Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1898 E. 2025/838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada, borçlunun temerrüt tarihinin tespiti ve buna bağlı olarak faizin başlangıç tarihi ile vekalet ücretinin hesaplanacağı tarih uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede "2017 yılının 8. ayının sonuna kadar" ifadesinin belirli bir vadeyi ifade etmesi ve bu tarihin geçmesiyle borçlunun temerrüde düşmüş sayılacağı, dolayısıyla faizin temerrüt tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin faizi dava tarihinden itibaren işletilmesine ilişkin kararının düzeltilerek onanmasına ve vekalet ücretine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/909 E., 2024/212 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/300 E., 2020/319 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle: kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 17.05.2017 tarihinde 70.000 Amerikan Doları borç verdiğini, davalının vade tarihi olan Ağustos ayının sonunda borcunu ödemediğini ileri sürerek 70.000 Doları 31.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek dolar faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin davacı ile aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, dosyaya sunulan evrakın sadece yeminli mütercim kaşesini havi olarak tercüme ettirildiğini, noter tasdikinden geçirilmediğini tercümenin bu anlamda sağlıklı olup olmadığının bilinebilecek durumda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya 2017 yılının 8. ayının sonuna kadar ödenmek üzere 70.000 Amerikan Doları ödünç verdiğinin aralarındaki adi yazılı senetten anlaşıldığı, davacının yabancı para borcundan doğan edimin aynen ifası şeklindeki seçimlik hakkını TBK'nın 99. maddesine göre kullandığı, tüketim ödüncü bakımından faiz talep edilmesi yasak ise de kesin vade içermeyen sözleşmeye göre alacaklı tarafından dava tarihi itibariyle temerrüt faizi talep edilebileceği gerekçesiyle "davanın kabulüne, 70.000,00 Amerikan doları tutarında alacağın TBK 99/3 gereğince aynen dava tarihi olan 11.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek Türk bankalarınca mevduat uygulanan en yüksek Amerikan doları faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı usulüne uygun temerrüte düşürülmediğinden 31.08.2017 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına yer olmadığına, davacının fazlaya ilişkin faiz uygulanması talebinin reddine," karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ödünç sözleşmesine ilişkin belgede vade tarihi olduğu iddia edilen " 2017 yılının 8. Ayının sonuna kadar ödemeyi taahhüt ederim" beyanının kesin bir vadeyi ifade etmediği, TBK'nın 117. maddesi gereği muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile temerrüte düşeceğini, davalının temerrüte düşürüldüğünün ispatlanamadığı, vekalet ücretinin dava tarihinde bildirilen harca esas değer üzerinden belirlenmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davalının borç aldığı parayı 2017 yılının 8. ayının sonuna kadar ödemeyi taahhüt ettiğini vadenin belirli vade olup, bu vadenin geçmesiyle davalının temerrüde düştüğünü, 31.08.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, ilam vekalet ücretinin karar tarihi itibariyle muaccel olduğunu bu nedenle karar tarihindeki kura göre belirlenmesi gerektiğini, belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, borçlunun dava tarihinden önce temerrüte düşüp düşmediği ile davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin hangi tarihteki kura göre belirleneceği hususları temyiz incelemesinin konusunu oluşturmaktadır.

1.Yabancı para alacağının dava tarihindeki kura göre hesaplanan Türk Lirası değeri üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücreti belirlenmesi Dairenin içtihatlarına uygun olup, davacı vekilinin karar tarihindeki kura göre hesaplama yapılmasına ilişkin temyiz itirazının reddi gerekmiştir.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Genel Hükümler kısmında yer alan borçlunun temerrüdüne ilişkin 117. maddesi gereği kural olarak muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Ancak, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olur.

Diğer bir ifade ile belirli vade söz konusu ise vadenin geçmesiyle birlikte ihtara gerek kalmadan borçlu temerrüde düşer. Buna göre gün, ay ve yıl ile belirtilen bir günde veya sözleşmenin imzalanmasından belli bir süre içinde ödenmesi kararlaştırılmışsa vade belirlidir.

Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan "2017 yılının 8. ayının son gününe kadar " ifadesiyle belirli bir vade kararlaştırılmış olup, 2017 yılının Ağustos ayının son gününün geçmesiyle birlikte davalı temerrüde düşmüştür.

Şu halde, İlk Derece Mahkemesince faizin temerrüt tarihi olan 31.08.2017 tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede hata edilerek yazılı gerekçeyle faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.

Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının, hükmün fıkrasının birinci bendinin metinden çıkartılarak yerine " Davanın kabulü ile 70.000,00 Amerikan Dolarının 31.08.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği Devlet Bankalarının Amerikan Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.