Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1882 E. 2025/894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Önceki abonenin borcu nedeniyle yeni abonelik tesis edilmemesinden kaynaklanan muarazanın giderilip giderilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tacir olmadığı ve ticari dava olmayan davalarda arabuluculuğun dava şartı olmadığı, ayrıca davalı tarafından muvazaalı işlem iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacı lehine verdiği yeni abonelik tesisi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2361 E., 2024/328 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/179 E., 2022/150 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin fırın açmak için 01.11.2016 tarihinde kiraladığı iş yerine kendi adına elektrik aboneliği bağlatmak için davalı şirkete başvuruda bulunduğunu, fakat fiili kullanıcı olduğunun tespit edildiği ve devir başvurusunun muvazaalı olduğundan bahisle reddedildiğini ileri sürerek; müvekkiline yeni bir abonelik tesis edilmesini, ve muarazanın tespiti ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili şirketin abonelik verememe sebebinin davacı tarafından usul ve yasaya uygun yapılan bir başvurunun bulunmamasından kaynaklandığını, yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında "abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen kaçak ve normal kullanım bedelinden fiili kullanıcıyla birlikte abone de müteselsilen sorumludur." ilkesi kapsamında dava dışı abone ile fiili kullanıcının müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının başvurusunun fiili kullanıcı olması ve muvazaa kanaati sebebiyle reddedildiğini savunarak;; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aboneliğin ödenmeyen tüm borçlarının davacının fiili kullanıcı olmadığı 2014 yılı ve öncesine ait olduğu, davacının fiili kullanıcı olmadığı bir dönemin ödenmeyen elektrik borçlarından sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle davalı şirketin davacının fiili kullanıcı olduğu ve muvazaa olduğundan bahisle yeni abonelik talebinin reddine yönelik işleminin mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile dava konusu iş yerine davalı tarafça davacı adına yeni bir elektrik enerjisi aboneliği tesisine ve taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kural olarak sonraki aboneliğin, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamayacağını, davalı yanın davacı ile abone sahibi/fiili kullanıcı arasında herhangi bir muvazaalı ilişkiyi ispat etmediği gerekçesiyle, başvurunun reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmeksizin dava açıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının fiili kullanıcı olduğunu ve muvazaalı olarak tahakkuk etmiş bulunan borcu ödemekten kaçınmak maksadıyla dava açtığını, usul ve yasaya uygun bir devir başvurusu bulunmadığını, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen kaçak ve normal kullanım bedelinden fiili kullanıcıyla birlikte abonenin de müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, önceki abonenin borcu nedeniyle yeni abonelik tesis edilmemesi suretiyle yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle davacının tacir olmadığı, ticari dava olmayan dava yönünden arabuluculuğun dava şartı olmamasına, muvazaalı işlem bulunduğu iddiasının davalı tarafça ispat edilemediğinin anlaşılmasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.