Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1513 E. 2025/989 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname sunan mirasçının vekilinin, dosyayı görevli mahkemeye gönderme talebinin süresinde olduğu, imzası inkar edilmeyen protokole göre davalının davacıya borçlu olduğu, protokolde borç miktarının açıkça belirtildiği için bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, protokolün zorla imzalatıldığına dair delil bulunmadığı ve kesin hüküm de olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1833 E., 2023/3614 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/397 E., 2022/744 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 29.09.2011 tarihli ortaklık sözleşmesi ile "kırılmış kablo atıklarının değerlendirilmesi " işine girdiklerini, 16.10.2012 tarihli protokol ile iş ilişkisini sonlandırdıklarını, sözleşmeye göre davalı şirketin müvekkiline 300.000,00 TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak bu bedelin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine 27.06.2013 ve 11.07.2013 tarihlerinde ihtarnameler keşide edildiğini, akabinde davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek; haksız yere yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine 2014/1897 E. sayı ile itirazın iptali davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, davacının temyizden feragati ile kararın kesinleştiğini, anılan davanın kesin hüküm oluşturduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının anlaşmanın kendisine yüklediği edimleri, yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle ortaklığın yürümediğini, davacının zarara katılmadığını, 16.10.2012 tarihli protokolün baskı ve tehditlerle imzalandığından irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu, davacı müvekkilinden 42.750,00 TL ve 47.000,00 TL olmak üzere iki adet çek aldığından alacak miktarının 300.000,00 TL olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzası inkar edilmeyen icra dosyasına konu 16.10.2012 tarihli protokol gereği davalının davacıya 300.000,00 TL borçlu olduğu, borcun ödenmediği, ihtarname ile davalının temerrüde düştüğü, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar faiz hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, takibin 300.000,00 TL asıl alacak ile 35.230,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 335.230,13 TL üzerinden devamına ve davacı lehine 67.046,00 TL icra inkar tazminatına karar verilmiş; karar karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının vefat ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesi bulunan mirasçı yerine vefat eden davacının adı yazılmak suretiyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talepli dilekçesinin mirasçı adına verildiğinin kabulü gerektiğini, davalı tarafça davaya dayanak protokolün zor altında tehdit ile imzalatıldığından bahisle savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş ise de, dava açmaya yeterli delil bulunmadığı ve müştekilerin şikayetçi olmadıkları gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davalı tarafın protokol kapsamında ödeme yerine davacıya çek verdiğini ispatlayamadığı ve alacağın likit olup icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacı vekilinin müvekkili öldükten sonra dosyaı görevli Mahkemeye gönderme talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı olarak tek mirasçı tarafından yapıldığını, davada kesin hüküm olduğunu, protokolde teslim alınan ticari mal değerinde olan kırkambar granül ürünün satılmasıyla elde edilecek miktarın davacıya ödeneceğinin açıkça anlaşıldığını, protokolün hiç bir şarta bağlı olmadan borç ikrarı olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, teslim alınan kırkambar granülün ticari değerinin hesaba katılmadığını, bu hususta bilirkişi raporu alınmadığını, ödemenin yapılabilmesi için teslim alınan ürünün ticari değeri ve piyasada satılabilir olması şartına bağlı olduğunu, tehdit altında protokolü imzaladığını ve şikayetinden vazgeçtiğini, haksız olarak icra inkar tazminatına hükmedildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçe, özellikle vekaletname sunulan mirasçının vekili olarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin süresinde olmasına, imzası inkar edilmeyen icra takibine konu protokol gereğince davalının davacıya borcunun bulunmasına, protokolde borcun bedeli açıkça yazılı olduğundan bilirkişi incelemesine gerek olmamasına, protokolün zorla imzalatıldığına dair delil sunulamamasına, kesin hüküm bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.