacının abonelik tesisine ilişkin talebinin kabulünün hukuka ve usule uygun olduğunu, davanın açılmasından önce abone ... tarafından taşınmazın tahliye edildiği ve aboneliğin iptali için başvuruda bulunulduğunun tespit edildiği, böylece adı geçene husumet yöneltilmesinde (hakkında dava açılmasında) yarar kalmadığı, usul hukukunda zorunlu dava arkadaşlığı haricinde taraf değişikliği imkanı ile davaya davalı olarak dahil ettirme kurumu bulunmadığı ve ...'in davaya davalı olarak dahil ettirilerek hakkında usulünce açılmış bir dava olmadığı halde hüküm kurulup lehine vekalet ücreti takdir edilmesi isabetli görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararında yer alan ... hakkında kurulan hükmün çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek davanın kabulü ile taraflar arasındaki çekişmenin giderilerek davalı kurum tarafından davacıya su aboneliğinin tesis edilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde dahili davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı; dahili davalı sıfatıyla davaya dahil edildiğini, yargılama yapılmasına sebebiyet verildiğini, vekille temsil edildiğini, duruşmalara katıldığını, cevap dilekçesi sunduğunu, yargılamanın her aşamasının takip edildiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi dava sonunda davacının haksız çıktığını, Mahkemenin davaya dahil edilmesine ilişkin ara kararının davacı tarafından istinaf edilmediğini, yargılama giderlerinin davacı tarafından karşılanması gerektiğini, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada, sonradan davaya dahil edilen ve davalı ile arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan dahili davalı lehine vekalet ücreti hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı HMK'nın 59 uncu maddesinde; "Maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kişiye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde mecburi dava arkadaşlığı vardır denilmiştir."
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret" başlıklı 13 üncü maddesi şöyledir:"Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur."
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326 ncı maddesinde; “(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
(3)Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Davacı, davalı idareden maliki olduğu taşınmaza ilişkin olarak adına su aboneliğinin tesisini talep ettiği, davalı idare ise dava dışı üçüncü kişi (...) adına olan aboneliğin borcu bulunduğundan bahisle talebi reddettiği, davacı tarafça aboneliğin adına tesis edilmesine ilişkin muarazanın giderilmesi talebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2. İlk Derece Mahkemesince; aboneliğin davacı adına tesis edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yargılama yapılıp sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken, davaya dahil edilmesi gerekmeyen dava dışı kiracının davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulup, lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve kanuna uygun olmadığını belirleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı yerinde olup, dahili davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.