Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1964 E. 2024/1992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Desteğin ölümü nedeniyle kulübe karşı açılan tazminat davasında, kulübün sorumluluğu ve tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak davalı kulübün sorumluluğunu ve tazminat miktarını belirlediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... Kulubü Derneği vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı ... Kulubü Derneği'nin temyiz talebi hakkında Mahkemece eksik harç tamamlanmadığı gerekçesiyle 22.02.2023 tarihli ek karar ile temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş, bu karar davalı Dernek vekilince temyiz edilmiştir.

Dairemizin 22.02.2024 tarihli ve 2023/2272 E., 2024/756 K. sayılı ilamıyla; Yazı İşleri Müdürünce harcın tamamlanması için tarafa süre verilmesi ve süre üzerine harcı ödemeyen tarafın talebinden vazgeçmiş sayılacağına ilişkin çıkarılan muhtıranın usulsüz olduğu, Mahkeme Hakimi tarafından eksik harcın ikmali için davalı tarafa mehil verilmesi, süresi içinde harç ikmal edildiği takdirde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece usulüne uygun çıkarılan muhtıra doğrultusunda davalı Dernek vekilince eksik harç tamamlandığından verilen ek kararın usulsüz olduğu anlaşılmakla

Mahkemenin kararı davalılardan Galatasaray Spor Kulubü Derneği vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; oğulları ...'ın Galatasaray Spor Kulübü sporcusu olarak Türkiye Judo Federasyonunca 07.07.2011-10.07.2011 tarihleri arasında Tekirdağ'da düzenlenen Minikler Türkiye Judo Şampiyonasına katıldığını, kafiledeki diğer sporcu arkadaşları ve davalı antrenör Derya ile birlikte Tekirdağ'da bulunan bir otele yerleştiğini, 09.07.2011 tarihinde kaldıkları otelin trabzanları üzerinden merdiven boşluğuna düşerek vefat ettiğini, davalıların küçük ...'ı yaşının gerektirdiği şekilde koruyup gözetemediklerinden bahisle kusurları ve sorumluluklarının bulunduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne ve baba lehine ayrı ayrı 5.000,00'er TL maddi ve 75.000,00'er TL manevi, küçük ...'ın kardeşleri ... ve ... için ayrı ayrı 40.000,00'er TL olmak üzere manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.03.2016 tarihli dilekçesi ile davalı ... Kulubü Derneği yönünden maddi tazminat talebini 68.034,07 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davalı ...'ya bir kusur atfedilemeyeceğini, davalı ... tarafından tüm özenin gösterildiğini, diğer davalının ise 16 amatör branşı bulunduğunu, yıllardır çeşitli turnuvalara çeşitli yaş gruplarıyla seyahatler düzenlendiğini, gerekli tüm özenin gösterildiğini ve alınabilecek tüm tedbirleri en yüksek özenle aldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2012/408 E., 2016/265 K. sayılı kararıyla davalı ... hakkında açılan tazminat davasının reddine, diğer davalı Dernek yönünden olayın oluşuna göre takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak davacı baba için 22.376,83 TL, davacı anne için 25.247,02 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı Dernekten tahsiline, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan Dernek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 31.05.2018 tarihli ve 2016/18546 E., 2018/6212 K. sayılı ilamıyla; "1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Mahkemece; davalı ... Kulubü Derneği yönünden davalının konumu itibariyle tüzel kişiliği nedeniyle manevi tazminatın mümkün bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

(...) Buna göre; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüş olup, tüzel kişi davalı aleyhine manevi tazminata hükmedilemeyeceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca Mahkemece; ölenin yakınlarının oluşan zararları nedeniyle hakkaniyet ölçüsünde ve olayın oluşuna göre uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3) (...) Somut dosyada, Mahkemece kusur incelemesi yaptırılmamış, dava konusu olay ile ilgili ceza davası sırasında hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.

