"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2028 E., 2023/3398 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/730 E., 2023/326 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteğinin miktar itibariyle reddine, temyiz incelemesinin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkili şirketlerin, davalılarından İbrahim ve İlhan'ın maliki olduğu taşınmazda kiracı olduklarını, davalı ... Şirketinin kiracı olarak bulunduğu taşınmazda meydana gelen yangın nedeniyle ürünlerin gördüğü zarardan davalıların ortak sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi uyarınca sonradan artırılmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL maddi zarar ile 2.000,00 TL iş durması kaybına ilişkin zararın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06.12.2020 tarihli dilekçe ile davalılardan İbrahim ve İlhan yönünden maddi tazminat talebini 278.638,25 TL'ye, iş durması kaybı için talebini 19.192,09 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
1. ... Alüminyum San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; meydana geldiği iddia edilen maddi zararın, kusur veya ihmali davranışı nedeniyle gerçekleşmediğinden müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına ilişkin şartlar bulunmadığından davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla düzenlenen ihtarda davacıların zararlarını 381.611,74 TL olarak belirttiklerini, eş söyleyişle davacının alacaklarının belirlenebilir olduğunu, yangın raporunda kusurun elektrik şirketine verildiğini, kusursuz sorumlu olanın yapı maliki olduğunu, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, olayda kusuru bulunmadığı halde davacıların bir kısım zararlarının müvekkilinin sigortasından karşılandığını, zarar kalemlerinin detaylıca açıklanmadığını ve ispatlanması gerektiğini, müvekkilinin yokluğunda düzenlenen ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olmadığını, davacılar bir kısım emtianın zarar gördüğünü belirtilmiş iseler de bu ürünlerin niteliği, cinsi ve miktarının dava dosyasında ve dava dilekçesinde yer almadığını, eksper raporunun ekinde de herhangi bir fatura bulunmadığını, davacının dosya kapsamına sunduğu sevk irsaliyesi içerikleri incelendiğinde ...'ye iade edilen ürünlerin "kalite problemli ürünler" olduğunun belirtildiğini, kalite problemi olduğu belirtilen bu ürünlerin yangın sebebi ile mi yoksa başka bir nedenle mi sorunlu olduklarına dair herhangi bir açıklama yapılmadığından bu ürünlerin yangından kaynaklanmayan başka bir sebeple de bozulmuş olma ihtimalleri bulunduğundan ve ürünlerin ...'ye iade edildiği de göz önüne alınarak davanın reddini; bundan ayrı, davacılar iş durma kaybına ilişkin tazminat talebinde de bulunduğu halde yangının cumartesi meydana gelmesi ve akabinde hemen söndürülerek çok fazla zarar meydana getirmemiş olması da göz önüne alınarak bu tazminat kalemleri de delillendirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili; müvekkili şirketin mevzuatta tanımlanan görev sahası ve sınırları içerisinde elektrik dağıtım hizmeti verdiğini, görev ve sorumluluk alanı belirli olduğundan binanın iç tesisatındaki arızadan kaynaklanan yangın nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taleplerin davacı şirketler bakımından ayrıştırılması gerektiğini, davadan önce davacılar tarafından gönderilen ihtarda bakiye zararın 381.611,74 TL olduğu belirtilmekle davaya konu bedelin objektif olarak belirlenemez nitelikte olduğundan bahsedilemeyeceğini, davacının fazla sayıdaki ürünün muhafazası bakımından ek önlem almadığından müterafik kusuruna ilişkin de değerlendirme yapılması gerektiğini, iş durması sebebiyle tazminat talebi yönünden ise davacının hangi siparişlerini yerine getiremediğinin, davaya konu olay sebebiyle işin hangi süreyle durduğunun ve hangi tarihte devam ettiğinin de belgeleriyle açıklanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Davalılar İbrahim ve İlhan vekili; davacıların somut zararlarını delillendirmediklerini, davacının zararlarını sigorta eksperi tarafından yapılan tespitler ile noter tespitine dayandırdığını, davacı ile dava dışı sigorta şirketi arasında müvekkillerinin yokluğunda düzenlenen ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, davacının zararını ortaya koyacak mahkeme tarafından yapılmış delil tespiti niteliğinde somut bir belge bulunmadığını, noter tespit tutanağında davacılara ait bir kısım emtianın zarar gördüğü belirtilmiş