Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1385 E. 2025/687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kanun hükmü gereği yapılan davadan feragat üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5510 sayılı Kanun'un geçici 90. maddesi gereği davadan feragat etmek zorunda olması ve bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 312. maddesinin amaca uygun sınırlandırma yöntemiyle davaya uygulanmaması gerektiği, örtülü kanun boşluğu bulunduğu ve negatif eşitlik ilkesi gereği davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1849 E., 2024/35 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 36. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/270 E., 2023/337 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili Üniversitenin düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin davalı Kurum tarafından sistem üzerinden yapılan toplam 29 aylık fatura dönemine ait 3.838.181,62 TL kesintinin haksız ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 628.148,80 TL kesintinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını ve her bir kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini 3.838.181,62 TL anapara, 3.822.269,83 TL faiz olmak üzere toplamda 7.670.451,45 TL miktarındaki dava konusu kesinti işleminin iptali ile bu miktar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 25.01.2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yapılan kesintilerin taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2023 tarihli kararıyla; davanın feragat nedeniyle reddine, yapılan feragatin yasal düzenleme gereğince yapılmış olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf incelemesine konu karardaki feragat yasal düzenlemeden kaynaklandığı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; yargılamada vekille temsil edilmiş olan müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davadan feragat edilmesiyle sona ermiştir.

1. Temyiz incelemesinin konusunu, feragatin kanundan kaynaklanması halinde davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği oluşturmaktadır.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312. maddesinde, feragat veya kabul beyanında bulunan tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği, ancak davalının davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş olması halinde, yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmeyeceği belirtilmiştir.

3. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na (5510 sayılı Kanun) 22.12.2022 tarihli ve 7429 sayılı Kanun ile eklenen geçici 90. maddeyle, götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesi imzalamış kamu üniversitesi sağlık hizmeti sunucularınca sözleşme öncesinde incelenen fatura dönemine ait oluşan kesinti tutarlarına karşı açılan davalardan kesinleşmemiş olanlarının tamamından maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ay içerisinde feragat edileceği öngörülmüştür. Madde gerekçesinde, SGK'nın sağlık hizmeti sunucularının cari dönemde finansal ihtiyaçlarını sağlayan kurum olmaktan çıkartılmasının amaçlandığı belirtilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 307. maddesinde talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçme olarak tanımlandığına göre feragat, doğası gereği iradi bir işlemdir. Somut olayda ise, tarafların her ikisi de kamu kurumu olup, kanun hükmü gereği davadan feragat edilmiştir. Bahse konu 5510 sayılı Kanun'un geçici 90. maddesi emredici nitelikte olduğundan, davacı davadan feragat etmek zorundadır.

5. 5510 sayılı Kanunda, ayrıca yargılama giderleri ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Buna göre, genel hüküm niteliğinde olan 6100 sayılı Kanun'un feragat halinde yargılama giderlerinin kime yükletileceğine ilişkin yukarıda belirtilen 312. maddesinin birinci fıkrasının, somut olayda uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmelidir.

6. Bu noktada, örtülü kanun boşluğunun açıklanması gerekir: Örtülü (gizli veya istisnai) boşluk, kanunun çok geniş kapsamlı, gerekli istisnalara yer vermemiş olan kelime anlamının, kanunun amacı ve negatif eşitlik ilkesi (eşit olmayana eşit şekilde davranmama) esas alındığında bir sınırlandırmayı gerektirmesi durumunda ortaya çıkan boşluktur. Örtülü boşluk durumunda, kanunda somut olaya uygulanması mümkün bir kuralın açıkça düzenlenmiş olduğu görülmektedir, ancak kanunun amacı ve ruhu esas alındığında, düzenleme somut olaya uygun değildir. Çünkü kanun, söz konusu olayların değerlendirmesinde önem taşıyan bazı özellikleri dikkate almamıştır. Kanunun lafzı çok geniş olup, tüm daraltıcı yorum çabalarına rağmen, somut olayın istisnai özelliklerine uymamakta, adalete aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Bu durumda boşluk görünürde bir kanun hükmü olmasına rağmen, kanunun amacı ve negatif eşitlik ilkesi esas alındığında düzenlenmesi gereken bir nokta olarak ortaya çıkan, bir sınırlama eksikliğinden doğan boşluktur. İlk bakışta bir düzenleme varmış gibi görünmesinden dolayı bu boşluk örtülüdür (gizlidir) (Prof. Dr. Çiğdem Kırca, "Örtülü (gizli) Boşluk ve Bu Boşluğun Doldurulması Yöntemi Olarak Amaca Uygun Sınırlama (Teleologische Reduktion)", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 50, 2001, Sayı 1, s. 96, dip not 36'da yer alan yazarlar).

7. 6100 sayılı Kanun'un feragat halinde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceğine ilişkin 312. maddesinin birinci fıkrasının lafzıyla hareket edilerek, Kanun hükmü gereğince yapılan feragatler hakkında da uygulanması; negatif eşitlik ilkesine yani eşit olmayana eşit davranmama kuralına aykırı olup hükmün amacıyla uyuşmayacağından; bu konuda kanunda örtülü boşluk olduğunun kabulü gerekir.

8. Şu halde; davacı, kanunun emredici hükmü gereği davasından feragat etmiş olduğundan, 6100 sayılı Kanun'un 312. maddesinin birinci fıkrasının amaca uygun sınırlandırma yöntemi ile olaya uygulanmaması gerektiği sonucuna varılması ve bu sebeple davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.