Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1566 E. 2024/1654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tasarruf finansman sözleşmesinin iptali ve ödenen organizasyon ücretinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun ile 6361 sayılı Kanun'a eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce akdedilen ve feshedilen tasarruf finansman sözleşmelerinde, tüketici tarafından ödenen organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiği ve karar ilam harcının sözleşme bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında 10.09.2020 tarihinde sıra tespitli tasarruf planı sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 274.168,00 TL olduğunu, müvekkilinin farklı tarihlerde 7.540,00 TL ödeme yaptığını, ödenmesi kararlaştırılan 274.168,00 TL bedelin davalı tarafından davacıdan çalışma bedeli adı altında talep edildiğini, müvekkilinin Arifiye Noterliğinin 18331 yevmiye numaralı ve 23.09.2021 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödemiş olduğu 7.540,00 TL'nin kendisine iadesini talep ettiğini, davalı tarafın Üsküdar 32. Noterliğinin 11134 yevmiye numaralı ve 29.09.2021 tarihli ihtarnamesi ile çalışma bedelinin iade edilemeyeceğini bildirdiğini, 6502 sayılı Kanun'a göre tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartların kesin olarak hükümsüz olduğunu, tarafların sözleşmede yer alan maddeleri müzakere etmeden imzalamış olduğunu belirterek sözleşmenin iptalini, ödenen 7.540,00 TL ödemenin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; huzurdaki davanın Tüketici Hakem Heyetinin görev alanına girdiğini, müvekkili şirketin bir tasarruf finansman şirketi olduğunu, faaliyet alanının yalnızca müşterinin tasarrufları sonucu elde edilen finansmanın müşteriye ödenmesinden ibaret olduğunu, şirketin tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunu yönetmesi karşılığında müşterinin ödediği organizasyon ücretinin sözleşmedeki asli alacak hakkını oluşturduğunu, davacının sözleşme akdedilmesi neticesinde kendisi ile benzer şartlara sahip 246 kişilik gruba dahil olduğunu, davalı şirket tarafından Türkiye çapında organize edilen bir hizmet için hizmet bedelini ifade eden çalışma bedeli olarak KDV dahil 24.168,00 TL belirlendiğini, müşterinin bunu kabul ettiğini, çalışma bedelinin 14 taksite bölündüğünü ve 7.504,00 TL tutarlık kısmının davacı tarafından ödendiğini, çalışma bedelinin iadesi halinde davalı şirketin hem KDV ödeyeceğini, hem de davacıya karşılıksız hizmet sunmuş olacağını, çalışma bedelinin haksız şart olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmenin şekil şartına tabi olduğu, 1.875,00 TL hizmette kalınan gün karşılığında davalı şirketin hak ettiği çalışma bedeli olarak belirlendiği, toplam ödenen bedelden kalan 5.665,00 TL'nin ise davacı tüketiciye iadesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 10.09.2020 tarihli ve 274.168,00 TL bedelli 3869175 tasarruf sahibi no.lu sıra tespitli tasarruf planı sözleşmesinin iptaline, organizasyonda kalınan gün oranlanmak suretiyle bulunan 5.665,00 TL bedelin davalı şirkete fesih bildiriminin tebliğinden 15 iş günü sonrası olan 18.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davaya konu uyuşmazlığın parasal değerinin 7.540,00 TL olduğunu, ilgili uyuşmazlığın Tüketici Hakem Heyetinin görev alanına giren bir uyuşmazlık olduğunu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/2214 E. ve 2022/1956 K. sayılı ve 06.04.2022 tarihli kararında da belirtildiği gibi taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin doğrudan taşınmaz mülkiyetinin devri konu edilmeyen bir sözleşme niteliğinde olduğunu ve herhangi bir şekil şartına tabi olmadığını, çalışma bedeline ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmesi veya sözleşmeye aykırı herhangi bir eylemi bulunmadığını, sözleşmenin feshinin davacının şahsından kaynaklandığını, 6361 sayılı Kanun'un 39/A maddesinin dördüncü fıkrası ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca çalışma bedeli adı verilen organizasyon ücretinin iade edilmeyeceğinin açık olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki elbirliğiyle konut edindirme/kaynak sağlama sözleşmesi matbu nitelikte bir sözleşme olduğu, bir sözleşmenin her iki tarafı da sözleşme özgürlüğüne sahip olmasına rağmen, örgütlülüğü ve ekonomik gücü nedeniyle içeriğini davalı satıcı/hizmet sahibinin önceden tek taraflı olarak belirlediği sözleşme hükümlerine diğer tarafın sadece katılıp katılmama yönünde irade beyanında bulunduğu, tüketici olan davalının sözleşmeyi sadece okudum şeklinde imzalamasının tek başına sözleşme hükümlerinin müzakere edildiğini de göstermeyeceği, sözleşmenin imzasından sonra organizasyonda bir gün bile kalan alıcı davacıdan 24.168,00 TL tutarında, miktar olarak makul sayılmayıp sözleşmeyle bağlı kalınan süreye göre "uygun" bir ücret olduğu da kabul edilmeyen organizasyon ücreti altında ödenen bedelin tamamının iade edilmeyeceğine ilişkin sözleşmenin ilgili maddesinin tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilmiş olması ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizlik oluşturması nedeniyle haksız şart olduğu ve 7292 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile eklenen 6361 sayılı Kanun'un 39/A-4 üncü maddesi gereği haksız şart niteliğinde olmayıp, organizasyon bedeli dışında kalan kısmın iade edileceğine dair yasa değişikliğinin aktedilen sözleşme tarihi sonrası olduğu, Yasanın geriye yürümesi mümkün olmadığı, sözleşmenin iptali talebi olduğundan sözleşmenin miktarı itibariyle de hakem heyeti sınırında kalmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; göreve ilişkin istinaf sebebi dışında istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptali ve sözleşme gereğince ödenen organizasyon bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi (BK'nın 213 üncü).

3. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi.

4. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun; "Noterlerin genel olarak yapacakları işler" başlıklı 60/3 üncü maddesi.

5. Aynı Kanun'un 89 uncu maddesi.

6. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 04.06.2021 tarihli daire kurul toplantısında alınan ilke kararında "07.03.2021 tarihli ve 31416 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; 1 inci maddesi ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendi; “j) Organizasyon ücreti: Müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında ödeyecekleri tutarı," ;7 nci maddesi ile aynı Kanun’a eklenen 39/A maddesinin birinci fıkrası; "Tasarruf finansman sözleşmesi, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir." hükmünü içermektedir.

Açıklanan bu kanun hükümleri yürürlüğe girmeden önce, tüketici ile şirket arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshedilmiş olması (veya feshi için mahkemeye başvurulmuş olması) koşuluyla, tüketici tarafından açılan (alacak veya itirazın iptali istemli) davalarda, tüketici tarafından şirkete ödenmiş olan organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiğine karar verilmiştir (Emsal; Dairemizin 2020/3408 E. 2021/6024 K. sayılı onama kararı)." açıklanmıştır.

7. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.07.2023 tarihli ve 2022/6634 E., 2023/2054 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/8115 E., 2023/994 K. sayılı ilamı.

8. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 332 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre 7292 sayılı Kanun'la 6361 sayılı Kanun'a eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshi için Mahkemeye başvurulduğundan, davacı tüketici tarafından şirkete ödenmiş olan organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiğinin sabit olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin temyiz itirazları reddi gerekmiştir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 332 nci maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda Mahkemece re'sen karar verilir. Karar ilam harcı harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamaz. Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res'en dikkate alınır.

İlk Derece Mahkemesince feshine karar verilen sözleşme bedeli üzerinden karar ilam harcının alınması gerekmesine rağmen yalnızca iadesine karar verilen bedel dikkate alınarak karar ilam harcına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 üncü bendinde yer alan "387,00 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "18.728,42 TL" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.