ise de bu ürünlerin niteliği, cinsi ve miktarı dava dosyasına sunulan noter tespit tutanağında yazılmadığını, ayrıca eksper raporunun ekine bir kısım faturaların sunulmuş olmasının o faturaların içeriklerindeki ürünlerin zarar gördüğü şeklinde yorumlanamayacağını, eksper raporunda da zarar gören emtianın cinsi, niteliği ve ağırlığının tek tek belirlenmediğini, sevk irsaliyesi içeriklerinde ...'ye iade edilen ürünlerin " kalite problemli ürünler" olduğunun belirtildiği, bu ürünlerin yangın sebebi ile mi yoksa başka bir nedenle mi sorunlu olduklarına dair her hangi bir açıklama yapılmadığından bu ürünlerin yangından kaynaklanmayan başka bir sebeple de bozulmuş olma ihtimalleri bulunduğunu, iadenin nedeninin ...'den sorulması gerektiğini, zarara ilişkin delillerin müvekkiline ibraz edilmesine ilişkin deliller davacı taraftan defalarca istenildiği halde bu istemin sonuçsuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, yangın hadisesinin davalılar İbrahim ve İlhan 'ın malik olduğu 2 katlı binanın davalı ... şirketinin kullanımında olan bodrum katında 08.07.2017 tarihinde meydana geldiği, sabah saat 07.26 sıralarında başlayan yangının itfaiye ekiplerinin yoğun çalışmaları neticesinde aynı gün saat 15.25'te söndürüldüğü, yangının meydana geldiği yerdeki malzemelerin karakteristik özellikleri nedeniyle yüksek hararetle yoğun dumanlı olduğu, yangın alevli olmadığından bina dışına alevli zarar vermediği, binanın fiziki durumu nedeniyle yangının merkezine müdahalenin uzun sürdüğü, bu nedenle devam eden yangının hararetinin davacıların kullanımında olan bir üst kattaki depoya sirayet ettiği, üst kattaki deponun ısı artışına ve yoğun dumana maruz kaldığı; davacıların ... firmasının distribütörlüğünü yaptıkları, depoda bulunan çikolataların ısı artışı nedeniyle eridiği, kedi ve köpek mamalarının ısı artışı ve yoğun duman nedeniyle islendiği ve içindeki yağlar nedeniyle bozulduğu, yine kahvaltılık grubu malzemelerinin, bebek mamalarının, kahve grubu, içecek grubu ve magi grubu gıda malzemelerinin hasar aldığı, davacıların zararının bir kısmının dava dışı sigorta şirketlerince ödendiği; hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında, davacıların toplam zararının 983.802,34 TL olduğunun, bu miktardan davacıların sigortasından karşılanan 466.920,00 TL ile davalı ... şirketinin mali sorumluluk poliçesinden karşılanan 219.052,00 TL'nin mahsubu ile bakiye zararın 297.830,34 TL, bu miktarın 178.638,25 TL'sinin maddi zarar, 19.192,09 TL'sinin iş durmasından kaynaklanan zarar olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; davalılar İbrahim ve İlhan aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 278.638,25 TL maddi zarar ve 19.192,09 TL iş durması kaybı zararı olmak üzere toplam 297.830,34 TL'nin haksız fiil tarihi olan 08.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan tahsiline, davalı şirketler aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan İbrahim ve İlhan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar İbrahim ve İlhan vekili; davanın kısmi eda davası niteliğinde olduğunu, davacı tarafça 30.10.2017 tarihinde gönderilen ihtarnamede zarar miktarının belirtildiğini, ihtarname ve dava dilekçesindeki anlatımdan talebin belirlenebilir olduğunun anlaşıldığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, talep artırım dilekçesinin ıslah dilekçesi niteliğinde olduğunu, zararın en geç 30.10.2017 tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, ıslah ile artırılan kısım bakımından zamanaşımı oluştuğunu, davacının zararlarını sigorta eksperi tarafından yapılan tespitler ile noter tespitine dayandırdığını, davacı ile dava dışı sigorta şirketi arasında müvekkillerinin yokluğunda düzenlenen eksper raporunu kabul etmediklerini, noter tespit tutanağında davacılara ait bir kısım emtianın zarar gördüğü belirtildiği fakat bu ürünlerin niteliği, cinsi ve miktarı dava dosyasına sunulan noter tespit tutanağında yazılmadığını, ayrıca eksper raporunun ekine bir kısım faturaların sunulmuş olmasının o faturaların içeriklerindeki ürünlerin zarar gördüğü şeklinde yorumlanamayacağını, zarar gördüğü iddia edilen emtianın cinsi, miktarı ve ağırlığının da belirtilmediğini, dosya kapsamına sunulan sevk irsaliyesi içeriklerinde ...'ye iade edilen ürünlerin " kalite problemli ürünler" olduğu belirtildiğini, kalite problemi olduğu belirtilen bu ürünlerin yangın sebebi ile mi yoksa başka bir nedenle mi