"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2152 E., 2022/2023 K.
DAVA TARİHİ : 23.01.2018
SAYISI : 2021/100 E., 2021/479 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; uzun süredir tanıştığı müteahhitlik yapan davalının ilk olarak 2016 yılı Mart ayında müvekkiline daire satmak istediğini, bu kapsamda 50.000,00 TL talep ettiğini, davacının yarısını birikimi, yarısını kredi ile ödediğini, ödemenin 20.000,00 TL'sini ileride konut kredisi çekebilmek için iade ettiğini, daha sonra kaba inşaat halinde aldığı binanın bitirilmesi için nakde ihtiyacının bulunduğunu belirterek borç para talep ettiğini, güven ilişkisi nedeniyle 140.000,00 TL ödünç verdiğini, davalıya ödenen miktarlara ilişkin tanık beyanları ve yazışmaların olduğunu, cezai soruşturmalarda beyanların yer aldığını, davalının borcu kabul etmesine rağmen ödeme yapmadığını, daire satışının da gerçekleşmediğini, başlattığı icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava dilekçesinde 170.000,00 TL verildiği beyan edilmiş ise de ödeme emrinde 180.000,00 TL talep edildiğini, taraflar arasında borç para alışverişi olduğunu ancak müvekkilinin alacaklı konumunda bulunduğunu, soruşturma dosyasındaki mesaj kayıtlarından görüleceği üzere ailevi sıkıntılar çekmemesi için davacıya finansal destek verdiğini ve danışıklı olarak mesaj attığını, kayıtlarda borcun miktarı ve niteliğine ilişkin bilgi verilmediğini, davacının iddia ettiği paraların davalının hesabına gönderildiğine dair somut delil olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 02.07.2019 tarihli ve 2018/78 E., 2019/363 K. sayılı kararıyla; her ne kadar davacının davalıya gönderdiğini iddia ettiği paranın miktar itibariyle senetle ispat sınırı içerisinde kaldığı ve davalı tarafın 11.09.2016 ve 31.12.2016 tarihleri arasında davacı ve davalının telefonlarından yapılan whatsapp mesaj dökümlerine yönelik isticvabın da taraflar arasında icra takibine konu borç ilişkisine konu ve HMK 202/2 maddesi uyarınca delil başlangıcına teşkil edecek bir mesaja rastlanmadığı ve davalı tarafça da borç ilişkisinin ikrar edilmediği, ayrıca davacı ile davalı arasında HMK 203/1-a maddesinde sınırlı olarak sayılan yakın akrabalık ilişkisinin de bulunmadığı anlaşılmakla, taraflar arasında yaşandığı iddia ettiği(elden borç para)ödünç ilişkisinin dosyada mevcut bulunan deliller kapsamında ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.01.2021 tarihli ve 2020/358 E., 2021/100 K. sayılı kararıyla; davacının delil olarak dayandığı mesaj kayıtları da belge niteliğinde olduğundan tanık dinlenebileceği, taraf tanıkları da dinlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken davacının tanık dinletme talebinin reddedilmesi doğru olmadığı, bu durumda mahkemece taraf tanıklarını davet ederek dinlemek, taraf beyan ve iddiaları, tanık beyanları, mesaj kayıtları ve dosyadaki tüm delilleri birlikte değerlendirerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
4. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tanıklarının taraflar arasında taşınmaz devri amacıyla para alışverişinin olduğunu, davacıyı davalıya para verirken gördüklerini beyan ettikleri, davacı tanık anlatımlarının somut vakıalara ve görgüye dayalı, birbiri ile uyumlu olarak değerlendirildiği, davalı tanığının anlatımlarının telefon görüşmesi kayıtları ile uyumlu olmadığı, davalının telefon numarası ve bir kısım mesajlaşmaların kendisine ait olduğunu kabul ettiği, aralarındaki borç ilişkisini ve para alışverişini doğrular nitelikteki mesajların ise davacının kendi kendisine attığı veya davacının isteği üzerine atıldığı savunmasının ise hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı, dava dilekçesinde ödemelere ilişkin yapılan açıklamalar gereği davalının kısmi ödemesi mahsup edildiğinde alacağın 170.000,00 TL olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 170.000,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan 34.