Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1900 E. 2025/839 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkin açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar, konu ve dava sebebi aynı olan önceki davanın kesinleşmiş olması ve bu kararın şeklen kesinleşmekle birlikte taraflar açısından maddi kesinlik kazanması nedeniyle kesin hüküm oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/484 E., 2023/2274 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/781 E., 2019/327 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle: kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı (müteveffa) İsmail vekili, müvekkili ile davalının ölen babası ... arasında 05.03.1986 tarihli sözleşme imzalandığını, buna göre, İzmir ili ... ilçesi ... köy ... . mevkinde bulunan 241 parsel sayılı taşınmazı ...'in alması için gereken çabaların müvekkili tarafından verilmiş olduğunu, sözleşmede taşınmazın ... tarafından 3. kişilere satılması halinde taşınmazın ...'e mal olduğu bedel ile sattığı bedel arasındaki farkın 1/3'ünün müvekkiline ücret olarak ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ...'in vefatından sonra taşınmazın mirasçısı olan davalıya intikal ettiğini ve davalının taşınmazı 30.04.2015 tarihinde resmi satış senedine göre 2.450.000,00 TL karşılığında dava dışı ... İnşaat A.Ş.ye sattığını, bu satışla beraber müvekkilinin ücret alacağının muaccel hale geldiğini, ancak davalının ücretini ödemediğini, taşınmazın üçüncü kişiye satışının geciktirici koşul niteliğinde olduğunu ve geciktirici koşul gerçekleşene kadar sözleşmenin askıda olduğunu dolayısıyla zamanaşımının işlemeye başlamadığını, tapuda yazılan bedelin gerçek satış bedelini yansıtmaması sebebiyle taşınmazın satış tarihi itibariyle keşfen belirlenecek değeri veya tespit edilecek gerçek satış bedeli ile taşınmazın mal edildiği 14 TL arasındaki farkın 1/3 ünün müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası açtığını beyanla şimdilik 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, kesin hüküm bulunduğunu ve tellallık sözleşmesi için öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkilinin muris ...'in müvekkilinden başka bir mirasçısı daha olduğunu, davanın dayanağı olan belgenin davacının imzasının bulunmaması nedeniyle sözleşme niteliğinde olmadığını, sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasının simsarlık sözleşmesinin geçerlilik koşulu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla aynı taraflar arasında aynı konuda verilmiş kesinleşmiş bir karar olduğu gerekçesiyle başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, ilk davanın kesin hüküm teşkil etmediğini, kesin hüküm teşkil edebilmesi için davanın taraflarının konusunun ve sebebinin aynı olması gerektiğini, dava sebebinin dayanılan vakıalar olduğunu, önceki davada ...'in vefat etmesi nedeniyle borcun muaccel olduğu maddi sebebine dayanılmış iken eldeki davada taşınmazın üçüncü kişiye satılması vakıasına dayanıldığını, davaların sebeplerinin farklı olduğunu, kesin hükmün ancak hüküm anındaki durumu tespit ettiğini, hükümden sonraki döneme etkisinin olmadığını, bu nedenle yeni vakıalara dayanılarak açılan ikinci dava için ilkinin kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, ilk davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini bunun hatalı bir karar olduğunu, çünkü geciktirici şart gerçekleşmeden zamanaşımının işlemeye başlamayacağını, ilk davanın alacağın muaccel hale gelmediği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine İlişkindir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı sayılmış, 115. maddesinde dava şartının yokluğu halinde davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir.

Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/51 E., 2009/57 K. sayılı dosyasında davacının ..., davalıların ... ile Melahat Turfandacı olup, talebin 05.03.1986 tarihli simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın zamanaşımından reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.

Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava ile eldeki temyiz incelemesine konu davanın taraflarının aynı olduğu her iki davada da 05.03.1986 tarihli simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının talep edildiği, ilk davada Mahkemenin davayı esastan inceleyerek hüküm verdiği, bu kararın şeklen kesinleşmesiyle birlikte eldeki davanın tarafları açısından maddi kesinlik kazandığı ve tekrar dava konusu edilemeyeceği anlaşılmakla davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.