sorunlu olduklarına dair her hangi bir açıklama yapılmadığını, bu durumda bu ürünlerin yangından kaynaklanmayan başka bir sebepler de bozulmuş olma ihtimalleri bulunduğunu, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunda dahi zarar miktarının davacıların iddia ettikleri miktardan daha düşük olduğunu, bilirkişilerin ekspertiz raporundaki daha düşük miktarları neden hesaplamalarına dahil etmediklerine değinmediklerini ve somut bir gerekçe sunmadıklarını, ... tarafından davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, ...'ye iade edildiği belirtilen ürünler bakımından iade sebebi ve bu nedenle davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının da araştırılması gerektiğini, ...'nin ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, iadeye ilişkin de davacının da defterlerinin incelenmesi gerektiğini, yangın çıkan kısma ilişkin gerekli güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığının irdelenmesini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, illiyet bağının kesildiğini, yangının çıkış nedeninin kesin olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içinde mevcut ihtarname ve dava dilekçesindeki beyanlardan; davacının davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak bildiği değerlendirilmiş olup davanın 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinde yer alan "belirsiz alacak " davası değil aynı Kanun'un 109 uncu maddesindeki "kısmi dava" olduğu; kısmi davada ancak talep sonucunda belirtilen alacak miktarı için zamanaşımı kesilecek, dava dilekçesinde belirtilemeyen, ıslah ile artırılan kısım için işlemeye devam edeceği, davalılar İbrahim ve İlhan'ın cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ileri sürülmediği gibi, tebliğ olunan ıslah dilekçesinden sonra zamanaşımı def'inin ise yasal süresi içinde ileri sürülmediği, davalıların yargılama sırasında usulen ileri sürmediği zamanaşımı def'ine istinaf aşamasında itibar edilmeyeceği; dava konusu yangının davalıların maliki olduğu binada bulunan 2 katlı binanın bodrum katındaki elektrik tesisatından çıktığı, davacıların zararı ile dava konusu binadaki yapı ve bakım eksikliği arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan davalıların kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, davacıların dava konusu yangın nedeniyle oluşan zararı, sigorta kapsamında düzenlenen ekspertiz raporu, noter evrakı, dosya içinde mevcut faturalar, stok kayıtları, imha belgeleri vs deliller ile tespit edildiği, davacıların işyerinde dava konusu hasar nedeniyle oluşan zarara karşılık davacının ve karşı tarafın sigorta şirketince yapılan ödeme kayıtları dosyaya sunulmuş olup zarar gören emtia nedeniyle ... firması tarafından davacıların borcundan indirim yapıldığı yönünde bilgi, belge ve beyan bulunmadığı gerekçesiyle, davalıların başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılardan İbrahim ve İlhan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda her ne kadar davalının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği belirtildiği halde, ilgili kararda dava öncesi davalı tarafa ihtarname gönderildiği ve bu ihtarname içeriğinde alacak miktarı belirtildiğinden davanın belirsiz alacak davası değil, kısmi eda davası olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği, söz konusu kısma ilişkin kararın bozulmasını veya düzeltilerek onanması gerektiğini, zarar miktarına ilişkin yasal faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, ticari temerrüt faizi uygulanması bakımından kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
2. Davalılar İbrahim ve İlhan vekili; ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı definde bulunulduğunu, zamanaşımı süresi içinde bakiye alacağını ıslah etmeyen davacıların ıslah dilekçelerine konu alacak taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bina malikinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 60, 69, 301 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, yangının davalıların maliki olduğu binadaki yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklı olarak çıkmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun bulunmasına ve özellikle davalıların sözleşme kapsamında da sorumlulukları bulunduğundan zamanaşımı define itibar edilemeyeceğinin, davacı yönünden istinaf aşamasında ileri sürülmeyen faize yönelik itirazın temyiz aşamasında incelenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.