Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1133 E. 2025/845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bağlı konut kredisi sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve kredi sözleşmesi ile senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin aşılması nedeniyle feshin haklı olduğu, davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu ve hukuk kurallarının doğru uygulandığı gözetilerek, davalı bankanın yargılama giderlerinden sorumluluğunun kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olması gerektiği hususunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1030 E., 2023/2447 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/105 E., 2020/536 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında 22.07.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul İli ... İlçesi 21 pafta,7454 parselde ... adlı projede C3 Blok 3. Kat 5 numaralı bağımsız bölümü 568.805,00 TL bedelle müvekkilinin satın aldığını, teslim tarihinin 22.08.2018 olarak kararlaştırıldığını, 1.000,00 TL peşinat, 09.03.2017 tarihinde de 108.000,00 TL ödediğini, 15.02.2019 tarihli 54.500,00 TL bedelli bono düzenlendiğini, sözleşme uyarınca 405.305,00 TL'lik kısmın ise bağlı kredi niteliğindeki kredi ile karşılanacağının belirtildiğini, davalı banka ile 05.02.2017 tarihinde kredi finansman sözleşmesi yapıldığını, dava konusu taşınmazın süresinde teslim edilmediğini ve projenin tamamlanmadığını belirterek sözleşmelerin iptaline, denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödediği bedelin karşılığının avans faizi ile davalılardan tahsiline ve davalı bankaya ve davalı şirkete senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 19.10.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle 272.509,78 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yaptığı ödemeleri kanıtlamasının gerektiğini, davacının senetli borcunun bitmediğini, ödemelerini eksiksiz yerine getirmediğini, gecikmenin mücbir sebeplerden kaynaklandığını, inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini, bu nedenle davacının fesih iradesinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı .... vekili; dava konusu kredinin bağlı kredi olmadığını, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını bugüne kadar kullanmadığını, davacının diğer davalıya ve müvekkili bankaya başvurmadan davayı ikame etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, taşınmazın teslim tarihinin geçtiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, cezai şart ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne, davacı ile davalı ... GYO A.Ş. arasındaki 22.07.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı ve davalı .... arasındaki kredi sözleşmelerinin ayrı ayrı iptaline, her iki sözleşme kapsamında davacının ödemiş olduğu bedelin karşılığı olan 272.509,78 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... Bank A.Ş.nin sorumluluğunun davacı tüketiciye kullandırmış olduğu kredinin üst limiti ile sınırlı olduğunun tespitine, davacının davalı bankaya ödenmeyen taksitler bakımından borçlu olmadığının tespitine ve bu konuda verilen tedbir kararının devamına, davacı tarafından davalı ... GYO A.Ş.ye verilen 15.02.2019 tarihli ve 54.500,00 TL bedelli senedin iptali ile bu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli kararıyla davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun sadece vekalet ücreti ve harç yönünden kısmen kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,davanın kabulüne, davacı ile davalı ... GYO A.Ş. arasındaki 22.07.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı ve davalı .... arasındaki kredi sözleşmelerinin ayrı ayrı iptaline, her iki sözleşme kapsamında davacının ödemiş olduğu bedelin karşılığı olan 272.509,78 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... Bank A.Ş.nin sorumluluğunun davacı tüketiciye kullandırmış olduğu kredinin üst limiti ile sınırlı olduğunun tespitine, davacının davalı bankaya ödenmeyen taksitler bakımından borçlu olmadığının tespitine ve bu konuda verilen tedbir kararının devamına, davacı tarafından davalı ... GYO A.Ş.ye verilen 15.02.2019 tarihli 54.500,00 TL bedelli senedin iptali ile bu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı .... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı .... vekili; müvekkiline husumet düşmediğini, bağlı kredinin olmadığını, müvekkili bankanın diğer davalı ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanma talebinde bulunmadığını, teslim süresi dolmadığını, davacının teslim süresi dolmadan sözleşmeden dönmesi halinde cezai şart ödeme yükümlülüğü mevcut olduğunu, karar gerekçesinde müvekkili bankayı vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden müteselsilen sorumlu tuttuğunu, oysa ki kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili bankanın sorumluluğunun kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olduğunu ve müvekkili bankanın davaya sebebiyet vermediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşme doğrultusunda bağlı kredi olarak davalı bankadan çekilen konut kredi sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda iadesi ve kredi sözleşmesi ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

1-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle sözleşmede kararlaştırılan sürenin aşılması nedeniyle feshin haklı olduğunun, davalı Bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğunun, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığının anlaşılmasına göre davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Somut uyuşmazlıkta; derece Mahkemelerinin de kabulünde olduğu üzere, davalı inşaat şirketinden konut satın alan davacıya diğer davalı Banka tarafından kullandırılan kredi, niteliği itibariyle bir bağlı kredidir.

Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ...nin, kullandırılan kredi miktarı üzerinden belirlenecek harç, yargılama gideri ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktar toplamı üzerinden belirlenen harç, yargılama gideri ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6), (7), (8) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak sırasıyla yerine "Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 85.632,70 TL nispi vekalet ücretinin (davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş.nin sorumluluğunun 62.742,70 TL'si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine", "Alınması gereken‭‭ 38.855,06 TL harcın (davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş.nin sorumluluğunun 27.868,40 TL'si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına", "Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.154,70 TL yargılama giderinin (davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş.nin sorumluluğunun 822,79 TL'si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," cümlelerinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.