"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2305 E., 2022/2448 K.
DAVALILAR : 1-..., 2-... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 18.08.2022
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/519 E., 2022/452 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı ... arasında 23.08.2021 tarihli ve diğer davalı ... arasında 22.05.2021 tarihli gayrimenkul satış sözleşmelerinin imzalandığını, müvekkili şirket tarafından inşa edilen dairelerden birinin davalı ...'e, aynı inşaatta 2 adet dairenin ise diğer davalı ...'e satışının vaad edildiğini, 2021 Eylül-Ekim-Kasım ve günümüze kadar gelen malzeme, döviz kurları, gıda fiyatları ve özellikle benzin ve akaryakıt fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle yaşanan ekonomik krizde taşınmaz arz ve taleplerindeki düşüşün inşaat maliyetlerine de yansıdığını, davaya konu edilen taşınmazların bulunduğu inşaatta işlerin durduğunu, müvekkili şirketin inşaatı devam ettirebilmesi için davalılara ve bir kısım dava dışı alıcılara seçenek sunulduğunu ancak davalıların denkleştirici adalet ilkesi nazara alınarak yapılan makul teklifleri değerlendirmek yerine daha fazlasını talep ettiklerini belirterek, davalılarla yapılan satış sözleşmelerinin feshine, şirkete ödenen bedellerin davalılara iadesine ve iade edilecek daire bedellerinden başkaca borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; taraflar arasında davaya konu hususlar hakkında ... toplantısı yapılmadığını, davacı tarafından dava açılırken zorunlu dava şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise harca esas değerin belirtilmesi ve harcın tamamlatılması için davacı tarafa kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde eksik harç tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına, Mahkeme dosyasının ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/417 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise haksız, kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, dava tarihinin 18.08.2022 olduğu, davacı vekiline, 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin ikinci fıkrası gereğince ... son tutanağı aslının sunulması için ya da arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini Mahkemeye ibraz etmesi için tensip zaptının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ... tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretin sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceği hususunun 19.08.2022 tarihli tensip zaptı ile 24.08.2022 tarihinde usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği, ihtarın tensip zaptının tebliğ edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağının tensipte belirtildiği, davacının kesin süre içinde ... tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini dosyaya sunmadığı, 6502 sayılı Kanun'da açıkça belirtildiği üzere, Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce ... başvurulmuş olmasının işbu dava tarihi itibari ile dava şartı olup, davacının 6502 sayılı Kanun'un 68 inci maddesinin ilk cümlesi uyarınca İcra ve İflas Kanunu'ndaki hakları kapsamında doğrudan Mahkemeye başvuru yaptığı ve böylece Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce ... başvurulmuş olması dava şartı olduğundan, 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi uyarınca; herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın HMK 114/2 ve HMK 115/2 nci maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli ve 2020/85 E., 2020/454 K. sayılı ve yine ... ... 46. Hukuk Dairesinin 30.12.2020 tarihli ve 2020/3578 E., 2020/948 K. sayılı kararlarına aykırı olduğunu, davanın menfi tespit davası olup arabuluculuğun zorunlu dava şartı olmadığını, ayrıca taraflar arasında aynı hukuki ilişkiden kaynaklı ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/417 E. sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, mezkur dava ikame edilmeden önce arabuculuk yoluna başvurulduğunu ancak olumlu sonuç alınamadığını, mezkur tutanağın ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/417 E. sayılı dosyasında mübrez olduğunu, bir örneğini de dava dosyasına sunduklarını, verilen kararın usul ekonomisine de aykırı olduğunu, yerel Mahkemece davanın esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken yazılı gerekçelerle usul ve yasaya aykırı olarak usulden reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tüketici işleminden kaynaklandığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesi kapsamında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun açık olduğunu, yukarıda yazılı yasa hükmüne göre, belirtilen istisnalar dışında Tüketici Mahkemelerinde görülen tüm davaların zorunlu ... dava şartına tabi olduğunu, menfi tespit davalarının sözü geçen istisnalardan olmadığının da sabit olduğunu, bu durumda Mahkemece aynı gerekçe ile davanın zorunlu ... dava şartına tabi olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin ... 3. Tüketici Mahkemesinin 26.09.2022 tarihli ve 2022/519 E., 2022/452 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesinin yalnızca tüketici kanununa değil ... kanununa da bakıp yorum yapması gerektiğini, verilen kararın usul ekonomisine de açıkça aykırı olduğunu, tekrar tekrar arabuluculuğa başvuru yapılmasının beklenmesinin aşırı şekilcilikten öte bir şey olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendire
Dava, sözleşmenin feshi ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 7251 sayılı Kanun'un 59 uncu maddesi ile, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinden sonra gelmek üzere “Dava şartı olarak ...'' başlığıyla eklenen 73/A maddesi gereğince Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce ... başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
2. 6502 Sayılı Kanun'un 73/A maddesinin birinci fıkrasında a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar, b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar, c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar, ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda ise dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
3. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında ... Kanunu'na "Dava Şartı Olarak ..." başlığı ile eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrasında; "Davacı, ... faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. ... başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi getirilmiştir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, her ne kadar davacı tarafça menfi tespit davalarının 6502 Sayılı Kanun'un 73/A maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa başvurulması gereken uyuşmazlıklardan olmadığı ileri sürülmüşse de, Kanun'un 73/A maddesinin birinci fıkrasında arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı tüketici uyuşmazlıklarının tahdidi olarak sayıldığı, menfi tespit davasının bu sayılan uyuşmazlıklardan olmadığı, davacı tarafça belirtilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli ve 2020/85 E., 2020/454 K. sayılı kararının ticari nitelikteki menfi tespit davalarına ilişkin olduğu, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması durumunda davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verildiği anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.