"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/53 E., 2021/334 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Marmaris ilçesinde Milli Park sınırları içinde Marmaris-Datça enerji nakil hattı tesisi için 588,450 m2 lik ormanlık sahanın 49 yıllığına davalı şirkete tahsis edildiğini, tahsisten sonra 22.03.2007 tarihli 26470 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Orman Arazilerinin Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin Bakanlık tarafından çıkarıldığını ve yapılan tahsis işlemlerinin devam edeceğinin ancak kullanım bedelleri konusunda yeni yönetmelik hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiğini, adı geçen yönetmeliği göre davalıya 2007 yılı için hesaplanan kullanım bedeli farkları ve bunlara ait gecikme zamları ile ödenmesi gereken KDV tutarını ayrıntılı olarak gösteren 655 nolu yazının 30.05.2008 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.05.2008 tarihine kadar hesaplanan 46.252,13 TL gecikme zammının, 47.968,55 TL %18 oranında KDV'sinin, 220.239,83 TL kullanım bedelinin tahsiline, kullanım bedeline 6183 sayılı Kanunun 51.maddesine göre gecikme zammı işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu yere ilişkin arazi tahsis bedellerinin 05/04/1995 tarih 22249 sayılı Orman Arazilerinin Tahsisi Hakkında Yönetmelik ile 22/03/2007 tarihli Orman Sayılacak Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmelik esaslarına göre takip eden yıllara ait arazi bedelinin bir önceki yılın bedelinin deflatör katsayısı ile çarpımı suretiyle elde edilen bedelin 14.09.2007 tarihinde 357024 nolu dekontla müvekkili tarafından ödendiğini, ödenecek başka bir bedelin kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21/04/2010 tarih, 2008/289 esas 2010/191 karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.04.2011 tarihli ve 2010/15811 E., 2011/6565 K. sayılı ilamıyla; davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, Mahkemece, öncelikle 30.5.2008 tarihli yazının davalıya tebliğ tarihinin araştırılması ve bu suretle davalının temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi, belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren de asıl alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken, bu yön gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına karşı taraf vekilleri karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.11.2011 tarihli ve 2011/14442 E., 2011/16119 K. sayılı ilamıyla; bilirkişilerce 220.307,41 TL’nin nasıl bulunduğu denetime elverişli olarak açıklanmadığı, bu bedelin taahhüt senedinin 7-a maddesi gereği komisyonca belirlenmesi halinde bu belirlemenin yöntemine uygun olup olmadığının, idarenin kullanım bedelini belirleme hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içerisinde hareket edip etmediğinin irdelenmediği, soyut olarak idarenin bildirdiği 220.307.41 TL'nın esas alındığı, hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı gerekçe ile bozulduğu gerekçesiyle, davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.11.2012 tarihli ve 2012/56 E., 2912/670 K. sayılı kararla; aldırılan 16.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 07.09.2015 tarihli ve 2014/29085 E., 2015/26483 K. sayılı ilamıyla; dosya içeriğine göre, yönetmelik hükümlerinin uygulanması için gerekli bulunan izin lehdarının talebi ile buna bağlı olarak yeni taahhüt senedi düzenlenmesi şartlarının somut olayda gerçekleşmediği, tahsis bedeline ilişkin hesaplamanın taraflar arasındaki 09.06.1976 tarihli taahhüt senedine göre belirlenmesi gerektiğine ilişkin Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı, 09.06.1976 tarihli taahhüt senedinin 7/a maddesinde ilk 5 yıl için yıllık arazi tahsis bedeli belirlendikten sonra, sonraki yıllar için tahsis bedelinin gayrimenkul kira bedellerindeki artışlar esas alınarak tespit olunacağının belirtildiği, hükme esas alınan 16.10.2012 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde her ne kadar 5 yıllık hesaplamalar yapılmış ise de 5 yılda bir yapılacak olan artışın yapılmadığı, Mahkemece tahsis bedelinin tespitine esas olmak üzere taahhüt senedinde işaret edilen artış oranları ilgili yerlerden temin edilerek yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde, dosyaya davacı tarafından sunulmuş olan 03.05.2002 tarihli “altıncı 5 yıllık arazi kullanma bedeli tutanağı” ve 21.09.2006 tarihli “yedinci 5 yıllık arazi kullanma bedeli tutanağı” başlıklı belgelerin de değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu esas alınarak; davanın reddine karar verilmiştir.
D. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 22/01/2024 tarih, 2023/2666 esas 2024/284 karar sayılı hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hazırlandığı, aynı taleplerle 2008, 2009, 2010 yılı açılan davada dosyaların reddine dair verilen kararın Dairemizin yukarıda yer verilen ilamıyla onanarak kesinleştiği gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili, Taahhüt Senetlerinin 7. maddelerinde, idarenin para değerindeki değişmeleri dikkate alarak her beş yılda bir taşınmaz kira bedellerindeki artışları göz önüne alarak arazi tahsis bedelini yeniden belirleyebileceğinin öngörüldüğünü, bilirkişilerin bu maddeyi göz ardı ederek İdarece yapılan artışlara yer vermediklerini, 18.06.2021 tarihli ve 11.10.2019 tarihli rapora itiraz dilekçelerinde belirttikleri üzre, bilirkişi raporlarının eksik ve yanılgılı tanzim edildiğini ve bozma ilamında yer alan eksikliklerin giderilmediğini,, 2007 yılına ait tahsis bedellerinin mevzuata aykırı olarak değerlendirildiği gibi esas alınan deflatör kat sayılarının önceki yıl bedelinin deflatör kat sayısına uygun olmadığını, KDV tutarı bakımından da itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek daire kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık arazi tahsis bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olup emsal dosyalardaki hesaplama yönteminin benimsenmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.