Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2030 E. 2025/960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde KDV'nin kira bedeline dahil olup olmadığı ve kim tarafından ödeneceği konusunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde KDV'nin kira bedeline dahil olduğuna dair açık bir hüküm bulunmaması ve sözleşmenin 20. maddesindeki vergi yükümlülüğünün kiracıya ait olduğuna dair hükmün, KDV'nin kira bedeline eklenerek ödeneceği anlamına gelmediği değerlendirilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1149 E., 2024/354 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1232 E., 2022/250 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava dışı şirket ile davalı idare arasında 28.11.2013 tarihinde imzalanan dava konusu otoyol hizmet tesisinin kiralanması ile ilgili sözleşmenin müvekkili tarafından devralındığını, davalı tarafından 2019 yılı Sayıştay denetim raporu doğrultusunda otoyol hizmet tesisleri ile ilgili kira ödemelerinin Katma Değer Vergisi Kanunu'na tabi olduğunun bildirildiğini ve müvekkilinin 2014 yılına ait gecikme faizi dahil 282.863,96 TL ve 2015 yılına ait gecikme faizi dahil 284.876,56 TL tutarındaki KDV'nin 25.12.2020 tarihine kadar ödenmesinin istenildiğini, ancak kira sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadığından KDV'nin kira bedelinin içerisinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalı idareye 2020 yılına ilişkin 568.662,26 TL tutarında kira borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşmenin (20.) maddesinde, "...Otoyol Hizmet tesisinin işletilmesi konusunda mahalli idareler, sosyal güvenlik kurumu, vergi daireleri meslek odaları ve benzeri kuruluşlara ödenmesi gereken tüm izin, ruhsat, vergi, resim, harç, prim ve eğitime katkı payı ile benzeri yükümlülüklerden dolayı idare hiçbir zaman sorumlu tutulmayacak, bu yükümlülükler ve masrafları ile sözleşme imzalanması aşamasındaki masrafları kiracı tarafından karşılanacaktır. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde sözleşme feshedilecektir." düzenlemesinin yer aldığını ve vergi mevzuatı çerçevesindeki yükümlülük ve sorumlulukların davacıya ait olduğunu, Sayıştay tarafından gerçekleştirilen 2019 yılı denetim raporunda otoyol hizmet tesislerine ilişkin yapılan kiralama işlemlerinde KDV tahsilatı yapılması ve son beş yılda eksik tahsilatı yapılan KDV'nin bu aşamada tahsili gerektiği görüşüne yer verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin devraldığı kira sözleşmesinin (3.) maddesinde kira parasına KDV'nin dahil olacağı belirtilmemiş olup, KDV'nin kiracı tarafından ödenmesi isteniyorsa buna ilişkin ayrı bir düzenlemenin kira sözleşmesinde yer alması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacı şirketin 2020 yılına ilişkin 568.662,26 TL tutarında eksik kira bedeli borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayılı belirtilen kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; idare aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin (20.) maddesindeki ifadenin her türlü vergiyi kapsadığını, bu kapsamın içinde KDV'nin de yer aldığını, bu kapsamda KDV'nin ödenmesi açıkça sözleşmede yer almasa dahi sözleşme gereği kiracı/davacının sorumlu olduğunu, sözleşme hükümlerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 2. maddesinin aksine iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde yorumlandığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan 28.11.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde yıllık kira bedelinin 700.000,00 TL olduğu belirtilmiş olup, sözleşmede ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin (20.) maddesinde ödenmesi gereken vergilerden kiracının sorumlu olduğunun belirtilmiş olmasının, kira parasına KDV’nin eklenerek kiraya verene ödeneceği anlamını taşımadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.