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; mesajların ailevi sorunlar yaşanmaması için atıldığını, borç miktarının bildirilmediğini, delil olarak kabul edilemeyeceklerini, tanık beyanlarında da borcun nevi ve miktarı yönünden tespit yer almadığını, tanık beyanlarıyla ispat edilemediğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, tanık ... beyanını kabul etmediklerini, miktara ilişkin tanıklığı bulunmadığını, davacı tarafın istinaf dilekçesinde geri ödenmek üzere verilen borç olduğunun belirtildiği, tanıkların daire tesliminden bahsettiğini, bu şekilde çelişki oluştuğunu, takip dayanağının açıkça belirtilmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, miktar yönünden bilinmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; soruşturma dosyasında davalının, davacıdan ihtiyacı için 35.000,00 TL para aldığını, 1 ay sonra bu borcu 40.000,00 TL olarak ödediğini, daha sonra davacının kendisinden borç para istediğini, bugüne kadar değişik tarihlerde farklı bankalardan değişik miktarlarda krediler çekerek, ayrıca kendi birikimlerinden de eklemek sureti ile toplam 180.000,00 TL civarında bir miktarı davacı ...'a borç olarak verdiğini, ancak borcunu ödeyeceğini söylemesine rağmen bugüne kadar ödemediğini, davacı ise ifadesinde; 2016 yılında davalının kendisinden 50.000,00 TL borç istemesi üzerine, 25.000,00 TL birikimi ve ayrıca 25.000,00 TL ihtiyaç kredisi olmak üzere toplamda 50.000,00 TL ödediğini, tahminen 2016 yılının haziran ayında 20.000,00 TL'nin geri ödediğini, 2017 yılının ocak ayında tekrar iade etmek üzere kendisinden tekrar borç istediğini, arsa satışından elde ettiği 45.000,00 TL'ni, bunun haricinde çevresinden topladığı 140.000,00 TL borç verdiğini, daha önceki ödemediği 30.000,00 TL ile birlikte 170.000,00 TL civarında borcu olduğunu ancak çektiği kredilerden dolayı yüklenen faiz ile birlikte alacağının 180.000,00 TL civarında olduğunu beyan ettiği, ödünç para verildiğini ve miktarını ispat yükünün davacıda olduğu, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve WhatsApp yazışmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davalıya bir miktar borç para verdiği, ancak takibe konu miktarda parayı ödünç olarak verdiğini ispatlayamadığı görülmüş ise de tarafların savcılık ifadelerinden davalının davacıdan 35.000,00 TL borç para aldığını, davacının da 20.000,00 TL'sinin ödendiğini beyan etmeleri karşısında, davalının ikrarıyla davacının 35.000,00 TL borç verdiğini ispatladığı, yine davacının ikrarıyla da davalının bunun 20.000,00 TL'sini ödediğini ispatladığı, davaya konu alacağın 15.000,00 TL'nin ödenmemiş olduğunun tarafların beyanları ile belirlendiği, bakiye kısmın ise davacı tarafça ispatlanamadığı, dava dilekçesinde de yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalının geri ödemeyi sürekli ertelediğini, dökümü yapılan konuşmalarda para alışverişinin olduğu ve davalının borçlu konumunda bulunduğunun görüldüğünü, borcunu ödemek için bileziklerini satmayı dahi kabul ettiğini, görüşmelerde davalı tanığı ...'in davalının borçlu olduğuna dair beyanda bulunduğunu, davacı tanıklarının da davalıya para verildiğini bildirdiklerini, tanık beyanlarının incelenmediğini, aksi yönde hüküm kurulmasına ilişkin açıklama yapılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; gerekçenin kabul edilemeyeceğini, yaptığı ödemeye ilişkin beyanının esas alınmadığını, sadece savcılık ifadesine göre karar verilemeyeceğini, birbiriyle çelişen ifadelerin dikkate alındığını, takip talebinde alacağa ilişkin sebebe yer verilmediğini, alacağın miktarının net olarak tespit edilemediğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, asıl alacak yönünden ticari faiz işletilemeyeceğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, kararda faizin türüne yer verilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödünç ve taşınmaz satışına yönelik verildiği iddia edilen miktarların iadesi amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 187,188,189 ve190 ıncı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Davacının temyiz dilekçesinin incelenmesi yönünden; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, yemin deliline dayanmamış olmasına, yargılama sürecindeki ikrara yönelik beyanına, ödediği miktarının tamamını ispat edememesine göre, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalının temyiz dilekçesinin incelenmesi yönünden; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, soruşturma aşamasındaki ikrarına, ikrar edilen miktarın likit olmasına, hükümdeki ferileri ifadesinin takip tarihinden sonraki faizi ihtiva etmesine, faize yönelik istinaf aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.