Yukarıda ayrıntılı belirtildiği üzere ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu hukuk hakimini bağlamayacaktır. Ceza davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile hukuk hakiminin yaptıracağı bilirkişi incelemesi, her iki dava türünün amaç ve ilkeleri bakımından birbirlerinden farklı bulunmaktadır.Hukuk hakimini, kendisinin yaptırmadığı ve fakat başka bir amaçla ve başka bir görüş açısından yaptırılan inceleme sonunda elde edilen “kusur” ve derecesiyle bağlı saymak, hem kanuna aykırı ve hem de tarafların haklarını ihlal edici bir görüşün ifadesidir.

O halde Mahkemece; dosyanın 3 kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, davalı ... hakkında kusur yönünden inceleme yapılmak suretiyle varılacak sonuca göre maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." şeklinde karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 11 yaşındaki ...'ın davalı Derneğin Judo okulunun sporcusu olduğu, Tekirdağ İlinde gerçekleştirilen ve Türkiye Judo Federasyonunca düzenlenen Minikler Türkiye Judo Şampiyonasına katılması için davalı Dernek tarafından götürüldüğü, sporcu küçüklerle ilgilenilmesi için tek bir gözetmen bulundurulduğu, davalı Derneğin istihdam eden sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğu, hükme esas olan bilirkişi raporunda davalı ...'nın olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı belirtildiğinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle; davalı ... yönünden açılan davanın reddine; Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2012/408 E., 2016/265 K. sayılı ilamının 2-a bendinde ''davalı ... Klubü Derneği yönünden davacıların davasının bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi dikkate alınarak ve olayın oluşuna göre takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak davacı baba için 22.376,83 TL, davacı anne için 25.247,02 TL tazminatın davalı ... Klubü Derneğinden alınarak davacılara ödenmesine, olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,'' şeklinde karar verildiği, kararın Yargıtay bozma ilamına konu edilmediği, temyiz itirazlarının bu hususta reddine karar verildiğinden kesin hüküm teşkil ettiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların manevi tazminat davasının tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davacıların duyduğu elem ve üzüntünün derecesi, evlat ve kardeş sevgisinden mahrum büyümeleri, paranın alım gücü de gözetilerek davalı Dernek yönünden kısmen kabulüne; davacı anne ve baba için ayrı ayrı 70.000,00'er TL, davacı kardeşler için ayrı ayrı 30.000.00'er TL manevi tazminatın davalı Dernekten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, 27.10.2022 tarihli ek karar ile, davacıların talebi üzerine hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine şeklinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305/A maddesi gereğince kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Dernek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayın ne adam çalıştıranın hizmetinde olan bir iş yerinde ne de çalışanın yapmış olduğu bir eylem neticesinde gerçekleştiğini, ayrıca gereken tüm özen yerine getirildiğini, bilirkişi raporu baz alınarak hükmedilen tazminat miktarının hatalı olduğunu, olayın meydana geldiği organizasyonun Spor Genel Müdürlüğü tarafından düzenlendiğini, kulüp düzeyinde bir organizasyon olmadığını, müvekkili Derneğin kendi bünyesinde bireysel düzeyde yarışan sporcusunu söz konusu organizasyona hocalarından birini de görevlendirmek suretiyle gönderdiğini, sorumlu tutulması gerekenin Spor Genel Müdürlüğü olduğunu, olayın ...'ın kendi eylemi ile merdiven korkuluklarına atlayıp düşmesi sonucu gerçekleştiğini, olayda bir “ihmal” arandığı takdirde o ihmal ancak merdiven korkuluklarını gerekli uzunlukta yapıp yapmadığının araştırılması gereken veya merdiven boşluklarını bir insanın düşebileceği şekilde açık bırakan ilgili otelin üzerinde olması gerektiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, desteğin ölümü nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45 ve devamı maddesi

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İctihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan, bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edene yükletilmesine,6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.