"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/549 E., 2023/1170 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bitlis Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/385 E., 2022/482 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalıların murisi arasında 01.01.2000 başlangıç tarihli 4 adet bağımsız bölümün kiralanmasına ilişkin sözleşme bulunduğunu, kiracının 2017 yılında vefatı üzerine kiralananın davalılar ve hissedarı oldukları davalı şirket tarafından mobilya imalathanesi olarak kullanıldığını, 2021 yılında kiralananın restore edilmesi planlandığından gönderilen yazı üzerine 20.08.2021 tarihinde tahliyenin gerçekleştiğini, davalıların murislerinin vefatı sonrasında sözleşmenin tarafı haline geldiklerini, davalı şirketin ise davalılara ait olduğunu ve kiralanandaki olağan kullanım dışında oluşan yıpranmalardan sorumlu bulunduklarını ileri sürerek; kiracılık ilişkisi kapsamında kullanılan taşınmazdaki zarara karşılık şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; murisin vefatı üzerine mirasçılarının sözleşmeyi devam ettirdiklerini, kapsamlı tadilat yapılacağının bildirilmesi üzerine kiralananın tahliye edildiğini, ayıplar bildirilmeden önce restorasyon çalışmalarına başlanıldığını ve bu hususda anlaşmaya varılan şirket tarafından hatalı restorasyon sebebiyle kiralanana zarar verildiğini, delil tespitinin ise bu işlemden sonra talep edildiğini, davacı tarafça tutulan tutanakta belirtilen hor kullanma kalemlerinin restorasyon sebebiyle yapılan iş ve değişimlerden kaynaklandığını, hor kullanmaya ilişkin müvekkillerine derhal bildirim yapılmadığını, kiralanana zarar verilmediğini savunarak, davalı şirket yönünden davanın husumetten, diğer davalılar yönünden esastan reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların murislerinin vefatı ile kira sözleşmesini devam ettirdikleri, hor kullanmadan kaynaklı zararın giderilmesi talebini içeren ihtarın kira sözleşmesine taraf olmayan davalı şirkete keşide edildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 335 inci maddesine göre kiralanandaki eksiklik ve ayıpların kiracıya yazılı olarak bildirmesi gerektiği, ancak ihtarnamenin kiracıya veya mirasçılarına keşide edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf incelemesinde başvuru dilekçesindeki nedenlere ilişkin bir gerekçe belirtilmediğini ve değerlendirme yapılmadığını, bu nedenle hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kiralananın hor kullanıldığına dair dosya arasında fotoğraf ve CD bulunduğunu, ayrıca tutanak tutulduğunu, kiracının vefatından sonra yasal mirasçılar tarafından davacıya herhangi bir bildirim yapılmadığını, kira bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmesi nedeniyle yazılı bildirimin belirtilen şirkete yapıldığını, davalıların davalı şirketin kurucuları olduklarını, murisin veraset ilamı temin edildikten sonra davalıların tespit edilebildiğini, öncesinde bildirim imkansızlığı bulunduğunu, dosya arasında bulunan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, kiralananın hor kullanılmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
1. 6098 sayılı Kanun'un 316 ncı maddesi hükmü uyarınca, kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334 üncü maddesi gereğince, sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür.
2. 6098 sayılı Kanun'un 335 inci maddesinde; “Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır.
3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı kiraya verenin 6098 sayılı Kanun'un 335 inci maddesi gereğince kiralananın tahliyesinden sonra makul süre içinde kiracı mirasçılarına yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirdiğinden söz edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.