Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1166 E. 2025/361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde, davanın konusuz kalması nedeniyle karar ve ilam harcının nispi mi yoksa maktu mu olarak hesaplanması gerektiği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacak dava açılırken nispi harca tabi olsa da, yargılamanın devamı sırasında dava konusuz kaldığından, maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1572 E., 2023/3630 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/25 E., 2019/586 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar ... ve ...'ın vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalılar ... ve ... tarafından müvekkili Belediye aleyhine açılan "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat" davasının kabulüne dair verilen mahkeme kararının kesinleştiğini ve hükmedilen tazminatın tahsili amacıyla müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emri ile birlikte gönderilen temlik sözleşmesine göre davalıların mahkeme ilamından doğan alacaklarını davalı ...'e temlik ettiğini ve icra takibinin de bu kişi tarafından başlatıldığını, dosya borcuna istinaden müvekkili tarafından 590.000,00 TL ödeme yapıldığını, aynı ilama dayalı olarak müvekkili Belediye aleyhine bu kez temlik eden konumunda olan davalılar ... ve ... tarafından tekrar icra takibi başlatıldığını ve müvekkili Belediyeden haczen 744.982,61 TL tahsil edildiğini, müvekkili Belediyenin aynı ilama dayalı olarak iki ayrı icra takibine maruz kaldığını ve iki ayrı icra dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek; davalılardan 744.982,61 TL'nin faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ... vekili; istirdat davalarında hak düşürücü sürenin icra dairesine yapılan ödeme tarihinden itibaren bir yıl olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının açılan icra takibine yetkisiz kişilere ilam konusu alacağın ödendiği yönünde bir itirazda bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, alacağı temlik eden ...'in temlik yetkisinin bulunmadığını, müvekkillerinin alacağın temlik edilmesi yönünde iradesinin söz konusu olmadığını, alacağın ivazsız temlik edilmiş olduğunu, davacının adi belgeye istinaden ödeme yaptığı rakam göz önüne alındığında da kusurlu olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili; davalılardan ... ve ...'ın İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi hudutlarında bulunan 87, 1571, 6, 41, 48, 170, 422, 423, 173, 829, 424, 427, 428, 4542, 425, 3421, 4558, 4565, 4566, 4697, 30 nolu parseller ile murislerinden kendilerine diğer mirasçılar ile intikal edecek olan parseller ile taşınmazlardaki hisselerde bulunan haklarını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sattıklarını ve satış bedelini nakten ve peşin olarak aldıklarını, her türlü harç ve yargılama masraflarını satış vaadi sözleşmesi ile alan kişi tarafından karşılanarak bu gayrimenkuller için davalı ... ve ... adlarına davacı ... aleyhine kamulaştırmasız elatma ve tazminat davası açtığını, bu taşınmazlarda yasa gereği diğer davalıların hiçbir hakları kalmadığını savunarak; davacının temlik alacaklısı müvekkili yönünden açtığı davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılamanın devamı sırasında davacı ... vekili tarafından dosyaya iade edilen 693.203,51 TL'lik makbuz sureti sunularak davanın konusuz kaldığının beyan edildiği, Belediye lehine yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi olduğu, dava konusu alacağın ödendiği anlaşıldığından dava konusuz kaldığı, vekaletnameye istinaden dava dışı ...'in yapmış olduğu temlik işleminin geçerli olduğu, alacağın temliki muvacehesinde borçlunun temlik alana yapmış olduğu ödemenin borçluyu borçtan kurtaracağı, bu bağlamda davacı Belediyenin 02.09.2010 tarihli temliknameye istinaden 590.000,00 TL'lik ödemesi ile borçtan kurtulduğu, buna rağmen davalılar ... ve ... tarafından İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2011/12743 Esas sayılı dosyasıyla yapılan mükerrer tahsilatın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği, iade yükümlülüğü altında bulunan davalılar ... ve ...'in eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve yargılama masraflarından sorumlu olduğu, davalı ...'in eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve davacı Belediyeye karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alınması gereken ilam harcının üçte ikisi olan 31.568,48 TL harçtan peşin alınan 12.722,45 TL harcın mahsubu ile artan 18.846,03 TL harcın davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 41.678,14 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 41.678,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davalı ...'in geçerli bir temlik sözleşmesi ile ilama dayalı alacağı tahsil ettiği, davanın açılmasına sebebiyet vermediği kabul edilerek karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; davalı ... hakkındaki davanın reddedilmesiyle lehine vekalet ücreti takdir edildiğini sonuç olarak müvekkilleri idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olduğunu, taraflar arasındaki iç ilişkinin İdareyi bağlamadığını, davalıların da davanın açılmasına sebep verdiklerini ileri sürerek ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalılar ... ve ... vekili; davacının üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, ilamda taraf olmayan kişilere yaptığı ödemeden dolayı alacaklı sıfatındaki kişinin gerçekten alacaklı olup olmadığına ilişkin vekalet bilgileri incelenmeden ödeme yaptığını ve davacı Belediyenin müvekkilleri tarafından açılmış olan icra takibine yönelik herhangi bir itirazda bulunmadığını, huzurdaki davanın açılmasında müvekkillerin kastı ve kusurunun bulunmadığını ileri sürerek ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, mükerrer olarak yapılan ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 361 inci maddesi uyarınca kural olarak istinaf yoluna başvurmayan taraf temyiz yoluna başvuramaz. Ancak hukuki yararının bulunması halinde temyiz yoluna başvurabilir. Bir başka deyişle, diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından aleyhine hüküm kurulması halinde temyiz yoluna başvurabilecektir. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekilince katılma yoluyla istinaf edilmiş, istinaf posta giderleri ve harcı tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süresi içerisinde yatırılmadığı için İlk Derece Mahkemesince davalılar vekili tarafından istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair ek karar verilmiş, bu ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Şu durumda, davalılar ... ve ...'ın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davacı vekilince karar vekalet ücreti yönünden temyiz edilmişse de; Mahkemece davanın konusuz kalmış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmış ve davalılar ... ve ...'in davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve yargılama masraflarından sorumlu olduğu, davalı ...'in davanın açılmasına sebebiyet vermediği belirlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince; yargılama giderlerinin davalılar ... ve ... üzerinde bırakıldığı, davalı ...'in ise geçerli bir temlik sözleşmesi ile ilama dayalı alacağı tahsil ettiği anlaşıldığından, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, alınması gereken ilam harcının nispi olarak belirlendiği ve davalılar ... ve ...'den tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.

4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.

5. Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı, usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda maktu harç alınacağı kuşkusuzdur.

6. Somut olayda; davalılar ... ve ...'in eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve yargılama masraflarından sorumlu olduğu Mahkemece belirlenmiştir. Dava konusu alacak her ne kadar dava açılırken nisbi harca tabi ise de, yargılamanın devamı sırasında dava konusuz kaldığından, davalılar ... ve ... aleyhine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmekte olup, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davacı tarafın temyiz itirazlarının REDDİNE,

3. Kamu düzenine aykırılık nedeniyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin çıkartılarak yerine "2- Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına" cümlesinin eklenmesine, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendindeki "12.722,45 TL ilk harç" ifadesinin çıkarılmasına ve " toplam 13.932,45TL" ifadesinin çıkarılarak yerine " toplam 1.210,00TL" ifadesinin yazılmasına, (7) numaralı bent olarak "fazla alınan 12.722,45 TL harcın davacıya iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.