Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1700 E. 2025/1126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin sorumluluğundaki hemzemin geçitlerde bekçilik hizmetlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı idarenin bu hizmeti vekaletsiz iş görme hükümlerine göre üstlenmesi sonucu oluşan giderlerin tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin yasal olarak harçtan muaf olması nedeniyle, davacı tarafından yatırılan harçların davalıdan tahsiline karar verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, mahkeme kararının harçla ilgili kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/39 E., 2021/135 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, Basmane-Afyon hattı km 55+904, km 66+175, Çatal Ödemiş hattı km 100+230, km 88+401, Torbalı Ödemiş hattı km 111+057, km 85+577, km 77+059, Manisa Bandırma Hattı km 136+370'de bulunan hemzemin geçitlerde bekçilik hizmetlerinin sorumlu, davalı kurum tarafından yerine getirilmemesi üzerine bu hizmetin kuruluş tarafından vekaletsiz iş görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini, 2014 Eylül dönemine ait bekçilik hizmetleri için harcanan KDV dahil toplam 63.331,61 TL alacağın, 2013 Mart-Kasım dönemine ait bekçilik hizmetleri için harcanan KDV dahil toplam 53.949,60 TL alacağın, 2014 Aralık dönemine ait bekçilik hizmetleri için harcanan KDV dahil toplam 59.884,35 TL alacağın ödenmediğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 177.165,56 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında sunduğu ıslah dilekçesi ile talebini 185.631,30 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.03.2016 tarihli kararıyla; davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile 152.287,33 TL'nin 50.144,56 TL'sinin 17.01.2014 tarihinden, 52.114,68 TL'sinin 26.12.2014 tarihinden, 50.028,09 TL'nin 03.02.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; süresi içinde taraf vekillerince temyiz idilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.09.2018 tarihli ilamıyla, her ne kadar taleple ilgili asıl ve ek rapor alınmışsa da dava konusu geçitlerde üç işçi yerine neden dört işçi çalıştırıldığı hususunda yeterli ve denetime elverişli açıklama bulunmadığından davaya konu edilen geçitlerde kaç işçi çalıştırılabileceği, davaya konu işte çalıştırılabilecek işçi sayısında teamül olup olmadığı, varsa nedenleri izah edilerek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak dosyadaki tüm kayıtlar, taraf iddia ve savunmaları, tüm deliller birlikte değerlendirilerek açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası alınan asıl ve ek raporların gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile 52.635,61 TL'sine 17.11.2014 tarihinden, 53.949,60 TL'sine 26.12.2014 tarihinden, 52.421,14 TL'sine 03.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili idarece ihaleye çıkılan ihale sonucu ödenen bedeller üzerinden ve mahkemeye sunulan fatura tutarındaki alacakların talep edildiği, bu hususun mahkemece göz ardı edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı vekili; davacı idarenin bekçili bariyer hizmeti verip vermediği konusunun tespit edilmeden karar verildiğini, bekçilik hizmeti davacı yararına kullanıldığından vekaletsiz iş görme olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkili idare harçtan muaf olmasına rağmen mahkeme kararında harca hükmedildiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ve faiz başlangıç tarihinin kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, hemzemin geçitlerde bekçilik hizmetlerinin sorumlu davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle bu hizmetin davacı Kurum tarafından Borçlar Kanunu'nun vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca yerine getirildiği iddiasına dayalı olarak bekçilik hizmetleri için harcanan bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

1. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışından kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Mahkemece bozma öncesi verilen 17.03.2016 tarihli kararın hüküm başlıklı 5.bendinde ''...alınması gereken 10.402,75 TL harçtan peşin alınan 172,28 TL harcın mahsubu ile arta kalan 10.230,47 TL harcın davalıdan tahsiline...'' şeklinde hüküm kurulmuşsa da davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla davalı ... aleyhine kabul edilen kısım nedeniyle yargılama harcına hükmedildiği, bozma sonrası verilen yukarıda tarih ve sayısı belirtilen mahkeme kararında bu hususun göz ardı edildiği anlaşılmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi ve 5018 Sayılı Kanuna ekli II- sayılı cetvelin B fıkrası uyarınca özel bütçeli idare olan davalı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesi uyarınca; davalı harçtan muaf olup, buna göre mahkemece; davalıdan harç alınması ya da davacı tarafından yatırılan harçların yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi mümkün olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından peşin olarak yatırılan harcın davalıdan tahsiline karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, 1086 sayılı Kanun'un 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davalı vekilinin harca yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi ilave yapılarak yerine "3- Davacı harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından başvuru harcı ve peşin harç olarak yatırılan ve iade edilmediği dosyadan anlaşılan toplam 10.230,47 TL harcın istek halinde iadesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.