"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin hissedarı oldukları taşınmazın Enez Satış Memurluğunun 2013/2 sayılı satış dosyasında satışı sonrası ihalenin feshi davası açıldığını, fesih davasının neticelenmesinin ardından müvekkillerine ana para ve satış memurluğu tarafından nemalandırılan paranın faizinin ödendiğini, satış memurluğu tarafından satılan taşımazların müvekkilerinin payına düşen paraya en yüksek orandan faiz uygulanmadığı için müvekkillerinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ve zarara uğradıklarını ileri sürerek; alacağın belirli hale geldiği tarihte artırılmak üzere şimdilik davacılar için ayrı ayrı 5.000,00'er TL'nin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, aynı konu hakkında açılan davanın Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/84 E., 2018/91 K. sayılı kararıyla reddine karar verildiğini, bu davanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini, satış memurluğunca Enez Ziraat Bankasına yazılan 01.07.2016 tarihli yazı ile vadeli hesap açılıp ihale bedelinin nemalandırılmasına istenildiğini, satış bedellerine faiz miktarının banka tarafından uygulandığını, satış memurluğunca yapılan işlemlerin tamamen yasa ve usule uygun olduğunu, davacıların herhangi bir zararına sebebiyet verilmediğini, satış memurlarının banka nemalandırma faiz oranlarını belirleme yetkisinin bulunmadığını, eğer diğer bankalara göre düşük faiz oranından nemalandırma yapıdı ise nemalandırma farkı zararının davacılarca Enez Ziraat Bankası şubesinden talep edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun Ziraat Bankası Enez Şubesine yazmış olduğu talimatta, mevcut hesapta kalan bakiyenin en yüksek orandan faizli hesap açılarak ilgili bedelin vadeli hesaba alınması talimatının verildiği gözetildiğinde, düşük faiz oranı uygulanması ihtimalinde dahi kusurun bankada olacağı ve satış memurluğu personeline kusur yüklenemeyeceği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere banka tarafından uygulanan faizin Merkez Bankası'na bildirilen tabela faiz oranlarının çok üstünde olduğu, satış memurluğu personelinin kusurlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; satış memurluğunun bankaya yazdığı talimatın hatalı olduğunu, bankanın uyguladığı düşük faiz oranından Bakanlığın sorumlu olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bankaya yazılan müzekkerede en yüksek oranda faiz uygulanmasının belirtildiği, İdarenin kusurlu olduğundan söz edilemeyeceği, delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 5 ve 134 ncü maddeleri,
2. Dairemizin 28.11.2023 tarihli ve 2023/1700 E., 2023/3393 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Davacıların maliki olduğu taşınmazların ihale ile satıldığı, ihalenin feshi davası açılması üzerine satış bedelinin vadeli hesaba aktarıldığı, ihalenin kesinleşmesi ile birlikte bu bedelin nemasıyla davacılara ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, kendilerine ödenen paranın memalandırılmış bedelinin düşük olduğunu iddia etmekte olup, bu hususta alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.
2. Taraflar arasında, aynı satış dosyasından kaynaklanan, aynı nedene dayalı olarak Mahkemenin 2017/84 E., 2018/91 K. sayılı dosyasında davanın reddine ilişkin kararın, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin yukarıda belirtilen ilamı ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
3. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince; banka hesap hareketleri inceleyerek, mevduat türü, uygulanan faiz oranına göre yapılan işlemin mutad uygulamalara uygun olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması taraflar arasında görülmekte olan Mahkemenin 2017/84 E., 2018/91 K. sayılı dosyasının da birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.